Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; ana dava bakımından, davacı karşı davalı, kendisi ve müşterek çocuklar için takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılmasını talep etmiştir....

Davacı vekili dava dilekçesinde, yoksulluk nafakasının 150 TL’den 400 TL’ye, iştirak nafakasının 150 TL’den 500 TL’ye artırılmasını ve her yıl endekse göre artırılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında, yeniden evlendiğini, miktarın fazla olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının 150’şer TL’den 300’er TL’ye artırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Taraflar arasında görülen ve 25.05.2010 tarihinde kesinleşen boşanma kararında davacı kadın lehine 150 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk lehine 150 TL iştirak nafakasına karar verildiği ve bu davanın ise 05.10.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talep edilmektedir. Dosya kapsamına göre davacı kadının ev hanımı olduğu, müşterek çocuğun ana okuluna gittiği, davalının ise infaz koruma memuru olup, 2.200 TL maaş aldığı, evlendiği ve çocuğu olduğu tespit edilmiştir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında 200’şer TL olarak hüküm altına alınan iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; iştirak nafakasının 400 TL. ye, yoksulluk nafakasının ise 500 TL. ye artırılmasını talep etmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun eğitim durumu, yaşı ve ihtiyaçları göz önüne alındığında iştirak nafakasına yönelik verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile artırıma ilişkin verilen hükmün ONANMASINA, 2- Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK. nun 176/4. maddesine göre...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Maddi ve Manevi Tazminat - Yoksulluk Nafakası-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından iştirak nafakalarının artırılması, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, tazminatlar, ortak çocuk ... için talep edilen maddi tazminat ile çocuklar için talep edilen manevi tazminata ilişkin hüküm ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının iştirak nafakalarının artırılmasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı, ortak çocuklar için boşanma ilamı ile hükmedilen nafakaların artırılmasını talep etmiş, mahkemece ortak çocuklar için 150,00 ’şer TL olan iştirak nafakası 50,00’şer TL artırılarak 200,00 ‘er TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

        Borçlar Kanununun 19. ve 20. maddelerine aykırı bulunmayan sözleşmede edimler arasındaki denge umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulacak olursa ve yasal ve sözleşmesel risk dağılımı çerçevesinde taraflardan sözleşmeye baştan kararlaştırılmış koşullarla bağlı kalmaları beklenemezse sözleşmeye hakim müdahale edebilir.Mahkemece, “nafaka borçlusunun ekonomik gücünün önemli ölçüde değişmesi halinde bu sözleşme ile bağlı tutulması hakkaniyete aykırıdır, toplanan deliller ile davacının iflas ettiği ve ödeme gücünde önemli ölçüde düşüş olduğu tespit edilmekle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir." gerekçesi ile daha önce hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının azaltılması talebinin kısmen kabulüne; hükmedilen iştirak nafakalarının aylık 750'şer TL'ye; hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 1.000 TL'ye indirilmesine; karar verilmiştir....

          Dava dilekçesinde; davacı ile davalının 2006 yılında boşandıklarını boşanma sonucunda davacı hakkında 100,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk ... için 100,00 TL, ... için ise 80,00 TL iştirak nafakasına hükmolunduğunu aradan geçen zamanda yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 100,00 TL den 500 TL'ye,... için 100,00 TL olan iştirak nafakasının 400,00 TL’ye ve ... için 80,00 TL olan iştirak nafakasının ise 300,00 TL’ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir....

            Davada; ödenmekte olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının 60 TL'den aylık 150 TL'ye, iştirak nafakasının 30 TL'den 250 TL'ye yükseltilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; "Davalının ekonomik durumu itibariyle nafaka artışını ödeyecek durumda olmadığı, işsiz olduğu herangi bir gelirinin bulunmadığı, omuzundaki rahatsızlıktan dolayı zorlayıcı işlerde çalışamadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; TMK'nun 327/1 maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" hükmü TMK'nun 331 maddesinde de "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafakanın miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" hükmü getirilmiştir....

              Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı kadın için 400,00 TL olan yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk için 250,00 TL olarak takdir edilen nafakanın 350,00 TL olarak artırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılmasına ilişkindir. 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece dava konusu talebin kısmen kabulüne karar verilirken, nafakanın artırılmasına dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın hangi tarihten itibaren artırıldığının hükümde gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2294 KARAR NO : 2022/932 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLHİSAR ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2020/265 ESAS-2021/87 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Artırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların Antalya 3....

                Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası ile davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılması talebinde bulunmuş ve nafakalar için yasal faiz istediğini belirtmiş, mahkemece iştirak ve yoksulluk nafakaları hakkında hüküm kurulduğu halde faize ilişkin talep hakkında, Hukuk Muhakemeleri Kanunun emredici kuralına aykırı şekilde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durumda; artırılmasına hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakaları için istenen faiz talebi hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi hatalı olmuştur. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı kadın vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile iştirak ve yoksulluk nafakalarına, nafakaların muaccel olduğu tarihten itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına hükmedilmek suretiyle kararın HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu