müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle itiraz gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi gereği sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE, 08.11.2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. ......
ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin İADE edilmek üzere Yargıtay C....
"İçtihat Metni"İTİRAZ Hırsızlık suçundan sanık ... hakkında yapılan duruşma sonunda; hırsızlık suçundan mahkumiyetine ilişkin ......
itiraz eden tarafından süresinde temyiz edildiği anlaşılmıştır....
ettiği gözden kaçırılarak asıl alacağın tamamı üzerinden tazminata ve yine imzaya itiraz olmadığı halde yasal olarak uygulanma imkanı bulunmayan para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurunun kamu düzenine ilişkin nedenler gözetilerek kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin kabulüne, Kırklareli İcra Dairesi'nin 2020/230 esas sayılı takip dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 05.02.2020 olarak düzeltilmesine, davacının yetkiye ve borca kısmi itirazının reddine, İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen ve reddedilen asıl alacak kısmı 313.000,00 TL'nin %20'si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiştir....
Maddesi yolu ile HMK'nın yetkiye ilişkin hükümleri gözetildiğinde itiraz edenin mahkemenin yetkisine yönelik itirazının yerinde olmadığı, itiraz eden vekilinin diğer itirazlarının ise İİK'nın 265. Maddesi kapsamında yer almadığı, ihtiyati haciz kararının dosyaya ibraz edilen faktoring sözleşmesi ve diğer belgelere dayanılarak verildiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, hüküm itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. TL 29,20 O.H. 27,70 P.H 01,50 Kalan Aslı gibidir. Karşılaştırıldı....
Tüm bu yapılan açıklamalar çerçevesinde öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz 6100 sayılı HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri çerçevesinde incelenmiş, HMK 6. Maddesi gereğince borçlunun yerleşim yerinde açılması gereken takip borçlunun yerleşim yeri olan ... İcra dairelerinde açılmamış, Ankara Batı İcra Dairesinde açılmıştır. Borçlu da icra takibine yaptığı itirazda yetkiye açıkça ve belirli şekilde itiraz etmiştir. Hal böyle iken. Ankara Batı İcra Dairesinin yetkili olmaması nedeniyle davalı borçluların icra dairesinin yetkisine olan itirazı yerinde görülerek yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibi bulunmadığından davacıların itirazın iptali davasının, borçluların icra dosyasında yetkiye de itiraz ettiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nun 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Borçlu da icra takibine yaptığı itirazda yetkiye açıkça ve belirli şekilde itiraz etmiştir. Hal böyle iken, Ankara Batı İcra Dairesinin yetkili olmaması nedeniyle davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine olan itirazı yerinde görülerek yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibi bulunmadığından davacının itirazın iptali davasının, borçlunun icra dosyasında yetkiye de itiraz ettiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nun 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/513 Esas KARAR NO: 2021/904 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 03/05/2018 KARAR TARİHİ: 16/09/2021 -------, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde; I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili; davalının, davacı firmaya tedarikçi olarak nakliye ve dağıtım hizmeti verdiği, taraflar arasında bir ücari ilişkinin ve cari hesabın varlığı konusunda bir ihtilaf ve itiraz olmadığı, davalı sorumluluğunda gerçekleştirilen davacı firma müşterisi -----davalı firmaya aynen rücu edildiği ve yansıtma faturalar düzenlendiği, davalının, tüm uyarı ve taleplere rağmen --------- dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, alacağın cari hesap bakiyesi alacağı olduğu ve faturadan kaynaklı olması itibariyle likit olduğu, davalının takibe itiraz dilekçesindeki yetkiye itiraz ettiği, davalının tescilli adresine istinaden--------Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili yargı mercileri olduğu, bu nedenle davalının yetkiye...
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davalı vekili icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde hem yetkiye ve hem de borca itiraz borçlunun ----- ileri sürmüştür. Ortada geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması itirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarındandır. Geçerli bir icra takibinden söz edilebilmesi için takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması gerekir. Borçlunun icra dairesinine yaptığı itirazda hem yetkiye hem de borca itirazda bulunması halinde, öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir....