Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası, TK'nın 32. ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün, ödeme emrine yönelik itirazların da İİK'nın 16. maddesi uyarınca aynı süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Borca itiraz ve sair şikayetlerle birlikte borçlu, usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü veya reddine göre sair şikayet ve itirazların yasal süresinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.04.2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....
Somut olayda; davacı borçlunun 26/03/2019 tarih, 9795 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde belirtilen adresine gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adrese yeniden gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35/4. maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ yapılan adresin davacı borçlunun tebliğ tarihindeki ticaret sicil adresi olduğu ve tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygundur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayanılarak genel haciz yolu ile ilâmsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, mahkemece itirazların reddine karar verildiği görülmektedir. Genel haciz yolu ile ilâmsız icra takibinde, borçlunun yetkiye ve borca itirazlarının, İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz....
E. sayılı dosyası üzerinden cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun 15/01/2019 tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz yanında yetkiye de itiraz etmesi ve alacaklı vekilinin 06/03/2019 tarihli dilekçesi ile dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini talep etmesi üzerine aynı tarihli yazı ile dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiği, yetkili İstanbul Anadolu ...İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyasında ödeme emri ekli olduğu belirtilen tebliğ zarfının 15/03/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve 19/03/2019 tarihli dilekçesi ile ödeme emrini tebliğ aldığını belirterek borca itiraz ettiği görülmüştür....
nun 62. maddesi uyarınca her türlü borca itirazın İcra Müdürlüğüne yapılması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir . İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkilinin talebinin ve başvurma gerekçesinin ödeme emrinin iptaline yönelik olduğunu , ödeme emrinin iptali istenmesine rağmen yerel mahkemenin bu talebi borca itiraz olarak değerlendirmiş olduğunu , davanın borca itiraz değil, şikayet niteliğindeki ödeme emrinin iptali davası olduğunu , İcra Dairesine ait banka adının ve hesap bilgilerinin ödeme emrinde belirtilmemesi halinde bu konudaki şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Davalı T5 T7 T7 T8 yetkilisi itiraz dilekçesinde "borca sebep olarak gösterilen işlemlerle firmamızın bir alakası yoktur" şeklinde yazılmıştır. Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir. İlk derece mahkemesince davacının takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/18489- 25475 E.K. sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere, HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir....
“Taleple bağlılık” olarak da ifade edilen bu ilke uyarınca, hâkimin tarafların talep sonucu ile bağlı olduğu açık olup, somut olay bakımından, alacaklı borçlu aleyhine icra takibi başlatmış borçlu ödeme emrine süresinde itiraz etmiştir. İtiraz üzerine İcra Hukuk Mahkemesine açılan davada davacı-alacaklı vekili dava dilekçesi ile sadece itirazın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin borca itirazın kaldırılması istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, borçlunun bir talebi bulunmadığı gibi re'sen ödeme emrinin iptalini gerektiren bir hususun bulunmadığı halde usul ve yasaya uygun olan ödeme emrinin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Davalı tarafından 15.04.2014 tarihli dilekçe ile yasal süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmiş ve icra müdürlüğünün 29.04.2014 tarihli kararı ile davalı borçlunun borca itirazı nedeniyle verilen 18.04.2014 tarihli durma kararının kaldırılarak takibin yetkiye itiraz yönünden durdurulmasına karar verilmiş ise de, icra müdürlüğünün kendiliğinden durma kararını kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Mahkemece her ne kadar İcra Müdürü tarafından takibin borca itiraz nedeniyle durmasına ilişkin herhangi bir karar verilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, esasen İİK'nun 66. maddesi gereğince müddeti içinde yapılan itiraz takibi kendiliğinden durdurur. Borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süresi içerisinde itiraz edilmiş olduğuna göre mahkemeden itirazın iptalinin istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesinin 2021/916 Esas, 2021/1207 Karar sayılı ilamı) "...İtirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünce usulüne uygun şekilde ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi ve ödeme emrine borçlu tarafından usulüne uygun şekilde yapılmış itirazın bulunması gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ödeme emrinin davacıya 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının 5 günlük yasal süre dolduktan sonra 01/07/2020 tarihinde dava açtığını, mahkemenin bu durumu dikkate almadan karar verdiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye ve borca itiraza ve kambiyo şikayetine ilişkindir. Tire İcra Müdürlüğü’nün 2020/853 esas sayılı takip dosyasının incelemesinde, takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun İİK'nın 168/3 maddesi uyarınca kambiyo şikayetini, yine İİK'nın 168/5 maddesi uyarınca da yetkiye ve borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde yapması gerekir....