İlk derece mahkemesince asıl davada, davanın "iştirak nafakasının artırılması, yoksulluk nafakası ve TMK.nun 174/2. maddesine dayalı manevi tazminat davası" olmasına rağmen hükmün birinci bendinde davacı kadın ve müşterek çocuk lehine kişilik haklarının zedelenmesinden kaynaklı olarak manevi tazminata hükmedilmiş, ayrıca diğer bentlerde ise iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında hüküm kurulmuştur. Birleşen dava yönünden ise; davacı ve müşterek çocuğun kişilik haklarının zedelenmesinden kaynaklı manevi tazminat davası olmasına rağmen davacı kadın lehine TMK.nun 174/2. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilmiştir. Bunun yanında davacı ve müşterek çocuğun kişilik haklarının zedelenmesinden kaynaklı tazminata hükmedilir iken hükmedilen tutarın ne kadarının davacının, ne kadarının çocuğun olduğu belirtilmemiştir. İlam bu hali ile infazı kabil bir karar değildir....
Davalı vekili tarafından, yoksulluk ve iştirak nafakası arttırım kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğu ve arttırım miktarlarının fahiş olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; yerel mahkemece, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, nafakaların bağlandığı tarihten itibaren aradan geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadının yoksulluk, çocuğun ise iştirak nafakası miktarlarının attırılmasına karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir aykırılık bulunmadığı, ancak, hükmedilen nafaka arttırım miktarlarının yüksek olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin nafaka arttırımına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak yoksulluk ve müşterek çocuk içen hükmedilen iştirak nafakasının hakkaniyete uygun miktarda arttırılması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2015 NUMARASI : 2015/197-2015/672 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2014 tarihinde boşandıklarını, geçen sürede ihtiyaçların artması nedeniyle nafakaların yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye, iştirak nafakasının ise 100 TL'den 250 TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında; nafaka ödeyecek gücü bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 200 TL'ye, yoksulluk nafakasının ise 250 TL,'ye yükselmesine karar verilmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili, anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda taleplerinin ve davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....
Davalı - karşı davacı erkeğin istinaf talebi yönünden ise yukarıdaki açıklamalar ışığında iştirak nafakasında yapılan artışın isabetli olduğundan ve iştirak nafakasının indirilmesini gerektirir bir sebep bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine, tarafların boşanma davası sırasında ve halen aynı işlerde çalıştıkları gelir durumlarında önemli bir değişiklik olmadığı ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi şartlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması - indirilmesi taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, davalı - karşı davacının bu yöne ilişkin istinaf talebinin de reddi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, eşit kusurlu eşin yoksulluk nafakası talep edemeyeceği gerekçesiyle yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasının artırılması talebinin reddine, müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesine dair talebinin reddine, Berkant için ödenmekte olan aylık 150,00 TL'nin dava tarihinden itibaren 150,00 TL artırılarak aylık 300,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; boşanma ilamıyla hükmedilen iştirak ve tedbir nafakası oranlarının artırılması ve davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; boşanmada eşit kusurlu olan kadın lehine, yoksulluk nafakasına hükmedilip, hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. TMK'nın 175.maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir....
Yoksulluk nafakasının artırımı talebi ile ilgili karara karşı yapılan istinaf başvurusunda; Mahkemece bu talebin"...davalının yeniden evlenmesi ve yeni evliliğinden çocuklarının bulunması,yeni ailesi için ihtiyaçları ve masrafları olması"gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de davalının yeniden evlenmesi davacının yoksulluk nafakasının artırılmasını engeller şekilde kendisine sirayet ettirilemez.Davalının yoksulluk nafakası ödeyeceğini ve değişen durumlar karşısında bu nafakanın artırılabileceğini öngörerek yeniden evlendiğinin kabulü ve kadın lehine belirlenen yoksulluk nafakasının tarafların sosyal ve ekonomik durumları,paranın alım gücü,ihtiyaç ve gelirler,aradan geçen süre,bu süreye nazaran değişen ve gelişen hayat şartları,TMK 4.md.ne göre bir miktar artırılmasına karar verilmesi uygun olacaktır.Dairemizce belirtilen kriterler doğrultusunda kadının yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 255 TL.ye çıkarılması ve yukarıda açıklanan gerekçe gibi TMK 176/son maddesi de...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk adına iştirak nafakasının artırılması istemiyle açılmıştır. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Kural olarak tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m.176/4) Bu yasal düzenlemeye göre iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır....
un velayetinin kendisine verilerek aylık 250 TL iştirak, kendisi içinde 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak; 3 yıl önce hükmedilen 250'şer TL yoksulluk ve iştirak nafakasının günün ekonomik koşulları ve artan ihtiyaçları nedeniyle yetersiz kaldığını ileri sürerek 250'şer TL olan iştirak ve yoksulluk nafakasının 750'şer TL artırılarak 100 TL'ye çıkartılmasını ve müteakip yıllarda TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aylık 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 50 TL artırılarak 300 TL'ye, ortak çocuk ... için belirlenmiş olan aylık 250 TL iştirak nafakasının 250 TL artırılarak dava tarihinden itibaren 500 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir....
Benimsenen bu ilke doğrultusunda, nafaka davalarında gerek temyiz, gerekse karar düzeltmelerde, kararın temyiz ve karar düzeltmeye tabi olup olmadığı, bağlanan nafakanın bir yıllık tutarına göre belirlenecektir. Davacı, açtığı nafakanın artırılması davası ile kendisi için aylık irat şeklinde hükmedilen yoksulluk nafakasının 100 liradan 200.- liraya, müşterek çocuk için hükmedilen aylık 75.- lira iştirak nafakasının ise 400.- liraya yükseltilmesini istemiş; mahkemece, yoksulluk nafakası 50 lira artırılarak 150 liraya, iştirak nafakası da aynı miktar artırılarak 125.-liraya yükseltilmiştir. Hüküm altına alınan nafakalardaki artış miktarı aylık 100 lira, yıllık ise 1200 liradır. Artış miktarlarının yıllık tutarı kararın verildiği tarih itibarıyla ‘Temyiz edilebilirlik” sınırının altında kalmaktadır....