Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun .... maddesine göre yapılan kamulaştırmanın yok hükmünde olduğunun tespiti ile yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, özellikle mahkeme kararın dayandığı gerekçelere göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan davalı ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı ..., ortak miras bırakan babaları .... kayden maliki olduğu 161 ada 11 parsel sayılı taşınmazını davalı oğlu ... bağış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş,yargılama sırasında ise; davasını yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olarak ıslah etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalıya yapılan temlikinde 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı, teknik anlamda ıslahın mevcut olmadığı ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının da yolsuz tescil davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK); 705. maddesinde, ″Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur.″; 1022/1. maddesinde, ″Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.″; 1023. maddesinde, ″Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur."; 1024. maddesinde, ″Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur....

        Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1969 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmazın (A) bölümü orman sınırları içinde bırakılmış, 2008 yılında yapılan 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1986 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında faaliyetine son verilen Menba Özel Öğretim Kurumları AŞ’den dava konusu 315 ada 3 parsel sayılı taşınmazı 26.02.2016 tarihinde satış yoluyla edindiğini, ancak anılan taşınmazın 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12. maddesi uyarınca re’sen davalı Hazine adına tescil edildiğini, değinilen maddede düzenlenen muvazaa koşullarının oluşmayıp, bu gerekçeyle davalı Hazine adına re’sen yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davacı şirketin dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak edindiğini belirtip davanın reddini savunmuştur....

            Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı aleyhine açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ya da tazminat istekli davanın reddedildiği ve kararın 25.03.2014 tarihinde kesinleştiği, daha sonra davacı taraf, taşınmazın yolsuz tescilini sağlayan 26.08.2008 tarihli vekaletnamenin karar tarihinden sonra ele geçirildiğini, anılan davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olmayıp, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve yolsuz tescil hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, saik değerlendirmesinde hataya düşüldüğünü belirterek adli yardım istekli yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin süreye rağmen nispi başvuru harcı yatırılmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, 250 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 16/144 payının mirasbırakanı Bulgar tebaalı ...ya, 9/36 payının ise Arnavut tebaalı ...kızı Anastasya'ya ait olduğu halde İstanbul 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/655 E- 2001/333 K sayılı ve 12.06.2001 tarihli ilamıyla gaip olduklarından bahisle Hazine adına tesciline karar verildiğini, gaipliklerine karar verilen şahısların adreslerinin belli, bilinen, tanınan kişiler olduklarını ve kendisinin Atina mirasçılarından olduğunu, yolsuz tescille Hazine adına tapuya tescil edilen ve bilahare davalı ... Müdürlüğüne aktarılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda Tapu Müdürlüğüne izafeten Hazineye karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalı ...’a karşı açılan davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından esasa yönelik, davacı vekili tarafından ise husumet yokluğu nedeniyle ret kararının isabetsiz olduğuna yönelik olarak temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil istemine yönelik olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür. Yolsuz tescilin varlığından söz edilebilmesi için tapu kaydının yolsuz olarak, kadastro tespit tutanağına aykırı biçimde oluşturulması gerekmektedir....

                  Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin 24.06.2009 günlü fen bilirkişi krokisinde “B” ile gösterilen 48,47 m²'lik bölümünün tapu kaydının iptaline, 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, “A” ile gösterilen 2451,67 m²'lik bölümünün davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1950 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmış, 1990 yılında yapılan ve 1991’de kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu kısmen Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1965 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                    Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1978 yılında yapılan ve 1979 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1983 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu