Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. 1-İcra ve İflas Kanunu'nun 142. maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür. İtiraz yalnız sıraya ilişkin ise görev İcra Mahkemesinindir. (İİK'nın m.142/son). Somut olayda, şikayet edilenin alacağının borç yapılandırmasına uğradığı iddia edilmekte olup, alacağın esasına ilişkin itiraz bulunduğundan dava genel mahkemede görülmelidir. Bu durumda, İcra Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esasa girilerek yazılı şekilde hüküm oluşturulması bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre şikayet olunan vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
ŞİKAYET OLUNANLAR : 1-... 2-... Vek. Av. ... Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunan ...'ın müvekkili aleyhine başlattığı icra takibine dayanak bononun zamanaşımına uğradığını, hacizlerinin de düşmüş olduğunu, sıra cetvelinde bu şikayet olunanın yer almaması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan ... vekili, şikayet olunan sıra cetvelinin iptali için kendilerinin de ayrı bir dava açtıklarını, bu dava yönünden takdiri mahkemeye bıraktıklarını bildirmiştir. Diğer şikayet olunan, cevap vermemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre; sıra cetveline karşı şikayette bulunan şikayetçi aleyhine, şikayet olunanlardan ...'...
"İçtihat Metni"Şikayet eden ... vek.Av.... ile şikayet edilen ... vek.Av.... aralarındaki sıra cetveline itiraz davası hakkında Nevşehir İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 25.06.2008 gün ve 123-190 sayılı hükmün şikayet edilen vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - 25.11.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3494 Sayılı Kanun’la değişik 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 363. maddesine göre, dava konusu malın veya hakkın değerinin 2008 yılı için 3.600.-YTL.yi geçmemesi halinde verilen kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. İcra Mahkemesi’nin kararı 25.06.2008 tarihli olup, sırasına itiraz edilen alacaklıya sıra cetvelinde düşen payın 2.848.00.-YTL.olması nedeniyle verilen karar kesin niteliktedir. Bu sebeplerle kararı temyiz eden şikayet edilen vekilinin temyiz istemi İİK.nun değişik 365/son madde hükmü gereğince reddedilmelidir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetveline konu paranın takip dosyasına girdiği tarih itibariyle şikayet olunanın alacağına konu hacizlerin geçerli olmadığı, tüm paranın şikayetçiye ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. ...) Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Şikayet olunan ... tarafından kendi alacağının birinci sırada yer alması gerektiği ve şikayetçi ...’ın alacağının muvazaalı olduğu iddiasına dayalı olarak, işbu şikayetten önce ... ... Hukuk Mahkemesi’nde 2011/65 Esas sayılı şikayette bulunduğu, anılan şikayet dosyasında sıraya itirazla birlikte sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan ...’ın alacağının esasına da itiraz edildiğinden, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verildiği, dosyanın ......
İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının alacağının kabul edilen miktar kadar olmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkini talebini içerdiğinden, şikayet olarak icra mahkemesinde değil, İİK'nın 235/2. maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yoluyla genel mahkemede (Asliye Ticaret Mahkemesinde) ileri sürülmelidir. İflas idaresinin, sıra cetvelini düzenlerken uyması gereken iflas hukuku kurallarına aykırı hareket ettiği veya yaptığı bir işlemin hadiseye uygun olmadığı iddia edilirse, bu halde sıra cetveline karşı şikayet yoluna başvurulur (İİK'nın m.227; m.16). Şikayet sebeplerinden en önemlisi, bir alacaklının kendisine verilen sıraya itiraz etmesidir (m. 235, IV). Buna göre, alacağı sıra cetveline kabul edilen bir alacaklı, alacağının esas ve miktarına değil de, yalnız alacağına verilen sıraya itiraz ediyorsa, bunu şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirir....
Ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlu, alacaklının ödeme emri ile iddia ettiği miktarda borçlu olmadığını, daha az borçlu olduğunu iddia etmekte ise ödeme emrinde belirtilen borcun bir kısmına da itiraz edebilir. Ancak bu halde borcun itiraz ettiği kısmını net bir şekilde ifade etmesi şarttır. Zira icra takibi itiraz edilmeyen kısım için ancak bu şekilde devam edebilecek ve alacaklı da itiraz edilen kısmı net bir şekilde öğrenerek buna ilişkin yasal yollara başvurabilecektir. Borçlunun ödeme emrine kısmen itiraz ederken itiraz dilekçesinde borcun ne kadarlık kısmına itiraz ettiğini belirtmeksizin itiraz dilekçesinin ekine borç miktarına ilişkin bir kısım evrakları eklemesi ve bu belgelere itiraz dilekçesinde atıf yapması bu sonucu değiştirmez. Zira, İİK 62/4. Maddesinde yukarıda ifade edilen hususlardan dolayı itiraz edilen kısmın açıkça itiraz dilekçesinde belirtilmesi gerektiğini emredici olarak ifade etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili, şikayet edilenin haczine öncelik verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin haczinin sıra cetvelinde dahi gösterilmediğini, karşı tarafın alacağının muvazaalı olduğunu, gerçekte böyle bir alacağın bulunmadığını belirterek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, şikayet edenin sıra cetvelindeki hem sıraya hem de alacağın esasına itiraz ettiği, bu nedenle genel mahkemenin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, hüküm şikayet eden vekili tarafından temiz edilmiştir....
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; ilk üç sırada şikayetçinin alacağının bulunduğu, şikayetçinin dördüncü sıradaki alacaklının alacağına itiraz ettiğini, paylaştırmadan pay almaması gerektiğini iddia ettiği, şikayetçinin şikayet olunana fazla pay ayrıldığını ileri sürdüğü, şikayet olunan alacaklının alacağının miktarına yönelik uyuşmazlık bulunduğu, şikayetçinin hem alacağa hemde sıraya itirazının bulunduğu ve genel mahkemede dava açması gerektiği gerekçesiyle, şikayetin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-İİK'nın 142/1. maddesi, "cetvel suretinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde her alacaklı, takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmünü, 142/son maddesi, "itiraz alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla icra mahkemesine arzolunur." hükmünü içermektedir....
Şu halde şikayetçinin talebi, sıra cetveline karşı itiraz değil, şikayet niteliğindedir. Bu nedenle mahkemece, davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dolayısı ile itiraz dilekçesine göre itirazın ikinci haciz ihbarnamesine karşı yapılmış olduğu kabul edilse dahi (ikinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet dilekçesinde açık-örtülü her hangi bir iddia bulunmadığından) itirazın en geç 13.08.2020 tarihinde yapılması gerektiği ve bu günün resmi tatil gününe denk gelmediği anlaşılmakla, yasal süre geçtikten sonra 14.08.2020 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmiş olmasının sonuç doğurmayacağı bu nedenle şikayet eden 3. kişiye 3. Haciz ihbarnamesi tebliğinin yasaya aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır. Kaldı ki itiraz dilekçesinde açıkça birinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiği bildirilmiş, itiraz dilekçesinde haciz ihbarnamesinin tanzim ve tebliğ tarihi de icra dosyası kapsamı ile en ufak bir noktada uyuşmadığından itiraz dilekçesinin, ikinci haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesi olarak kabulü mümkün olmamıştır....