Somut olayda; borçlunun ödeme emrine ilişkin şikayetinin incelemesinde, Bölge Adliye Mahkemesince de tespit edildiği üzere ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediği, takip talebinde her bir bono için asıl alacak miktarı ve işlemiş faiz gösterilerek takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faizi ile tahsili talep edilmesine rağmen, ödeme emrinde tüm alacak kalemlerinin toplamı olan 87.637,87 TL 'nin asıl alacak olarak gösterildiği ve içerisinde işlemiş faiz de olan bu miktara takip tarihinden itibaren faiz talep edildiği, dolayısıyla ödeme emri takip talebiyle uyumlu olmayıp usulüne uygun düzenlenmediği açık olmakla Bölge Adliye Mahkemesinin bu husustaki değerlendirmesi ve ödeme emrini iptal etmesi yerindedir. Ancak; ödeme emrinin iptali ile borçluya yeniden usulüne uygun düzenlenmiş bir ödeme emri çıkarılacağı tabi olup, borçlunun süresinde borca itiraz edebileceği ve ancak o vakit borca itirazın değerlendirilebileceği de tabidir....
ve Ereğli İcra Mahkemesine avukatı vesilesi ile imzaya itiraz ve yetkisizlik davası açılmış olmasına rağmen, ödeme emrinin vekile yapılması gerekirken asile yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekili ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının esas olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan tebliğ işleminin de Teb....
İcra Dairesine gönderilerek ... esas sayılı dosya numarasını almış olduğu, uyap üzerinden yapılan incelemesinde dosyada masraf olmadığından yetkili icra dairesince ödeme emrinin borçluya tebligat çıkarılmadığı, takibin devam ettiği, itirazın iptali davasının görülebilme şartının borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde takibe itiraz edilmesi ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğinden, davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibinde ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilmediği ve davalı borçlu yönünden takibin durmadığı, itirazın iptali davasında takibin durmasının dava şartı olduğu, dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Şti, ... ve ...’a tebliği üzerine, borçlular vekilinin, 11.01.2011 tarihinde icra müdürlüğü nezdinde yetkiye, borca ve faize itirazda bulunduğu ve yine aynı tarihte ödeme emrinin iptali talebiyle İcra Mahkemesi'ne şikayet yoluna başvurduğu, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21.02.2011 tarih ve 2011/43 E, 2011/238 K. sayılı kararıyla borçlulara tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği, yeni ödeme emrinin 07.05.2011 tarihinde borçlulardan ...’a, 23.05.2011 tarihinde ise ...’na tebliğ edildiği, ancak ... Turizm …. Ltd. Şti.ne tebliğ edilen ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmıştır.İcra mahkemesince ödeme emrinin iptalinden sonra gönderilen ikinci ödeme emrine karşı borçlunun yeniden itiraz ve şikayet hakkı doğduğundan önceki itirazlar yeni ödeme emri tebliğinden sonra hukuki bir sonuç doğurmaz. Somut olayda; borçlu ... Turizm …. Ltd....
İİK'nun 62. maddesi gereğince itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, mahkeme, 14.03.2014 tarihinde borçlunun dosyadan fotokopi aldığını dolayısıyla bu tarihte takipten haberdar olduğunu, haberdar olduğu tarihe göre de icra müdürlüğüne yapılan itirazın süresinde olmadığından istemin kabulü yönünde hüküm kurmuştur. Bu durumda, İİK'nun 62. maddesi gereğince, yetkiye ve borca itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre için icra müdürlüğüne yapılabileceğinden ve ödeme emrinin tebliğinden itibaren de borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı itiraz süresinde olduğundan mahkemece, alacaklının isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aksi yönde ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu ...‘nun borca ve yetkiye itiraz ederek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece işin esasının incelenerek istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, yetkiye ve borcun ödendiğine yönelik itirazın, ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine sunulması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....
İcra Müdürlüğü olduğunu, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini beyanla şikayet ve itirazlarının kabulü ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
TL'nın tahsili amacıyla ..... tarihinde Gaziantep İcra Dairesinin ..... esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının gönderilen ödeme emrine karşı süresinde icra dairesinin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu, icra dairesince yetkiye ve borca itiraz yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı vekilinin ..... tarihli dilekçe ile dosyanın Diyarbakır İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiği ve gönderilen takip dosyasının Diyarbakır İcra Dairesinin ..... esasını aldığı, Diyarbakır İcra Dairesince ..... tarihinde Gaziantep İcra Dairesine yazılan yazıda; muhabere yoluyla gelen takip talebi ve gereği dosyanın açıldığı, masraf yatırılıp taleple bildirilmesi halinde ödeme emrinin borçluya tebliğ edileceğinin bildirildiği, bu aşamadan sonra Diyarbakır İcra Dairesince ödeme emrinin davalı-borçluya tebliğe çıkartıldığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı anlaşılmaktadır....
Yine genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin tebliği üzerine her türlü itiraz İİK'nın 62 ve devamı maddeleri uyarınca icra dairesine yapılması gerekmekte olup, borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü yetkiye, borca, faiz ve fer'ilere itirazı sonuç doğurmayacağından, davacının buna ilişkin itirazları hakkında ilk derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının yanısıra takip dayanağı belgelerin ödeme emri ekinde kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ işleminin iptalini istemiş, Mahkemece ödeme emri tebliğ mazbatasındaki şerhten takip dayanağı belgelerin gönderildiği gerekçesiyle bu istemin esası incelenerek reddedilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 14/12/2017 keşide tarihli 1 adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların takibin ve ödeme emrinin iptali istemiyle dava açtıkları, borca ve faize itiraz ettikleri, ayrıca çek tazminatından keşidecinin sorumlu olduğundan bahisle çek tazminatına yönelik itirazları ile birlikte çek aslının kasaya alınmadığından bahisle şikayette bulundukları görülmüş olup, her ne kadar ödeme emri davacıların vekili yerine asile tebliğ edilmiş ise de davacılar vekilinin borca yönelik itiraz ve takibe yönelik şikayete ilişkin süresi içinde davasını açtıklarından, takibin esasına yönelik itiraz ve şikayetlerini bildirdiklerinden bu nedenle ödeme emri tebliğ işleminin iptalinin bu aşamada gerekmediği, ayrıca borca yönelik itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında kesin delille ispatlanamadığı, faize yönelik itirazla ile ilgili alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi...