Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çimento San.Tic.A.Ş 2-TMSF aralarındaki yetkiye ve borca itirazın iptali davası hakkında ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 25.03.2010 gün ve 231-404 sayılı hükmün dahili davalı TMSF vekili Arzu D.Külhancıoğulları tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davalı ... A.Ş'nin tasfiyesine başlandığı bildirildiğinden mahkeme kararının tasfiye memurlarına tebliği sağlanıp temyiz süresi geçtikten sonrda gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava İİK 67 maddesi gereğince İtirazın İptaline ilişkindir. Borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır. Dolayısıyla, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tesbit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da salt bu nedenle reddine karar vermesi gerekmektedir. Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, sonuca etkili değildir....

      Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin icra dairesinin yetkisi yönünden de durduğu yetki itirazı icra mahkemesinde kaldırılmadan itirazın iptali davası açılamayacağı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava koşulları oluşmayacağından davanın reddine, icra dairesinin yetkili olduğu sonucuna varılması durumunda işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

        Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin icra dairesinin yetkisi yönünden de durduğu yetki itirazı icra mahkemesinde kaldırılmadan itirazın iptali davası açılamayacağı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava koşulları oluşmayacağından davanın reddine, icra dairesinin yetkili olduğu sonucuna varılması durumunda işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirketten aldığı makine kiralamasına ilişkin kira ve nakliye bedellerini ödemediğini ileri sürerek alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen takipte davalının asıl borca yetkiye ve faize yaptığı itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetkili icra dairesinin müvekkilinin muamele merkezi ... İcra Daireleri olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuş, ayrıca ana borca itirazları olmadığını, faize itiraz ettiklerini, faturaya dayalı alacağın henüz muaccel olmadığını belirtmiştir....

            Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça yetkiye, borca ve imzaya itiraz edildiğini, davalının icra dairesinin yetkisine itirazının yerinde olmadığını, davalının borca yönelik itirazlarının da yerinde olmadığını belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

              İcra Müdürlüğü'nün 2011/5324 Esas sayılı dosyasından takip başlattığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini belirterek, itirazının iptaline, BK'nın 42 maddesi gereği tazminata ve haksız inkar nedeniyle icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller ile benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu yediemin ücretinin 2.256,60 TL, davacıya ödenmesi gereken ve alınan 200,00 TL avanstan sonra kalan aslının 2.056,60 TL olarak hesaplandığı, bilirkişi raporunun davacının davasını doğrular nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, fazlaya dair talebin reddine, davacının icra inkar tazminatı ve BK'nın 42. maddesine dayalı tazminata ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, yedieminlik ücretinden kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili,müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye göre davalıya kule vinç kiralandığını, davalının bu vinci kullanmasına rağmen kira bedelini ödemediğini bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini belirterek davalının yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının iptaline,takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduğunu,ayrıca davacı tarafından takibe konu faturanın kötü niyetli olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı aleyhine .... İcra Müdürlüğü’nün 2012/6049 esas sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı borçlunun borca ve yetkiye itiraz edildiği ve takibin durduğunu, haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile icra takibinin devamına icra İnkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                    Esas sayılı takip dosyasından icra takibi başlattığını, bu takibe dayalı olarak borçluya gönderilen ilamsız takiplere mahsus ödeme emri davalı-borçluya 13.09.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğ üzerine İcra Müdürlüğüne verdiği 16.09.2019 tarihinde itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiğini, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı borçlu borca itiraz etmiş ise de, davalının fatura konusu mal hizmetleri aldığı dilekçelerinde sundukları fatura ve sevk irsaliyesi örnekleri, taraf defter ve kayıtları ile BA formlarıyla ortaya çıkacağını, davalının aldığı mal ve hizmetlerin bakiye bedelini ödememiş olması karşısında itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davalı borçlu şirketin asıl alacağa ve yetkiye yönelik itirazının iptaline, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eden davalı borçlunun şirketten fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak üzere %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı alınmasına...

                      UYAP Entegrasyonu