Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yılında kesinleşen orman sınırları içinde iken 1950 yılında yolsuz şekilde oluşturulması nedeniyle malikine mülkiyet ... kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026 (E.M.Y.nın 934....

    Her ne kadar, muvazaayı düzenleyen 818 sayılı B.K.nun l8. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde ve öteki kanun hükümlerinde muvazaalı sözleşmelerin hüküm ve sonuçları hakkında bir açıklık bulunmamakta ise de; taraflar arasında alacak ve borç ilişkisi doğurmayacağı, muvazaanın varlığının hiçbir süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği, mahkemece kendiliğinden (resen) göz önünde bulundurulması gerektiği, belirli bir sürenin geçmesi, sebebin ortadan kalkması veya ilgililerin olur (icazet) vermesi ile geçerli hale gelmiyeceği, uygulamada ve bilimsel görüşlerde ortaklaşa kabul edilmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki, muvazaa nedeniyle geçersiz sözleşmeye dayanılarak bir taşınmazın tapuda temliki yapılmışsa bu tescil yolsuz bir tescil hükmündedir. Tapuda yapılan temlik ve tesciller illi işlemler olduğundan tapunun dayanağı sözleşme geçersiz ise tapu kaydının da Medeni Kanunun 1025. maddesine göre iptali gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-ESKİ HALE GETİRME Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı Hazine, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Başmüfettişlerince düzenlenen raporda dava konusu 16, 17 ve 8 parsel sayılı taşınmazların geldisi olan kayıtlarda, kütük sayfaları değiştirilmek ve ilgisiz işlemler ile taşınmazlar satılmış gibi gösterilmek suretiyle davalılar adına yolsuz olarak tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazların gerçek malikleri ..., ... ... ve ... adına tapuya tesciline ve kayıtların eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir. Birleşen dosyalardaki davacılar, adlarına kayıtlı taşınmazların yolsuz olarak davalılar adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişler, davacılardan ... aksi halde tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılardan ..., davanın reddini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi, DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TESPİT. Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı 1899 doğumlu ...’e ait 2670 parsel sayılı taşınmazın, murisin torunu olan 1965 doğumlu ...’in davalılardan Selçuk’a olan borcu nedeniyle haczedildiğini ve icra yolu ile satılarak yine davalı ... adına tescil edildiğini, taşınmazın borçlu olan 1965 doğumlu ... ’a ait olmamasına rağmen yapılan satış ve tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, taşınmazın 1899 doğumlu ...’e ait olduğunun tespiti ile davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile muris ... Mirasçıları adına Veraset ilamındaki payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., taşınmazı tapu kaydına güvenerek iktisap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “ 6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükümlerini içermektedir. 6.3....

              Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 6.2.2....

                HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı babası ... adına kayıtlı olan dava konusu ... ada ... parselin değerinden oldukça düşük bir bedelle vekili olan dava dışı kardeşi ... tarafından miras hakkını almasını engellemek amacıyla muvazaalı olarak diğer davalı ...'a satış suretiyle devredildiğini, 79 yaşında olan davalı babası ...’nin tam olarak işitme duyusunu kullanamadığını, kayıt maliki olan davalı ...’in aleyhine ecrimisil istekli icra takibi başlatması üzerine satıştan haberdar olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının yolsuz tescil ve muvazaa nedeniyle iptali ile davalı babası ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, aktif husumet ehliyeti yönünden davanın reddinin gerektiğini, dava dışı oğlu ...'a kendi rızasıyla verdiği vekaletname ile dava konusu taşınmazını sattığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

                  Ne var ki, tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplam düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi Geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten, kayıt malikinin mülkiyeti kötüniyetle kazandığı ileri sürülmüşse, üçüncü kişinin ayni hakkın yolsuz olarak tescil edildiğini bilen veya bilmesi gereken şahıs olup olmadığına bakılması gerekir. Çünkü, TMK’nun 1024. maddesi uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanakları yoktur ve yasa ve uygulamadaki deyimiyle bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan ve hukuki sebepten yoksun bulunan tesciller yolsuz tescil sayılacağından, hakkı zedelenen üçüncü kişinin iyiniyetli olmayan malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanması mümkündür....

                    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, kayden maliki olduğu 311 ada 3 parsel sayılı taşınmazın iflas idaresince ihâleye fesat karıştırılmak suretiyle davalıya satışının yapıldığını, satış kararının alınması ve ihâlenin hazırlanması aşamasında davalı ile işbirliği yapan iflâs idaresi görevlilerinin yolsuz işlemler ve belgelerde tahrifatlar yaptıklarını, satış bedelinin düşük olduğunu ileri sürüp, yolsuz tescil nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı şirketin ... Asliye Mahkemesinin 1982/1317 -1131 esas- karar sayılı ilâmı ile iflâsına ve iflasın aynı gün açılmasına karar verildiği, kararın 08.04.1983 tarihinde kesinleştiği, ......

                      UYAP Entegrasyonu