iştirak ve davacı asil için hükmolunan yoksulluk nafakasının hükümde belirtilen miktarlarda ve hakkaniyet ve adalet ilkeleri çerçevesinde artırılması gerekli olmuştur....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı-k. davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, istinaf istemi kabul edilen yönden yeniden esas hakkında karar verileceğinden ilk derece mahkemesinin kararının iştirak ve yoksulluk nafakasına yönelik B-4 ve 5 nolu hüküm fıkralarının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin kısımlarının KALDIRILMASINA, ve HMK'nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) 2.maddesi uyarınca bu konuda yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına Buna göre;; a-)Davalı davacı kadın için boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere TMK 175 maddesi uyarınca aylık 750 TL yoksulluk nafakası takdiri ile davacı davalı erkekten alınarak davalı davacı kadına verilmesine, b-)Velayeti anneye verilen müşterek çocuklar 2008 doğumlu İshak ile 2013 doğumlu Ömer Taha için, boşanma kararının kesinleştiği tarihte başlamak kaydı ile, ayrı ayrı aylık 750'şer TL iştirak...
Davalı cevap dilekçesinde; yoksulluk nafakası yönünden talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin asgari ücret seviyesinde geliri olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının geliri olmadığı ve iştirak nafakasının yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacı lehine aylık 150 TL yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuk lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yönünden ise; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir....
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davacı kadın yararına hükmedilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 250,00 TL'ye, müşterek çocuklar yararına hükmedilen aylık 100,00'er TL iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 175,00'er TL'ye arttırılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırılması istemine ilişkindir. Davacı kadın vekilinin; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar Yunus Emre ve Ayşegül Reyhan için hükmedilen iştirak nafakalarının miktarına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl yoksulluk iştirak nafakasının kaldırılması ve karşı yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı, boşanma ile birlikte davalı için aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, iki müşterek çocuk için aylık 100,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, astım hastası olduğu için çalışamadığını, hastanede tedavi gördüğünü, müvekkilinin vesayet altına alındığını belirterek; yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını, karşı davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2012/1093 sayılı Kararıyla iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verdiği tarihe kadarki ödenen 3.600 TL'nin iadesini, çocuk için 350 TL iştirak nafakası ile davalı için ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve fazla ödendiğini iddia ettiği yoksulluk nafakasının iadesini talep etmiş; mahkemece, davacının açmış olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, geriye dönük yoksulluk ve iştirak nafakalarının tahsiline yönelik taleplerinin velayetin davacı babaya verilmesine dair kararın kesinleşme tarihi de dikkate alınarak reddine karar verildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tam olarak tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, Bursa 2....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 150,00 TL artırılarak 350,00 TL'ye çıkartılmasına ve iştirak nafakasının 200,00 TL artırılarak 400,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hükmün, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2015/3415 Esas ve 2015/11941 Kararı ile; iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş; yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden ise, yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdirinin doğru görülmediği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/2011 Esas sayılı ve 22.05.2008 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına karar verildiğini, müşterek iki çocuğun velayetlerinin ise davalıya bırakıldığını; Tekirdağ Aile Mahkemesinin 2014/621 Esas sayılı ve 22.01.2015 tarihli kararı ile müşterek iki çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, iştirak nafakasına hükmedilmediğini; davalının çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, yoksulluk nafakasının da yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek iki çocuk için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine ve her yıl TEFE oranında artırılmasına veya yoksulluk nafakasının kesilip müşterek çocuklara aylık 750,00'şer TL iştirak nafakası bağlanmasına ve her yıl TEFE oranında artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 75'er TL den 100'er TL'ye artırılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin ise reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından; taraflar arasında görülen boşanma davasının 15.09.2009 tarihinde kesinleştiği, davacı kadına 100 TL, müşterek çocuklar 2005 doğumlu Gamze ile 1999 doğumlu Kübra'ya 50'şer TL iştirak nafakasına karar verildiği, daha sonra 24.05.2012 tarihinde açılan nafakanın artırılması davası sonucunda ise, iştirak nafakasının 50'şer TL'den 75'er TL'ye artırıldığı, yoksulluk nafakası artırılması talebinin ise reddine karar verildiği, bu davanın ise 09.01.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talep edilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda; davacı kadının ev hanımı olduğu, babasının evinde kaldığı, davalının ise emekli olduğu, 1.050 TL aldığı, evli olduğu tespit edilmiştir....
İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMITÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 4TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 182TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 331 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; 2008 yılında anlaşmalı boşanma ile müşterek çocuk lehine tespit edilen 250TL iştirak nafakasının, müşterek çocuğun büyümesi, Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi olması, ihtiyaçlarının artması sebebiyle yetersiz kaldığını belirterek 500TL' ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....