Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, ödeme emrinin borçlulara 12/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya itiraz başvurusunun ise, yukarıdaki maddede belirtilen yasal beş günlük sürede, 17/02/2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Öte yandan muteriz borçlu şirket vekili tarafından dosyaya sunulan ticaret sicil gazetesinin ilgili nüshalarından takip borçlusu ...'nin takibe dayanak çekin keşide tarihinden sonra unvan ve nevi değiştirerek ... unvanını aldığı görülmekle, bu haliyle takibe itiraz etmesinde usul ve Yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde, mahkemece, borçluların imzaya itirazının esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “imzaya ve borca itiraz” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda; İstanbul 9. (İcra) Hukuk Mahkemesince imzaya yönelik itiraz bakımından; İİK'nın 68/a-5 maddesi gereğince itirazın geçici olarak kaldırılmasına, davalı yanın tazminat isteğinin reddine, borca ve ferilerine yönelik itiraz bakımından ise açılan davanın reddine, itiraza uğrayan alacağın %20'si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, para cezası isteğinin reddine dair verilen 14.08.2014 tarihli ve 2014/142 E., 2014/849 K. sayılı kararın borçlu tarafından imzaya itiraz yönünden temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12....

      Şirketi ile Atilla Karatekin tarafından kurulduğu ve ortaklığın Atilla Karatekin ile şirketi temsilen Ercan Uçar'ın müşterek imzaları ile temsil ve izan edileceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Kural olarak BK.nun 533.madde hükmüne göre adi ortaklık namına ortaklardan biri tarafından yapılan işlem, temsil hükümleri uyarınca diğerlerini alacaklı ve borçlu kılacak niteliktedir. İmzaya itiraz eden takip borçlusunun şerik vasfında olduğu ve şirketi temsil ve izama müşterek yetkili olduğu her ne kadar senet sadece ortaklardan biri tarafından imzalanmış ise de ortaklık sözleşmesinde aksine de bir hüküm bulunmadığından adi ortaklardan biri adına atılan imza Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tüm ortakların sorumluluğunu doğurur....

      kaldırılmasına, imzaya itirazın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına, davalı aleyhine kötü niyet tazminatı ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      İşin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi:Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlanıldığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya ve faize itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği ancak tazminat ve para cezası ile ilgili hüküm kurulmadığı, karar gerekçesinde ise kötü niyetin kanıtlamadığından bahisle tazminat ve para cezası hakkında karar verilmediğinin belirtildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 170/4. maddesine göre, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum eder.Somut olayda, alacaklı, takip dayanağı çekte 2. ciranta; borçlu ise, alacaklının çeki kendisinden...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1) Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE; 2) Alacaklının temyiz itirazlarına gelince ; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imzaya itirazın kabulü ile takibin iptaline ve takip konusu alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına...

          Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK. nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, icra mahkemesince bu maddeye göre imzanın borçluya ait olup olmadığı yöntemince incelenerek, sonucuna göre imzaya itirazın reddine ya da kabulüne karar verilir. Önemli olan imzanın borçluya aidiyeti hususu olup, senet üzerindeki yazıların borçlunun eli ürünü olmasının, imzaya itiraz açısından hiçbir önemi yoktur. Bir diğer anlatımla icra mahkemesinde değerlendirilecek olan husus yalnızca imza olup, senet üzerinde yer alan yazıların aidiyeti ancak genel mahkemede tartışma konusu yapılabilir. Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti ise senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK. nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 esas, 2006/231 sayılı kararı)....

            SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Senetteki imzanın vasıflı bir imza olduğunu, taklit edilmesinin mümkün olmadığını, davacının icra takibini uzatmak ve sürüncemede bırakmak maksadıyla kötü niyetli olarak imzaya itirazda bulunduğunu, borçlu tarafından kambiyo takibine, borca ve imzaya yapılan itirazın reddedilmesine, alacak miktarı üzerinden %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, %10 oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Borçlunun başvurusu bu hali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/4- 5. maddelerine dayalı imzaya ve borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre imzaya ve borca itirazın beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 18/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresinin 23/12/2019 tarihinde sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 02/01/2020 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2022 NUMARASI : 2021/289 ESAS, 2022/486 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle , Gaziosmanpaşa 6. İcra Dairesinin 2021/107877 esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibinde bulunulduğunu , çekteki senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını olmadığını ileri sürerek imzaya itirazda bulunmuştur. Davalı davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacının imza itirazının reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu