Dava, genel kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen ipoteğin hukuken geçersiz kurulduğu ve yolsuz tescil olması nedeniyle ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit), ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Bu görevlendirmenin Yargıtay iş bölümüne paralel olarak yapılmış, dairemizin Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin baktığı bir kısım işlere bakmakla görevlendirilmiş, ipoteklere ilişkin görev düzenlemesinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesi iş bölümü ile birebir aynı olup Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nde genel kredi sözleşmesine dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkin davaların Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu yönünde kararları bulunmaktadır. Davacının ipotek akdinin tarafı olup olmamasının da bu anlamda bir önemi yoktur. Zira ipotek sınırlı bir ayni hak olup malikin değil taşınmazın borcudur. Nitekim taşınmazı devreden malikin bu yönde açacağı davalar da uygulamada aktif husumet yokluğundan reddedilmektedir....
tarafından kardeşi T11 usulsüz olarak devredildiğini, ortada gerçek bir satış bulunmadığını, satış işlemlerinin geçersiz vekaletnamelerle yapıldığını, usulsüz yapılan işlemler nedeniyle el değiştiren tapuların ve üzerlerine davalı banka lehine konulan ipoteğin iptal edilerek hak sahibi müvekkilleri üzerine ipoteksiz olarak tescili gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın gayrimenkulün aynına ilişkin olması ve davalı bankanın dosyasının satış aşamasında olması ve borcunda diğer davalılara ait olması nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına, tapu kayıtlarına ipoteğin iptali davası açıldığı hususunun şerh edilmesine, davanın konusu ve delilleri aynı olması nedeniyle İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/348 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davanın kabulü ile taşınmazlardaki ipoteğin müvekkillerine ait hisseler üzerindeki kısımların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT - İPOTEĞİN FEKKİ Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil, tazminat ve ipoteğin fekki davası sonunda, yerel mahkemece davalılar Ziraat Bankası, Hazine ve Tapu Müdürlüğü hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... hakkında açılan davanın idari yargının görev alanına girmesinden dolayı mahkemenin görevsizliğine, diğer davalılar yönünden iyiniyetli oldukları gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik HakimiZeynep ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki; olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile icraya koyduğunu, aynı gün müvekkilinin tüm malvarlığı üzerine haciz konulması üzerine dosya borcunun ödenerek ve tahsil harcı yatırılarak hacizlerin kaldırıldığını, sebebi bulunmayan, geçersiz bir hukuki sebebe dayanan veya usulüne göre yapılmayan her türlü tescilin TMK'nun 1024.maddesi gereği yolsuz olup güvence altına alınan alacağın geçersiz olması halinde buna istinaden tescil edilen ipoteğin de yolsuz tescil niteliğinde olup, böyle bir durumda taşınmaz malikinin ipotek hakkının yolsuz tescil edilmiş olması halinde ipoteğin kaldırılması davası açabileceğini, rehin hakkının kullanılmasının zorunlu şartının paraya çevirme anında geçerli bir alacağın mevcudiyeti olup, ipoteğin geçerliliğinin tescil edilmiş olan üst sınırın tamamına ilişkin değil, gerçekte var olan ve alacaklı tarafından ispat edilen alacak miktarı için söz konusu olduğunu, tapu siciline güven ilkesinin taşınmaz rehninin varlık ve kapsamına ilişkin olup rehinli alacağın bu...
İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....
İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....
Hukuk Dairesi 2021/1697 Esas, 2021/6658 Karar sayılı ilamında özetle; "...Dava, yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2020 NUMARASI : 2017/293 ESAS, 2020/216 KARAR DAVA KONUSU : Yolsuz Tescile Dayalı Tapu İptali ve Tescil, İpoteğin Fekki KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı T3 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2024/101 Esas KARAR NO : 2024/117 DAVA : İpoteğin Fekki (Kredi sözleşmesinden kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/04/2022 KARAR TARİHİ : 13/02/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2024 Mahkememizde görülmekte bulunan İpoteğin Fekki davasının (Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) yapılan açık yargılamasının sonunda, Dava dilekçesi ve ekleri incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait olan ... ... ... adına tescil edildiğini, ..., eşi ... ile birlikte davalı bankadan kredi çektiğini, dava konusu taşınmazın üzerine ipotek konulduğunu, bir taksidinin bile ödenmediğini, davalı bankanın, ......
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin birinci fıkrasında ise “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur....