nin haczinin süresinde satış istenmediğinden düşmesi nedeniyle bu alacaklıya ayrılan pay ve hazineye aktırılmasına karar verilen nema tutarının şikayetçiye ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. II. CEVAP Şikayet olunan ... ... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin reddini istemiştir. III....
bulunduğu, Daireminizin 2016/11983 Esas 2017/4022 Karar sayılı ilamı ile; yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emrinin borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı vereceği, mahkemece borçlunun ödeme emrine yönelik itiraz ve şikayetlerinin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak verilen kararda; ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edilmesi gerekirken borçlunun vekiline tebliğ edilmesinin usule aykırı olduğu ayrıca borçlu vekiline gönderilen ödeme emrine dayanak belge eklenmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir....
Borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürmüş olduğu yetkiye, takip hakkına ve borca ilişkin iddialarının borca itiraz niteliğinde olduğu, icra dosyasında alacaklı banka tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun ödeme emri tebliği üzerine süresinde borca itirazlarını icra müdürlüğüne bildirerek takibin durdurulmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce verilen 05/01/2022 tarihli kararda takibin durdurulduğu, daha sonra verilen 12/01/2022 tarihli kararda ise ; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 138/4 maddesi gereğince borca itirazın satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağı gerekçesi ile borca itiraz talebinin reddine karar verildiği, takip konusu borcun 20/12/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi borcuna istinaden gönderilen ihtarnameden kaynaklandığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı borca ve yetkiye yapılan itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçeye göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyizine gelince; Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istemli ilamsız icra takibi sırasında, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca birlikte itiraz etmesi nedeniyle borca ve yetkiye yönelik itirazın iptali için genel mahkemede dava açılmıştır....
Aynı Kanun'un 297/2. maddesine göre ise hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re'sen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir. Davacıların başvurusu yetki itirazı, borca itiraz ve şikayettir. Mahkemece yetki itirazının, borca itirazın ve şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yetki itirazı ve şikayet ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden sadece borca itirazın reddine karar verilmesi HMK 'nun 297. maddesine aykırı olup, ilk derece mahkemesi kararı bu yönüyle isabetsizdir....
DAVA Davacı borçlu şirket vekili dava dilekçesinde; hesap kat ihtarının taraflarına tebliği hususunda ve takip talebindeki miktarlara yönelik bir takım şikayetlerde bulunarak ve de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin ilamlı takip şeklinde yapılamayacağını belirtip borca itiraz ederek şikayetin kabulüne, icra emrinin ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı banka vekili cevap dilekçesinde; davacı borçlu şirketin şikayet ve itiraz sebeplerine karşı davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini, davanın reddine karar verilerek davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. III....
İİK m 62/1 gereği ilamsız takipte borca, imzaya, yetkiye ve sair itirazların ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ilgili icra müdürlüğüne ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda; genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin tebliği üzerine 7 gün içinde borçlu ilgili icra müdürlüğüne borca itiraz yönünden talepte bulunmamıştır. İlamsız takiplerde borca itirazın inceleme mercii ilgili icra müdürlüğü olup, itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden şikayettin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
Takibe dayanak kredi sözleşmesinde müvekkilin şahıs/kefil olarak ismi bulunmamasına rağmen müvekkil takipte kötüniyetli olarak borçlu gösterildiğini, iki defa düşen dosyanın son yenilenmesi talebine ilişkin; 10/08/2016 tarihli icra dairesi kararında; borçlulardan T1'e ödeme emrinin tebliğ edilmediği, haciz talep etme sürelerinin başlamadığı, T1'e ödeme ve yenileme emrinin tebliğine itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiğini, şikayet edilen tarafından bu karara itiraz edilmediğini, ancak bu karar olmasına rağmen ödeme emri tebliğ ettirilmeden alacaklı tarafından dosyaya tekrardan bir kısım haciz talepleri gönderilmiş olup, bu talepler aynı gerekçe ile 13/07/2017, 09/10/2017, 08/02/2018 tarihlerinde reddedildiğini, alacaklı tarafından işbu red kararları sonrasında ödeme emrinin ve yenileme emrinin borçlu müvekkile tebliğinin talep edildiğini, müvekkiline ödeme emrinin 01/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, 01/03/2018 tarihinde icra takibinin zamanaşımına uğradığı, borca ve yetkiye...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2021/44 ESAS, 2021/261 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil aleyhine İstanbul 35....
Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır. Bunlardan birisi İcra İflas Yasasının 68 ve 69.maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise aynı yasanın 67.maddesi gereğince mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptalini istemektir....