WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir. Erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, velayeti, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Kusur açısından: Kadının kusurlu davranışlarının ispatlanamaması karşısında kadına kusur verilmemesinin doğru ve yerinde olduğu, erkeğe verilen kusurların sabit olduğu, başkaca kusurlarının ispatlanamadığı, kadının kusuru olmadığı, erkeğe verilen kusurlar karşısında erkeğin tam kusurlu olduğu halde ağır kusurlu olduğu yönünde terminoloji hatası yapıldığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

Kararın davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar, ziynet alacağı yönünden; davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından iştirak nafakası ve tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, ziynetlere ve tazminatlara yasal faiz uygulanmaması, iştirak nafakasına ÜFE oranında artış uygulanmaması yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kadın lehine hükmedilen hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden yeniden hüküm kurulmasına, hüküm altına alınan ziynet alacağına yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir....

    Mahkemece; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına; .....yönünden iştirak nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi talebinin reddine; ....... yönünden iştirak nafakasının 180 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK. 327/....maddesinde; “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır”, 328/....maddesinde; “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder” düzenlemeleri yeralmaktadır. Yukarıdaki anılan yasa maddelerindeki düzenlemeye göre, iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile kendiliğinden sona ereceğinden; davacının bu davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Somut olayda ......; 07/09/1993 doğumlu olup dava tarihi .../.../2011'dir....

      Mahkemece; davacının kendisi için istemiş olduğu nafaka artırım talebinin reddine, müşterek çocuklar için iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 325,00'şer TL'ye çıkartılmasına, davacı ve müşterek çocuklar için bundan sonra her yıl yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası artırımlarının ÜFE oranında gerçekleşmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. TMK'nun 175.maddesinde; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir....

        Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL artırılarak 400,00 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 50,00 TL artırılarak 300,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından süresinde temyiz olunmuştur . Dava; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir. 1- Somut olayda; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup, mahkemece iştirak nafakasının aylık 300,00 TL'ye çıkarılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmadığı, aylık düzenli geliri ve mal varlığı olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından TMK 175.madde gereğince kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi doğrudur. İştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarları da tarafların dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumu ve hakkaniyete uygundur. Davacı kadın, dava dilekçesinde nafakalar yönünden ÜFE/TEFE oranında yıllık artış talep etmiş olup, mahkemece talebi aşar şekilde ÜFE artışına hükmedilmiştir. Bu haliyle davalı erkeğin iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine, yıllık artış oranına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 7 ve 8.bentlerindeki "her yıl ÜFE oranında artırılmak kaydıyla" ibaresinin kaldırılmasına, iştirak ve yoksulluk nafakalarının her yıl ÜFE/TEFE ortalaması oranında artırılmasına karar verilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/477 E. 1998/847 K. sayılı 10/11/1998 tarihli kararı ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Kürşat'ın velayetinin anneye verilmesine, kadın için 15.000.000 TL (Eski Türk Lirası) yoksulluk nafakası takdirine karar verildiği, kararın kesinleşmesine dair 07/02/2000 tarihli kesinleşme şerhinde hükmün 3 ve 4. bentlerindeki tazminat yönünden Yargıtayca bozulduğunun belirtildiği, davacı tarafından 26/12/2003 tarihinde iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talebiyle dava açtığı, dava dilekçesinde Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/464 E. 2002/577 K. sayılı kararı ile davacı kadına 20.000.000 TL (Eski Türk Lirası) yoksulluk nafakası, müşterek çocuk Kürşat için aylık 15.000.000 TL (Eski Türk Lirası) iştirak nafakası takdir edildiği, daha sonra Gebze 3....

          Velayet, tedbir-iştirak nafakası açısından; Ayrılık aşamasında çocuğun annede kalması, SİR raporunda velayetin anneye verilmesinin belirtilmesi, babanın haftanın 6 günü çalışıyor olması, kadının ev hanımı olması karşısında velayetin anneye verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, velayeti anneye verilen çocuk için tedbir nafakası verilmesinin ve miktarının doğru ve yerinde olduğu, çocuk için iştirak nafakası verilmesinin doğru olduğu, ancak ilk kararda çocuk için aylık 350TL iştirak nafakasına karar verildiği halde ilk kararı kadının istinaf etmediğinden erkek lehine usulüne kazanılmış hak oluştuğundan ilk karardan farklı olarak çocuk lehine aylık 450TL iştirak nafakası verilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle çocuk için aylık 350TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl üfe oranında arttırılmasına karar verilmiş olup davalı erkek vekilinin velayet ve tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine, iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; davacı yoksulluk nafakasını tahsil edemediğini belirterek, davalı babasından yardım nafakası talebinde bulunmuş, mahkeme tarafından davalının boşandığı eşinden yoksulluk ve iştirak nafakası aldığı, 2011 yılından beri nafaka arttırım davası açmadığı, annesinden kalan iki katlı evde yaşadığı, diğer evden kira geliri elde ettiği, davacının çalışmasına engel bur durumunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının boşandığı eşinden yoksulluk ve iştirak nafakası alması, davalı babasından yardım nafakası almasına engel teşkil etmez. Davacı, boşandığı eşinden yoksulluk ve iştirak nafakasını tahsil edemediğini belirterek bu davayı açmış, delil olarak da Malatya 8....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, boşanma nedeniyle manevi tazminat ve evlilik sırasında edinilen taşınmazların tapusunun iptali istemli olarak açılmıştır. Mahkemece yoksulluk nafakası ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş. Hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu