Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelemesi bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili 24 adet irsaliyeli faturaya istinaden ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden, icra dosyasında borca ve yetkiye itirazda bulunduğunu, borcunun olmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

    O halde mahkemece yetkiye itirazının reddine karar verilmesi isabetlidir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacı ve dava dışı borçlular hakkında davalı alacaklı tarafından Ilgın İcra Müdürlüğü'nün 2020/1060 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun ödeme emrini tebliğden önce ödeme emrinin sonradan tebliğ edilmesi şartı ile dosya numarasını bildirerek takip konusu borca itiraz edebileceğini, böyle bir itirazın geçerli olduğunu, ödeme emrinin hiç tebliğ edilmemiş olması hallerinde borçlunun takibi haricen öğrenerek itirazda bulunması durumunda itirazın geçerli olmadığının kabul edildiğini, oysa davalı borçluya ödeme emri tebliği ile ilgili eksiklik tamamlandığını, de herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, ödeme emrinin davacı borçlu T1 28/11/2020 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacı borçlu T1 vekilinin 25/11/2020 tarihli dilekçe ile dosyaya yetkiye ve borca itiraza ilişkin dilekçe ibraz ettiğini, 10/12/2020 tarihli tensip karar tutanağı ile davacı borçlu vekilinin ödeme emrinin tebliğ tarihinden önce borca itiraz etmiş olması...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Borçlular, takibe konu bonoya istinaden yetkiye imzaya, borca ve faize itiraz etmiş olup, mahkemece, sair itirazların reddine, İİK 170/a maddesi uyarınca, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda tespit edilen miktarda tahrifat nedeniyle tahrifat öncesi miktar kadar takibin devamına karar verildiği, tahrif edilen miktar kadar da takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....

      İİK'nun 168/5. maddesi uyarıca, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte yetkiye itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerekmekte olup, bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan ıslah yoluyla dahi ortadan kaldırılamaz. Dolayısıyla bu süre mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin 10/01/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 10/01/2016 tarihinde takibe konu bonodaki imzaya ve borca itiraz ettiği, borçlu asilin ise 20/01/2016 tarihinde ıslah dilekçesi vererek yetki itirazında bulunduğu, bu durumda İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, yetki itirazının yasal 5 günlük sürede yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının süre aşımından reddi ile süresi içinde yapılan borca itirazlarının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İcra Müdürlüğünün 2017/17126 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalı tarafça borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, 27.991,96 TLlik kısmı yönünden borçlunun borca ve yetkiye itirazının kaldırılması ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir....

        Somut olayda; alacaklının, borçlu aleyhine başlattığı genel haciz yoluyla takipte fuar katılım ücretlerini talep ettiği fakat takip talebinde sözleşmeye dayanmadığı ve sözleşmeyi sunmadığı, borçlunun ise, süresi içerisinde verdiği itiraz dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmüştür. Alacaklı takip talebinde sözleşmeye dayanmadığı için itirazın kaldırılması aşamasında artık bu sözleşmeye dayanamaz. Borç ve akdi ilişki de borçlu tarafından kabul edilmediğinden bu durumda akdi ilişkiye dayalı alacak sözkonusu değildir....

        Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; abonelik sözleşmelerine dair alacaklarda Merkezi Takip Sistemi üzerinden icra takibi başlatılmasının yasal zorunluluk olduğunu, Merkezi Takip Sistemi Yönetmeliğinde borçlu tarafından hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu ve hem yetki hem de borca itiraz durumunda yetkili icra dairesine gönderme gibi kullanılacak bir buton veya seçeneğin bulunmadığını, takibin devamı için borçlunun yetki itirazında gösterdiği yerde itirazın iptali davası açılmasından başka bir yol bulunmadığını, davalı tarafından yapılan itiraz da sadece yetkiye ve borca yönelik olup, davalının icra takibinin geçersizliğine ilişkin bir itirazı bulunmadığını, bu hali ile takip hukuku bakımından geçerli bir takibe yönelik itirazın iptali talep edilmiş olmakla, mahkemece re‘sen gözetilemeyen, davalı tarafça da ileri sürülmeyen bu hususun mahkemece usulden ret kararına esas alınması hatalı olduğunu, dava şartının yokluğu nedeniyle verilen usulden...

          İcra Müdürlüğü'nün 2020/29582 esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir. 07/07/2021 tarihli duruşmada davacının borca, yetkiye ve imzaya itiraz davasının taraflarca takip edilmediğinden işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, borca, yetkiye ve imzaya itiraz davası davacı vekilince yenilenmiş, dosyamız tefrik edilerek mahkememizin yukarıda yazılı sırasına kaydı yapılmış, 16/12/2021 tarihli duruşmaya davacının yine katılmadığı anlaşıldığından duruşmaya 2. kez katılmadığı anlaşılarak davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir...'' şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; 6100 sayılı HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 25....

          İcra Müdürlüğü'nün 2011/5324 Esas sayılı dosyasından takip başlattığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini belirterek, itirazının iptaline, BK'nın 42 maddesi gereği tazminata ve haksız inkar nedeniyle icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, davanın reddini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu