Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; Mahkemece hükme esas alınan raporda davaya konu bonolardaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığının dayanaklarıyla gösterildiği, raporun bu haliyle denetime elverişli ve hükme esas alınacak nitelikte olduğu, ödememe protestosunun tebliği üzerine davacının imzayı kabul etmediğini beyan etmemesinin, aleyhine başlatılan takipte imza itirazında bulunmasına engel olmadığı, İİK'nın 170.maddesi gereğince imzaya itirazda faturaların imzaya itirazı ispata yönelik delil olarak kabul edilemeyeceği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek...
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu çekin karşılıksız olup götürülecek borç vasfında olduğunu, aranacak borçlardan olmadığını, bu durumda müvekkili alacaklı şirketin adresinin bulunduğu Manisa İcra Müdürlüğünün de yetkili olduğunu, kararın kaldırılarak yetki itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde yetkiye itiraz, İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış imzaya itirazdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2018/879 ESAS 2020/63 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, Borca, Faiza ve İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. DAVA : Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde bildirdiği diğer sebeplerle birlikte aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü takiplerde, vekil edenin adresinin İkizçay Mah AtatürkCad No: 68 İç Kapı No: 4 Edremit/Balıkesir olduğunu, borçlunun yerleşim yeri sayılan yerdeki icra dairesinin genel yetkili icra dairesi olduğunu, İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu belirterek yetkiye, imzaya, borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ederek ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İzmir 7....
Noterliğinin 04636 yevmiye nosu ile kayıt altına alındığını, kişinin şirketten ayrılırken teslim etmesi gereken şirket kaşesini müvekkiline ve muhasebeye teslim etmediğini, davalı ile müvekkili şirket arasında bonoda yazılı olan alacak değerinde bir ticari ilişki bulunmadığını ve hiçbir zaman da mevcut olmadığını, davalının anılan bedeli müvekkiline karşı ileri sürmesine neden olacak herhangi bir borç ilişkisi olmadığını, bonodaki imzanın da müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169., 169/a. maddeleri uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı, borca itiraz ve imzaya itirazın, 5 günlük yasal süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı takip başlatıldığı, davacının yetkiye ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve davalının kötü niyet tazminatı ile para cezasına çarptırılmasına karar verildiği, davalı alacaklı tarafından karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece imzaya itirazın usulünce incelenerek imzanın borçluya ait olmadığına ve takibin durdurulmasına karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Takip konusu senet bono olup, davacı keşideci davalı ise lehdardır. Bu durumda alacaklı, borçlu ile doğrudan ilişki içinde olduğundan imzanın adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun yetkiye ve imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ilk aşamada yetki itirazının kabulüne karar verildiği, istinaf yoluna başvurulması üzerine, dairemizin 2021/632 esas, 2021/727 karar sayılı karar ile yetki itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin kabulüne, davacının imzaya itirazının incelenmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda imza itirazının reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu görülmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun yetkiye ve imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ilk aşamada yetki itirazının kabulüne karar verildiği, istinaf yoluna başvurulması üzerine, dairemizin 2021/632 esas, 2021/727 karar sayılı karar ile yetki itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin kabulüne, davacının imzaya itirazının incelenmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda imza itirazının reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu görülmektedir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece açıkça imzaya itiraz etmelerine rağmen davanın niteliği itibariyle borca itiraz olarak değerlendirip imza örnekleri almadan davanın reddine karar verildiğini, dava dilekçelerinde konu, sonuç ve talep kısmında borca ve ferilerine ve imzaya itiraz ettiklerinin açıkça belirtildiğini, yerel mahkemece dava dilekçelerinin eksik özetlendiğini, İstanbul Anadolu 1.İcra Müd.2020 /16295 sayılı takibe konulan 10.11.2018 tanzim 17.07.2019 vade tarihli 30.000,00- TL tutarlı senetteki imzanın kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, Adil Üstündağ, Zafer Gökmen ve T3 isimli şahısların sahte imzalarla ya da mobing ve zorla işçilere boş senedi imzalatarak piyasaya sürdüklerini, dava konusu senedin ise sahte imza ürünü olduğunu, bu takibe karşıda yetki itirazında bulunduklarını ve menfi tespit davası açacaklarını, yetkili icra müdürlüğünün Seyhan İcra müdürlüğü olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE; 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; İcra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, İİK. nun 170/4. maddesinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır....
Bu hali ile dosyanın tevdii edildiği bilirkişi, 04/01/2021 tarihli raporunda keşideci imzasının, davacı şirket mümessilinden sadır olmadığını mütalaa etmiş olup raporun hüküm tesisine yeterli ve denetime açık olduğu anlaşılmakla davacının imzaya itirazın kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiş, davalının çekin 2 cirantası olması ve davacı ile doğrudan doğruya münasebette bulunmaması, bundan sebeple imzanın sıhhatini bilecek halde olmamasından dolayı davalı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmemiştir gerekçesi ile İstanbul 11. İcra Dairesinin 2019/6479 numaralı dosyasındaki; Yetki itirazının reddine, Davacının imzaya itirazının kabulüne, İİK 170 maddesi mucibince davacı hakkındaki takibin durdurulmasına, Borca itiraz yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına, Davalının tazminata ve para cezasına mahkum edilmesine yer olmadığına" dair karar verildiği görülmüştür....