Aile Mahkemesi’nin 2016/1253 Esas, 2018/455 Karar sayılı gerekçeli kararında, müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası için herhangi bir yıllık artış öngörülmediğini, söz konusu yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarlarının yalnızca bir kez değiştirildiğini, ancak bu durumun müvekkili ve müşterek çocuk açısından ortaya çıkan mağduriyeti gidermeye yetmediğini belirterek, müvekkili lehine aylık 400 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının artırılarak 2.000 TL ve müşterek çocuk için belirlenen aylık 550 TL iştirak nafakasının artırılarak aylık 3.000 TL olarak belirlenmesine, belirlenen nafakanın her yıl ÜFE oranına göre artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; nafaka artırım davasını kabul etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile aylık 225,00 TL ye düşürüldüğünü, müşterek çocuk için de aylık 200,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, yeniden evlendiğini ve boşandığını, bu evlilikten olan kızı için de aylık 150,00 TL iştirak nafakası ödediğini, asgari ücretli olarak çalıştığını, hayatını idame ettirebilme imkanının olmadığını, Kastamonu' da ikamet eden babasının maddi olarak destek olmaya çalıştığını belirterek davalıya ödemekte olduğu aylık 225,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından daha önce işe girmiş olması nedeniyle nafakanın kaldırılması davası açıldığını, Kastamonu 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacı ile müşterek çocuğa ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının günün koşullarına ve artan ihtiyaçlara göre yetersiz olduğunu belirterek, 175 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 475 TL'ye; 100 TL olan iştirak nafakasının ise aylık 400 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir....
Dava dilekçesinde dava değerinin 500 TL olduğunu beyan ederek yoksulluk nafakasının kaldırılması ile intifa hakkının kaldırılması olarak iki ayrı talebi yönünden maktu miktarda peşin tek harç yatırmıştır. Davacının talebi yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden nispi peşin harca tabidir. Kaldırılması istenen yoksulluk nafakasının bir yıllık miktarı üzerinden nispi peşin harç eksikliği tamamlanmadan davanın esası hakkında karar verilemez. Mahkemece Harçlar Kanunu 30-32. maddelerinde gösterilen usul uygulanarak, eksik olan nispi peşin harç tamamlattırılmadan, yargılamaya devam edilerek yoksulluk nafakası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Aile mahkemesinin 2015/957 Esas-2017/289 Karar sayılı ilamı ile belirlenen aylık 2.400,00- TL iştirak nafakasının iş bu dava tarihinden itibaren aylık 2.100,00- TL arttırılarak toplam aylık 4.500,00- TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine , Karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin davanın kabulüne, davacı kadın eş lehine Bakırköy 1.Aile Mahkemesinin 2010/979 Esas - 2012/322 Karar sayılı ilamı ile belirlenen 1.000,00- TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının işbu dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, karar verilmiştir. Davacı vekili, iştirak nafakasının artırım miktarının az olması, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi, yoksulluk ve iştirak nafakası davaları arasında bağlantı olmamasına rağmen ayırma talebi reddedilerek davaların birlikte görülmesinin yasaya uygun olmadığı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalı lehine daha önce hükmedilen 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ve tarafların müşterek çocukları lehine hükmedilen iştirak nafakalarının indirilmesi talep edilmiş, mahkemece, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakalarına yönelik indirme talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL. ye çıkarılmıştır....
Mahkemece; davacının yoksulluk nafakasının azaltılması ve kaldırılması davasının reddine, davacının iştirak nafakasının azaltılması davasının kısmen kabulü ile; daha önceden müşterek çocuk için takdir edilen 450,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 250,00 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....
Aile Mahkemesine ait 02/03/2015 tarih ve 2015/160- 157 E.K. sayılı ilamı ile hüküm altına alınmış bulunun yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 22/01/2018 tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasına, müşterek çocuklar lehine hüküm altına alınmış bulunan iştirak nafakasının tenziline ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, iştirak nafakasına dair davanın reddedilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkin dava değeri istinaf sınırının altında olduğundan dolayı davalının istinaf itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Asıl dava anlaşmalı boşanmada belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasıdır. Karşı dava ise yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasıdır. İlk derece mahkemesince asıl dava kısmen kabul edilerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine, karşı davanın ise tümden reddine karar verilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamına göre tarafların 24.06.2006 doğumlu Melis Suzan adında bir çocukları olduğu, 11.09.2017 tarihinde boşandıkları, velayetin annede olduğu, İstanbul Anadolu 6....
Her ne kadar yargılama sırasında yoksulluk nafakası kararı kesinleşmiş ise de, her dava davanın açıldığı tarihteki koşullara bağlı olup, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının açıldığı tarihte ortada kesin hükme bağlanmış yoksulluk nafakası kararı bulunmadığına göre, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....