WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. (HMK m. 19) Somut olayda, alacaklısının T7 ve SGK müdürlüğü, borçlusunun ise davacıların murislerinin olduğu icra takibi sebebiyle terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi davasının açıldığı, davalı T7 tarafından kanuni süresinde ileri sürülmüş bir yetki itirazında bulunulduğu ve davalının yerleşim yerinin "İstanbul" olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/03/2022 tarih ve 2021/174 Esas - 2022/160 Karar sayılı dosyasının yapılan istinaf incelenmesinde : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı asil dava dilekçesinde özetle, muris eşi Selim Kaya'nın borcu karşılayacak aktif malvarlığı olmadığı, dolayısıyla terekenin borca batık olduğu görülmekte ve aşikar olduğu, muris eşinin hiçbir taşınır,taşınmaz malvarlığı, parası vs. hiçbir malvarlığı yoktur.bana da intikal eden bir malvarlığı olmadığını, bu sebeple, terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi talebinin gerek oğlum adına gerekse de kendi adına kabulüne, hakkımdaki icra takibinin iptaline, takibin tedbiren durdurulmasına, varsa haksız konulan hacizlerin fekkine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine, haksız haciz konulmasından ve haksız takip yapılmasından mütevellit tüm tazminat ve istirdat haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava...

nin icra dairesinin yetkisine dair itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle memur muamelesini şikayete ilişkin taleplerinin kabulü ile icra müdürlüğü kararlarının iptaline, yetki itirazının süresinde yapıldığının kabulü ve icra memur muamelesini şikayet taleplerinin reddi halinde borçlu Lider Gıda Ltd. Şti.'nin yetki itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı borçlu T5 T7 T7 T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yazılı ve sözlü olarak borca itiraz etme iradesinin bulunmasının yeterli olduğunu, İİK 62. maddenin itirazın şeklini ve zorunlu unsurlarını belirtmediğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre de borçlunun dilekçesinden genel olarak itiraz iradesi çıkarılabiliyorsa geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

Takibin dayanağı olan bono incelendiğinde, bononun düzenleme yerinin Tarsus olması nedeniyle İİK'nun 50.maddesine göre Tarsus İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşıldığından yetki itirazına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. İmza itirazı dışındaki diğer itiraz sebepleri kural olarak borca itiraz kabul edilmektedir. İİK'nun 169/a maddesine göre borca itirazın resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanması gerektiğinden icra mahkemesi borca itirazı incelerken tanık dinleyemez, bilirkişi incelemesi yaptıramaz ve yemin deliline başvuramaz....

Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmü bulunmakla davacı tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz olunmuş ancak yetkili icra dairesi açıkça gösterilmediğinden, yasaya uygun olmayan yetki itirazının reddine karar verilmiş, borçlunun anılan bono yönünden borca itirazını İİK. nun 169/a maddesinde belirtilen nitelikte bir belge ile ispatlayamadığına göre borca itirazının reddine ve takip durmadığından davalı tarafın tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacının davasının reddine, tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir....

İcra Müdürlüğü’nün yetkisine, hem de borca itiraz ettikleri, yetkili yer olarak .../...’ı gösterdikleri, davacının açtığı itirazın iptali davasının içeriğinde yetki itirazından bahsetmeksizin borca itirazın iptalini istediği, bu şekilde davalıların yetkiye yönelik itirazını benimsediği ve kabul ettiği gerekçesiyle yetkili icra dairesinde yapılan takip bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Her ne kadar temyize konu mahkeme kararının gerekçesinde davalıların adresinin .../..., davacının adresinin ..., sözleşmede belirtilen yetkili yerin ... olduğu, bu durumda ......

    O halde mahkemece, öncelikle alacaklının, yetki itirazının kaldırılması isteminin çözümlenmesi ve borçluların yetki itirazı yerinde görülmez ise, borca itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kaldırılması istemi incelenmeksizin ve bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğü' nün 2013/139 Esas sayılı dosyası ile icra takibini başlatıldığını, ancak borçlunun borcunu ödemediği gibi hem yetki hemde borca itiraz ettiğini, bunun üzerine ... İcra Müdürlüğü dosyasında takibin durdurulduğunu, ancak davalı şirketin ... Organize Sanayi Bölgesinde faaliyette bulunduğunu, ayrıca müvekkil şirketin de ... İlçesinde bulunduğunu, bu nedenle yetki itirazının yerinde olmadığını, ... İcra dairelerinin yetkili olduğunu, yine davalı tarafından borca karşı yapılan itirazın yerinde olmadığını belirterek itirazın iptaline, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, müvekkil şirketin adresinin ... olduğunu, bu nedenle yetkili icra dairesinin ve yetkili mahkemelerin ... İcra dairesi ve ... Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının kabulünü ve davanın reddini istemiştir....

        Somut olayda; davacının, yetkiye ve borca itirazı nedeni ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla borçlunun yetki itirazı ve borca itirazının kaldırılmasını talep ettiği, ilk karar ile mahkemece, gerekçe kısmında yetki itirazının yerinde görülmediği yönünde değerlendirme yapıldığı halde hüküm fıkrasında “davanın reddine” şeklinde hüküm kurulmasının çelişki oluşturması nedeni ile Dairemizce kararın kaldırılmasına karar verildiği, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemenin, yetki itirazının kaldırılmasına karar verildiği halde borca itirazın kaldırılması talebinin değerlendirilmediği ve bu talebe dair hüküm kurulmadığı, bu hali ile HMK’nın 305/A maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, borca itirazın kaldırılması talebi yetki itirazının kaldırılması dışında gerekçelendirilmesi gereken ayrı bir talep olup mahkemece taraf vekillerinin tamamlama kararı talebinin reddine karar verilmesi gerekir iken hatalı değerlendirme sonucu talebin kabulü doğru görülmemiş ve 03/01/2022 tarihli...

        Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur. Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekir....

          UYAP Entegrasyonu