Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulü ile davalı için İskenderun 1.Aile Mahkemesinin 2011/652 Esas- 2012/775 Karar sayılı ilamı ile tayin ve takdir olunan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL’ye düşürülmesine ve müşterek çocuk için takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının indirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davacı tarafından süresi içinde temyiz etmiştir. Ancak, kısa kararda, davacının davasının kısmen kabulü ile davalı için İskenderun 1.Aile Mahkemesinin 2011/652 Esas- 2012/775 Karar sayılı ilamı ile tayin ve takdir olunan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL’ye düşürülmesine ve müşterek çocuk için takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının indirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine/iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400 TL'ye yükseltilmesine, davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2017/1116 ESAS-2021/404 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;700 dolar olan yoksulluk nafakasının kaldırımasına veya 500 TL'ye düşürülmesine, 300 dolar olan katılım nafakasının 500 TL'ye düşürülmesine ve nafakaların uyarlanarak Türk Lirasına çevrilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile yoksulluk nafakasının 1400 dolara, katılım nafakasının 600 dolara çıkartılmasına ve çocuğun özel okula yazdırılarak masrafın davacı karşı davalı tarafça karşılanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri yönünden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken gerekçeli kararda hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin tek geçim kaynağının davacı tarafından kendisine ödenen nafaka olduğunu, müşterek çocuklarının bakımını müvekkilinin üstlendiğini, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, ve müvekkilinin temel ihtiyaçlarının karşılanmasını imkansız hale getirdiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakalarının ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Azaltılması, Yoksulluk Nafakasının :Kaldırılması-İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Artırılması :Protokolün Uyarlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından duruşma talepli olarak asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, birleşen davanın kabul edilen kısmı yönünden; davalı- davacı tarafından ise katılma yoluyla birleşen davanın reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmişse de; iştirak nafakasının azaltılması/artırılması, yoksulluk nafakasının artırılması/kaldırılması, protokolün uyarlanmasına ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşmalı olarak incelenmemektedir....
Davalı-davacı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde açıkladığı sebeplerle; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile müvekkili lehine hükmedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye, müşterek çocuklar lehine hükmedilen 300,00 er TL iştirak nafakasının ayrı ayrı 600,00'ar TL'ye yükseltilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl davada hükmedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebinin reddine, birleşen davada müşterek çocuklar Efe ve Eren lehine ayrı ayrı hükmedilen aylık 300,00'er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine karar verilmiştir....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Bundan ayrı olarak; TMK.327.maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" denilmektedir. Somut olayda; müşterek çocuk için belirlenen iştirak nafakasının üzerinden dava tarihine kadar 5 yıla yakın zaman geçmiştir. Bu zaman içerisinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları gibi müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Paranın alım gücü en azından enflasyon oranında da azalmıştır....
Aile Mahkemesinin 2013/141 Esas 2014/490 Karar sayılı ilamı ile velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar Yasinberat Koca ve Muhammet Celal Koca'nın velayetinin anneden alınarak davacı babaya verilmesi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması talebi ile açılmış olup; taraflar arasında uyuşmazlık konuları yürürlükteki mevzuat açısından değerlendirildiğinde mahkememizce alınan uzman raporları, dinlenen tanıkların beyanları, uzman raporunda çocuklarla yapılan görüşme sonucunda çocukların alınan beyanları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında çocukların üstün yararının velayetin annede kalmasını gerektirdiği kanaatine varılmış, iştirak nafakasının kaldırılması şartlarının somut olayda oluşmadığı kanaatine varılmış, davacı tarafın yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin ise TMK 176/3....
Mahkemece; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına; .....yönünden iştirak nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi talebinin reddine; ....... yönünden iştirak nafakasının 180 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK. 327/....maddesinde; “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır”, 328/....maddesinde; “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder” düzenlemeleri yeralmaktadır. Yukarıdaki anılan yasa maddelerindeki düzenlemeye göre, iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile kendiliğinden sona ereceğinden; davacının bu davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Somut olayda ......; 07/09/1993 doğumlu olup dava tarihi .../.../2011'dir....
İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla ve eksik harç ikmal ettirilmekle, asıl dava yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması için öncesinde hükmedilmiş bir yoksulluk nafakası olması gerektiğini, bunun yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi için dava şartı olduğunu, dayanak boşanma kararında yoksulluk nafakasının bulunmadığını, yoksulluk nafakasının zaten evlenmeyle kendiliğinden kalkacağını, birleşen dava yönünden ise iştirak nafakası para biriminin sabit kura bağlanması veya Türk Lirasına çevrilip azaltılmasının talep edildiğini, boşanma 07.02.2018’de kesinleştiğini, o tarihte ABD dolarının 3.77 TL dava tarihi olan 8.7.2019’da ise 5.72 TL olduğunu, Doların Türk Lirası karşısında % 66 değer kazanmışsa da, tacir olan davacı için ülkemiz ekonomik koşullarındaki değişimlerin öngörebilir olduğunu, yabancı paranın Türk Lirası karşısında enflasyon oranında değerlenmesinin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, müşterek çocuğun istinaf aşamasında reşit olduğu, çocuğun reşit olduğu tarihte iştirak nafakasının kendiliğinden sona ereceğinin anlaşılmasına göre inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....