Yoksulluk nafakası; boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek eş için verilen ve boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlayacak olan nafakadır. Kural olarak yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme tarihidir. Nitekim somut olayda da, .... Aile Mahkemesinin.... sayılı boşanma ilamında; dava tarihinden itibaren hükmedilen 75 TL tedbir nafakasının, karar kesinleştiğinde 400 TL yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiş, hüküm 02.01.2014 tarihinde kesinleşmiştir. O halde mahkemece; daha evvel hükmedilen yoksulluk nafakasının kesinleşme tarihi esas alınarak, iş bu dava tarihinde yoksulluk nafakasının arttırılma talebi hakkında değerlendirme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile boşanma davasının açılma tarihi esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/10/2014 NUMARASI : 2014/342-2014/688 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; davalı ile Elazığ 1.Aile Mahkemesi'nin 02.05.2013 tarih 2012/636 E. 2013/388 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma neticesinde lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 2013 yılında hükmedilen aylık 300 TL'lik yoksulluk nafakasının sosyal ve ekonomik koşulların değişmesine bağlı olarak artırılması gerektiğini, davalının ekonomik durumundaki düzelme, paranın alım gücündeki düşüş nazara alınarak aylık 300 TL olan yoksulluk nafakasının 600 TL'ye yükseltilmesini ve sonraki yıllardaki artış oranının da TEFE-ÜFE endekslerine göre belirlenmesini talep...
nin velayetinin müvekkiline verildiğini, kararın kesinleşmesi ile müşterek çocuk için 125 TL iştirak nafakası, müvekkili için 150TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafaka miktarlarının aradan geçen süre içerisinde değişen mali ekonomik şartlar, paranın alım gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderlerinin artması sonucu yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 500'er TL'ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkilinin ödeme gücü olmadığını, ekonomik durumunun kötü olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren davacı için hükmolunan aylık 150 TL yoksulluk nafakasının 300 TL'ye; müşterek çocuk S.. C.. için hükmolunan aylık 125 TL iştirak nafakasının 250 TL' ye artırılarak davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların... 4. Aile Mahkemesinin 2011/1017 Esas ve 2013/148 Karar sayılı ilamı ile 27.02.2013 tarihinde boşandıklarını, boşanma davasında aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının mali durumunda düzelme olmadığını, paranın alım gücünün düştüğünü, nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Davalı – karşı davacı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkilinin yeniden evlendiğini, masraflarının arttığını, ödeme gücü bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiş; karşı davasında ise, davacı- karşı davalının boşanmadan sonra ölen babasından ölüm aylığı almaya başladığını, sigortasız şekilde kayıt dışı çalışarak gelir elde ettiğini belirterek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinden feragat ettiğinden karar verilmesine yer olmadığına; iştirak nafakasının ise, dava tarihinden itibaren aylık 400'er TL'ye çıkartılarak davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile; ödenen nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, 1.000.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 2.000.00.- TL'ye , 750.00.00.- TL olan iştirak nafakasının 1.500.00.- TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir . Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen asıl yoksulluk nafakasının arttırılması ve karşı yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.09.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının arttırılması, birleşen davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması - arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı/karşı davalı vekili asıl davada; davalı kadın lehine daha evvel hükmedilen 100TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı/karşı davacı vekili; asıl davanın reddini talep etmiş, karşı davada da müvekkili Meliha lehine daha evvel hükmedilen 100TL yoksulluk nafakasının aylık 250 TL çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacı/karşı davalının davasının kabulü ile, .......
Aile Mahkemesinin 2008/509 E. 2010/201 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile birlikte davacı için aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ancak ödenen yoksulluk nafakasının çok düşük kaldığını iddia ederek; yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL’ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı tarafa ödenen yoksulluk nafakasının aylık 250,00 TL artırılarak 500 TL'ye çıkartılması yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....