Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, dolayısıyla yerel mahkemece yetkili İstanbul icra müdürlüğünde itirazın iptaline konu takip bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair kurulan kararın hatalı bulunduğu, Ayrıca, sözleşmeden...
Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; davada 7152 sayılı kanun ve ilgili yönetmeliğe aykırı karar verildiği, Davalı şirket tarafından belirtilen fatura borçlarının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine T.C Merkezi Takip Sistemi ... sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, Ankara ilinde Merkezi Takip Sistemi dosyalarına bakan icra müdürlüğünün Ankara ... İcra Müdürlüğü olup, borçlu ödeme emrine karşı ... tarihinde yetkiye ve borca ayrı ayrı itiraz ettiği, Merkezi Takip Sistemine dair Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Yönetmeliğin 11....
İcra Dairesi'nin 2009/3954 takip sayılı dosyasında, borçlular tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiği, davalı- borçlu şirketin itirazı üzerine 13.05.2009 tarihinde, davalı-borçlu ...' in itirazı üzerine 14.04.2009 tarihinde takibin her iki borçlu açısından durdurulduğu, alacaklı tarafından Kayseri 2....
Ltd Şti arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının anılan dava dışı asıl borçlu şirketin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettirdiği gibi aynı zamanda ipotek limiti kadar müteselsil kefil olduğunu, dava dışı asıl borçlu şirketin yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine hesabın kat edilerek noter kanalıyla borçlulara ihtarname keşide edildiğini, borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen ilamsız icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahının bulunduğu yer ......
takibe vaki itirazın iptali talep edilmektedir....
Şti" vekilinin, doğrudan UYAP sistemi üzerinden icra takip dosyasına gönderdiği ikinci itiraz dilekçesine 26.01.2018 tarihini atmış ise de; borçlu vekilinin bu dilekçeyi icra takip dosyasına 01.02.2018 tarihinde ibraz ettiğini, borçlu T8 T8 vekilinin 26.01.2018 günü icra takip dosyasına vekalet suret harcı ve Baro Pulu bedelini ödemekle yetindiğini, dilekçesine 26.01.2018 tarihini attığını yetkiye ve borca itirazlarını içerir dilekçesini bu tarihte icra takip dosyasına göndermediğini, bu borçlunun vekili yetkiye ve borca itirazlarının içerir dilekçesini, doğrudan UYAP üzerinden, hatta ikinci kez vekalet suret harcı ve Baro Pulu bedeli ödemek suretiyle, icra dairesine 01.02.2018 tarihinde gönderdiğini, 02.02.2018 tarihli takibin durdurulması yönündeki kararının usul ve yasaya aykırı olduğu halde, icra dairesinin kararının iptaline karar verilmesi talebiyle açtıkları davanın, borçlu T8 T8 yönünden de kabulüne karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya...
Buna göre icra takibinin yetkisiz Küçükçekmece İcra Dairesinde yapıldığının anlaşılmasına göre, davalılar tarafça süresinde ve usulünce yapmış olduğu yetkiye itirazının kabulü ile yetkisiz icra dairesinde takibin yapılmış olduğunun anlaşılmasına göre usulüne uygun bir takipten de bahsedilemeyeceğinden davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi" gerektiği gerekçesi ile;"1-İcra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı ve usulüne uygun bir takipte bulunulmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,2-Usulüne uygun bir takip bulunmadığından ve şartlar oluşmadığından icra inkar ve kötüniyet tazminatları taleplerinin REDDİNE" karar vermiştir.Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davaya konu icra takibinde, borçlular tarafından sunulan borca itiraz dilekçesi incelendiğinde geçerli bir yetki itirazı bulunmadığı,söz konusu icra takibine 2 adet borca itiraz dilekçesi sunulmuş olup ilgili itiraz dilekçeleri incelendiğinde görüleceği üzere; dosya...
Somut olayda ; Düziçi İcra Müdürlüğü'nün 06.01.2020 tarihli kararı ile takibin yetki yönünde durdurulmasına, borçlunun sair itirazlarının yetkili icra müdürlüğünce değerlendirilmesi şeklinde karar verildiği, ilk derece mahkemesince bu karar gerekçe gösterilerek dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de ; davalı borçlunun takipte hem yetkiye hem de borca itirazı üzerine İİK'nin 66. Maddesi gereğince takip kendiliğinden durduğundan ve davacı tarafça İİK.nin 67. maddesine istinaden borçlunun yetkiye ve borca yaptığı itirazın iptali talep edildiğinden ilk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK ve 2004 sayılı İİK'nın yetkiye dair hükümleri ve taraf delilleri değerlendirilerek öncelikle İcra Müdürlüğünün yetkili olup olmadığı konusunda bir karar verilmesi gerekirken hatalı olarak İcra Müdürlüğünce verilen karar gerekçe gösterilerek hüküm tesis edilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 67.maddesi gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. Bir itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli, ayakta duran bir icra takibinin varlığı şarttır. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır. O halde bu husus İİK’nun 67.maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da mahkemece re’sen gözetilmek zorundadır. Somut olayda davalı, hem icra dairesinin yetkisine, hem de borca itiraz etmiştir....
in 16/10/2014 tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca faize ve icra takibine itiraz ettiği ve bu itiraz nedeni ile 21/10/2014 tarihinde takibin durdurulduğu, nafaka alacağı yönünden Batman icra dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla birlikte; alacağın varlığı taraflar arasında çekişmesizdir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı tarafından hem icra dosyasına, hem iş bu dava dosyasına süresinde verdiği cevap dilekçesi ile ödeme itirazında bulunarak, ödemelere ilişkin PTT makbuz suretleri sunulmuş olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı yanca cevap dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgeleri dikkate alınmadan borca ve faize yönelik hesaplama yapılmıştır....