Davalı T3'un kimlik kontrolü yapılarak dosya içerisine alınan 20/12/2019 tarihli dilekçesi ile; kendi iradesiyle yoksulluk nafakası istemediğini, feragat ettiğini, mahkemenin 07/11/2019 tarihli duruşmada lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının azaltılarak devamına ilişkin kararın kaldırılması ile gereğinin yapılmasını talep etmiştir. Dosya incelendiğinde; Elazığ 1. Aile Mahkemesi'nin 2015/380 E.K sayılı ilamı ile Alperen lehine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına,davalı kadın lehine hükmedilen aylık 700.00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 200.00 TL azaltılarak, 500.00 TL'ye indirilmesine, davalı Ömer'e yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir....
çocuğun nafakasını ödeme gücünün de olmadığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı karşı davalı kadın tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı karşı davacı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması veya düşürülmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı/ karşı davacı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesi'nin 2015/716 esas 2015/615 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, tarafların müşterek çocuklarının velayetinin annesine verildiğini, müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00TL iştirak nafakasına, davalı yararına aylık 2.000,00TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının düzenli kira geliri elde ettiğini, çalışma gücüne sahip olduğu halde herhangi bir işte çalışmayarak kötü niyetli davrandığını, müvekkilinin çocuklarının eğitim masraflarını ayrıca karşıladığını, müvekkilinin mali durumunun kötüleştiğini belirterek iştirak ve yoksulluk nafakalarının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde indirilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Öninceleme duruşmasında uyuşmazlık konusu yoksulluk nafakasının kaldırılması yahut indirilmesi olarak belirlenmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2015/716 esas 2015/615 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, tarafların müşterek çocuklarının velayetinin annesine verildiğini, müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00TL iştirak nafakasına, davalı yararına aylık 2.000,00TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının düzenli kira geliri elde ettiğini, çalışma gücüne sahip olduğu halde herhangi bir işte çalışmayarak kötü niyetli davrandığını, müvekkilinin çocuklarının eğitim masraflarını ayrıca karşıladığını, müvekkilinin mali durumunun kötüleştiğini belirterek iştirak ve yoksulluk nafakalarının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde indirilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Öninceleme duruşmasında uyuşmazlık konusu yoksulluk nafakasının kaldırılması yahut indirilmesi olarak belirlenmiştir....
Birleşen dava yönünden davacı (asıl davada davalı) dilekçesinde; Davalının SSK emeklisi olduğunu, ek işler yaptığını, masraflara katkıda bulunması gerektiğini, bu itibarla kendisi lehine belirlenen 175,00 TL yoksulluk nafakasının 275,00 TL'ye çıkarılmasını, çocuklara bağlanan iştirak nafakalarının 100,00 'er TL artırılarak Eda için 350,00 TL, Ahmet Can için 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, nafakaların gelecek yıllarda tüfe oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulü ile davalı adına belirlenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, birleşen dava yönünden yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, Eda için hükmedilen 250,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden reşit olduğu 28.08.2012 tarihine kadar 300,00 TL'ye çıkarılmasına, A.....
Dava dosya içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın reddi gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin geçim şartları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetildiğinde, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi şartlarının oluşmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kararvermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin İskenderun 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 3.920 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Sınıf öğrencisi olduğu gerekçesi ile tarafların sosyal ekonomik duruma göre davanın kısmen kabulüne ve davacı lehine taktir edilen 800 TL yoksulluk nafakasının davalının yoksulluk durumu ortadan kalktığından dava tarihinden geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocukların her biri için taktir edilen 400 TL iştirak nafakasının nafakanın başlangıç tarihi ile dava tarihi arasında tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında nafakanın azaltılmasını gerektirecek ölçüde olağanüstü değişim olmadığından iştirak nafakasının azaltılarak yeniden taktirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.182/2)....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/7- 2022/153 DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması, İştirak Nafakasının indirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 2018 yılında anlaşmalı boşanma davası ile boşandıkları, kadın lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için aylık ayrı ayrı 800'er TL olarak iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, müşterek çocuklar için iştirak nafakalarının ödeyebileceği bir seviyeye indirilmesini talep etmiştir....