WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle feragat beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple hükmün kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 13.11.2017...

    , ayrıca talep yokken (HMK m.26) talep dışına çıkılarak iştirak nafakası hakkında ÜFE oranında artırıma karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı erkeğin çocuğa bağlanan iştirak nafakası miktarı ve artırım talebine yönelikyönelik istinaf talebinin yerinde olduğu, Ortak çocuk ile baba arasında babalık duygularını tatmin edecek ve bu hakkın rahatça kullanılmasına engel olmayacak şekilde daha uygun süreli kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken her ayın 1. ve 3....

    İstinaf Sebepleri Davacı kadın vekili, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu, bu nedenle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası ile davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

      Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; müvekkili davalı ile davacı arasında görülen boşanma davasında müvekkilinin yoksulluk nafakası talebi olmadığını ve bu yönde bir karar verilmediğini, yalnızca müşterek çocukları Esma yararına iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak kararın yazılması sırasında maddi hata yapılarak sehven iştirak nafakası yerine yoksulluk nafakası olarak yazıldığını, aslen hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olduğunu, bununla birlikte aradan geçen zaman içinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ve hükmedilen iştirak nafakasının yetersiz kaldığını belirterek; asıl davanın reddi ile karşı davaları bakımından ise iştirak nafakasının 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Hukuk Dairesinin 18/01/2014 tarih, 2014/8060 esas, 2014/14955 karar ve 26/03/2012 tarih, 2012/4119 esas, 2012/7991 karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, istinaf sınırı her bir talep yönünden, kabul ve reddedilen nafaka tutarları dikkate alınarak ayrı ayrı belirlenir. Reddedilen iştirak nafakası arttırım talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunan davacı aleyhine reddedilen nafakanın yıllık miktarı değerlendirildiğinde, 100,00 TLx12= 1.200,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırının altındadır. Bu sebeple davacının istinaf talebinin iştirak nafakası talebi yönünden reddine dair karar verilmesi gerektiği, Anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun yoksulluk nafakası yönünden karar usul ve yasaya uygun bulunulmakla esastan, iştirak nafakası yönünden HMK 341/2 maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

        Hal böyle iken davacı kadının dava dilekçesi ile talep ettiği yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacı kadın lehine yoksulluk nafakası, çocuk yararına iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.01.2018(Salı) .......

          Aile Mahkemesinin 2013/267 esasına kayden görülen boşanma davası sonucunda verilen hüküm, davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminatın miktarı, vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmiş, hüküm Dairemizin 24.04.2018 tarihli, 2016/17113 esas ve 2018/5485 karar sayılı ilamı ile kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarı ile davacı kadın lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir. Böylelikle davacı kadın lehine hüküm altına alınan aylık 300 TL yoksulluk nafakası onanarak kesinleşmiştir....

            Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın iştirak nafakası talebine ilişkin dava yönünden tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Yoksulluk nafakasının artırımı davasının temyiz itirazlarına gelince, somut olayda artırılan yoksulluk nafakası miktarı ....’in yayınladığı .... oranında artırım yapılmadığı anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....

              Birleşen dava ise Şenay, Büşra ve Nurcan için takdir olunan yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Somut olayda davacı, davalılardan Nurcan'ın reşit olduğu tarihte iştirak nafakasının kalkmış olduğunun tespitini veya bu nafakanın indirilerek yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir. Dava tarihi itibariyle açılmış ve hükmolunan yardım nafakası bulunmadığı halde, iştirak nafakasının indirilerek yardım nafakası olarak devamı doğru değildir. TMK 328/1. maddesinde; “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder” düzenlemesi yer almaktadır. İştirak nafakası çocuğun reşit olması ile kendiliğinden sona erer. Bu nedenle mahkemece davalılardan Nurcan yönünden iştirak nafakasının sona erdiğinin tespiti gerekirken yanılgılı değerlendirme ile "...davalı birleşen dosyada davacı N.. Ş.. için bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 225,00 TL'ye indirilmesiyle aylık 225,00 TL yardım nafakasının N.. Ş..'ndan alınarak N.....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası Bağlanması -Yoksulluk Nafakası Bağlanması Velayetin Değiştirilmesi veya Çocuğun Kuruma Yerleştirilmesi Kişisel İlişkinin Kaldırılması Veya Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından karşı davasının reddi ile iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı dava dilekçesinde iştirak nafakası yanında ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını da talep etmiş ve tek dava için harç yatırmış, davalı- davacı da karşı davasında, yoksulluk nafakası ile ortak çocuğun velayetini veya kuruma yerleştirilmesini, kabul edilmediği takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini, ve tek dava için harç yatırmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu