hususlar da göz önüne alınarak müvekkili lehine hükmedilen aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının 450,00 TL artırılarak 750,00 TL'ye çıkarılmasını, müşterek çocuk için hükmedilen aylık 200,00 TL iştirak nafakasının ise 550,00 TL artılarak aylık 750,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2014 NUMARASI : 2013/489-2014/77 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması-yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı (birleşen davada davalı) tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı 24.06.2013 tarihli dava dilekçesi ile; halen 500 TL olan yoksulluk nafakasının 500 TL artırılarak aylık 1000 TL'ye, müşterek çocuklar için halen ödenmekte olan 250'şer TL olan iştirak nafakalarının ise ayrı ayrı 250'şer TL artırılarak aylık 500'er TL ye çıkarılmasını ( toplam 2000 TL aylık nafaka) talep etmiştir....
Davada, boşanma kararı ile davalı kadın lehine bağlanan 200 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının davacının işten çıkarılması nedeniyle indirilmesine karar verilmesi istenilmiş, son celsede nafakanın kaldırılması istenilmiştir. Davalı hem kendi, hem de müşterek çocuk için tayin edilen nafakanın, davacının tazminat ödeyeceği bu nedenle ödeme gücü kalmayacağı için kaldırılmasını kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı için tayin edilen aylık 200 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Tuğrul için tayin edilen aylık 100 TL iştirak nafakasının tarafların sulhleri doğrultusunda kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 17.11.2009 tarihli celsede davacı, davalı ile anlaştığını ileri sürerek çocuğu ve davalının nafakasının kaldırılmasını istemiştir....
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı müvekkilinin boşanma kararı verildiği tarihte Karaman merkezde Tüp gaz bayisi olarak esnaflık yaptığını, Karaman'a doğalgazın gelmesi ve 2009 yılında çıkan global ekonomik kriz nedeniyle 23 yıldır devam ettirdiği işini bırakmak zorunda kaldığını, davalı tarafın ise babasına ait evde oturduğunu, fiilen kendisinin kullandığı bir arabası, 1 dükkanı ve 10 dairelik bir arsası, bankada nakit parası ve altınlarının olduğunu bildirerek öncelikle tarafların mali durumlarındaki değişiklikler ve davalının yoksulluğunun ortadan kalkmış olması da dikkate alınarak daha önce takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu talebin kabul edilmemesi halinde 700,92 TL olan yoksulluk nafakasının azaltılarak aylık 150 TL ye , 872,85 TL olan iştirak nafakasının azaltılarak aylık 150 TL'ye indirilmesine ve her iki nafaka içinde aylık artış oranının ÜFE olarak tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; tarafların .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 31.10.2012 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı için 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 18.12.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının çalışmadığı, boşandığı davalıdan toplam 800,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakası aldığı, 850,00 TL kira ödediği ve boşanma davasından sonra edinilen bir adet bağımsız bölüm kaydı ve araç olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı - karşı davacı erkeğin istinaf talebi yönünden ise yukarıdaki açıklamalar ışığında iştirak nafakasında yapılan artışın isabetli olduğundan ve iştirak nafakasının indirilmesini gerektirir bir sebep bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine, tarafların boşanma davası sırasında ve halen aynı işlerde çalıştıkları gelir durumlarında önemli bir değişiklik olmadığı ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi şartlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması - indirilmesi taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, davalı - karşı davacının bu yöne ilişkin istinaf talebinin de reddi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
aralarındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi Davasına dair Küçükçekmece 2.Aile Mahkemesinden verilen 06.01.2016 günlü ve 2015/81 E.-2016/12 K.sayılı hükmün bozulması hakkında Dairemizce verilen 20.06.2016 tarih ve 2016/6054 E.-2016/9599 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 75'er TL den 100'er TL'ye artırılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin ise reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından; taraflar arasında görülen boşanma davasının 15.09.2009 tarihinde kesinleştiği, davacı kadına 100 TL, müşterek çocuklar 2005 doğumlu Gamze ile 1999 doğumlu Kübra'ya 50'şer TL iştirak nafakasına karar verildiği, daha sonra 24.05.2012 tarihinde açılan nafakanın artırılması davası sonucunda ise, iştirak nafakasının 50'şer TL'den 75'er TL'ye artırıldığı, yoksulluk nafakası artırılması talebinin ise reddine karar verildiği, bu davanın ise 09.01.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talep edilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda; davacı kadının ev hanımı olduğu, babasının evinde kaldığı, davalının ise emekli olduğu, 1.050 TL aldığı, evli olduğu tespit edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen Yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı-yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 9.85 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 29.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden yoksulluk nafakasının artırılması, karşı dava yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakası istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.04.2013 (Pzt.)...