Hukuk Dairesinin 07.07.2005 tarih ve 2005/8367-10790 E.K. sayılı ilamı ile bozulması sonrasında 09.12.2005 tarih ve 2005/938-1228 E.K.sayılı karar ile davacı kadın lehine aylık 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Daha sonra Manisa 2. Aile Mahkemesinin 04.12.2007 tarih ve 2007/362-557 E.K. sayılı kararı ile iştirak nafakası 130 TL'ye yükseltilmiş, en son Manisa 1. Aile Mahkemesinin 31.12.2009 tarih ve 2009/358-795 E.K. sayılı karar ile iştirak nafakası aylık 150 TL'ye, yoksulluk nafakası da 130 TL ye yükseltilmiştir. Eldeki dava ise 10.09.2013 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesinde ''Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." 331.maddesinde de "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." düzenlemeleri yeralmaktadır....
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk iştirak nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, eş için 700,00 TL olan yoksulluk nafakasının ve çocukları için 300,00 TL olan iştirak nafakasının kaldırılması istenilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası 600,00 TL'ye; iştirak nafakaları ise 250,00'şer TL'ye indirilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : TMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı hâller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava; Ankara 10. Aile Mahkemesi'nin 2019/34 XX 459/97 K sayılı ilamı ile hükmedilmiş iştirak ve yoksulluk nafakalarının ÜFE artışı akabinde miktarlarının tespiti talebini içermekte olup, davacı tarafça yapılan ıslah akabinde iştirak nafakası yönünden iştirak nafakasının arttırılması davasına dönüştürülmüştür. Davacı tarafça iştirak nafakası yönünden ıslah talebinde bulunulmakla birlikte, yoksulluk nafakası yönünden ıslah işlemi yapılmamış, yoksulluk nafakasına ilişkin dava dilekçesindeki tespit talebinden açıkça feragat edilmemiş ya da açıkça vazgeçilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Bandırma 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2004/9 Esas sayılı ve 22.03.2005 tarihli kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 125,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk lehine aylık 50,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı ve müşterek çocuk lehine boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasını ve nafakaların...
Davada; 2003 yılında hükmedilen aylık 50 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 1000 TL'ye, aylık 50 TL ödenenin iştirak nafakasının 100 TL'ye çıkartılması talep edilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık 50 TL olan yoksulluk nafakasının 100 TL'ye aylık 50 TL olan iştirak nafakasının 100 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. TMK.nun 182/... maddesi gereğince; "Çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf kudretine göre onun infak ve terbiye masraflarına iştirak ile mükelleftir" hükmü getirilmiştir. İştirak nafakasının miktarı takdir edilirken tarafların mali ve sosyal durumları ile çocuğun giderlerinin dikkate alınması gerekir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, iştirak nafakasının niteliğine, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücüne göre, mahkemece saptanan nafaka miktarı az olup, TMK.nun ....maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesine uygun değildir....
"İçtihat Metni"Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi; karşı davada iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının arttırılması davasına dair ... 2. Aile Mahkemesinden verilen 20/12/2016 günlü ve 2016/276 E.-2016/891 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 04/05/2017 günlü ve 2017/10462 E.-2017/6590 K. sayılı ilama karşı davacı-karşı davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Davalı vekili tarafından, yoksulluk ve iştirak nafakası arttırım kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğu ve arttırım miktarlarının fahiş olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; yerel mahkemece, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, nafakaların bağlandığı tarihten itibaren aradan geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadının yoksulluk, çocuğun ise iştirak nafakası miktarlarının attırılmasına karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir aykırılık bulunmadığı, ancak, hükmedilen nafaka arttırım miktarlarının yüksek olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin nafaka arttırımına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak yoksulluk ve müşterek çocuk içen hükmedilen iştirak nafakasının hakkaniyete uygun miktarda arttırılması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların.....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/181 Esas 2008/60 Karar sayılı ilamı ile taraf1arın boşanmalarına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, müşterek çocuk... velayetinin davacıya verildiğini, bu karar ile müvekkiline 200,00 TL tedbir nafakası, müşterek çocuk için 100,00 TL iştirak nafakası verildiğini, kararın aradan geçen süre ve sosyal ekonomik şartlar karşısında müvekkili için yoksulluk nafakasının aylık 300,00 TL arttırılarak 500,00 TL’ye, müşterek çocuk için iştirak nafakasının aylık 300,00 TL artırılarak 400,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davalı davacı erkek , kadın lehine verilen ve kesinleşen 300 TL yoksulluk ve 300 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını olmadığı takdirde indirilmesini dava etmiş, davası reddedilmiş, karar davalı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Kaldırılması ya da indirilmesi talep edilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Davacı tarafından aylık 300 TL iştirak nafakasının 750 TL ye 300 TL yoksulluk nafakasının aylık 1000 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 460 TL sına yükseltilmesine, yoksulluk nafakasının ise 500 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından artışa yönelik olarak da istinaf edilmiştir....
Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın iştirak nafakası talebine ilişkin dava yönünden tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Yoksulluk nafakasının artırımı davasının temyiz itirazlarına gelince, somut olayda artırılan yoksulluk nafakası miktarı ....’in yayınladığı .... oranında artırım yapılmadığı anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....