Bu itibarla nafaka davaları açıldığı tarih itibariyle hüküm ifade edeceğinden somut olayda, dava tarihi olan 10.10.2014 tarihinden itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, velayetin davacı anneye verildiği tarihi olan 28.11.2011 tarihinden itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2.maddesinde yazılı bulunan "28.11.2011" tarihinin çıkartılarak yerine "10.10.2014" tarihinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16.06.2021 NUMARASI : 2020/576 ESAS, 2021/365 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Bakırköy 6....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2022 NUMARASI : 2022/45 ESAS - 2022/667 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK VE İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile İstanbul Anadolu 18. Aile Mahkemesinin 2016/253 Esas 2020/172 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin tarafına verildiğini, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 250,00.-TL kendisi için 200,00....
-TL iştirak ve tedbir nafakası istenmiş ise de, davanın yaklaşık 4 yıldır devam ettiğini, bu sürede davalının maaşının arttığını ve mevcut faiz oranlarının arttığını ev ihtiyaçları pahalılaştığını, geçimin daha da zorlaştığını belirterek, müvekkili T1 için 4.000,00.-TL yoksulluk nafakası, ortak çocukları Altay için 1.500,00.-TL iştirak nafakası, Nazmi için 1.500,00.-TL iştirak nafakası olmak üzere toplam nafakanın 7.000,00.-TL'ye çıkartılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15.09.2022 NUMARASI : 2021/304 ESAS, 2022/622 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASININ ARTTIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesinin 2019/282 Esas, 2019/349 Karar nolu kararı ile boşandıklarını belirterek davacı kadın için belirlenen aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 2.500,00 TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; müvekkili davalı ile davacı arasında görülen boşanma davasında müvekkilinin yoksulluk nafakası talebi olmadığını ve bu yönde bir karar verilmediğini, yalnızca müşterek çocukları Esma yararına iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak kararın yazılması sırasında maddi hata yapılarak sehven iştirak nafakası yerine yoksulluk nafakası olarak yazıldığını, aslen hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olduğunu, bununla birlikte aradan geçen zaman içinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ve hükmedilen iştirak nafakasının yetersiz kaldığını belirterek; asıl davanın reddi ile karşı davaları bakımından ise iştirak nafakasının 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece verilen karar yoksulluk ve iştirak nafakalarına ilişkin hükümler dışında taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Mahkemece, kadın için aylık 400 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar için 400'er TL iştirak nafakası takdir edilmiş, değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşları itibariyle ihtiyaçları dikkate alındığında kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar için takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakaları boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren ödenebilir(muaccel) hale gelir ve ÜFE artış oranına da kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilir. Nafaka yükümlüsünün dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihine kadar ödeyeceği nafaka tedbir nafakasıdır. İlk derece mahkemesi hükmünde, yoksulluk nafakası ile bu nafakaya artış oranına dava tarihinden itibaren hükmedilmesi ve yine iştirak nafakası ile bu nafakaya artış oranına ise karar tarihinden itibaren hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir(HMK m. 370/2)....
Kimlik numaralı NEHİR ÖMEROĞLU'nun velayetlerinin davalı BABAYA VERİLMESİNE, Velayeti babaya verilen küçükler ile anne arasında ŞAHSİ MÜNASEBET KURULMASINA, Müşterek çocuklar Tuna İlkay Ömeroğlu ile Nehir Ömeroğlu için ayrı ayrı 150- TL'den toplam 300- TL İŞTİRAK NAFAKASININ kararın kesinleşmesini takip eden ay başından itibaren geçerli olmak üzere davacı anneden alınarak velayetten davalı babaya verilmesine, Kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300- TL YOKSULLUK NAFAKASININ her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10.000- TL maddi tazminatın kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5.000- TL manevi tazminatın kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Taraflar yekdiğerinden eşya ve ziynet eşyası talep etmediklerinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına," karar verilmiştir....