DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi şikayeti, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, dava konusu icra takibi İzmir 5. İcra Müdürlüğünde başlatılmış, davacı vekilinin icra hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, yetki itirazında bulunmasına rağmen, yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yetkili icra müdürlüğü açıkça gösterilmediğinden, HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemez....
Çocuk Mahkemesinin 19/11/2020 gün ve 2020/471 (E) ve 2020/297 (K) sayılı ilâmı ile verilen mahkumiyet hükmünün süresi içinde suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; 03/02/2022 gün ve 2021/17019 Esas, 2022/1347 Karar sayılı ilâm ile suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün ONANMASINA karar verildiği, Dairemizce verilen bu karara karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/06/2022 gün ve KD - 2022/46485 sayılı yazısı ile Dairemizin onama kararının KALDIRILMASI ile suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan dolayı verilen İzmir 1....
, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek itirazlarının kabulüne ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetki itirazının yanında borca, işlemiş ve işleyecek faize ve ferilerine itiraza ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller dikkate alındığında; davacı vekili davalının müvekkili hakkında Rize İcra Müdürlüğü aracılığı ile 29/02/2020 vade tarihli 35.000 TL bedelli bono ile ilgili takip yaptığını, söz konusu senedin 24.500 TL'lik kısmının müvekkili tarafından banka havalesi yoluyla ödendiğini beyanla borca kısmen itiraz ettiklerini ayrıca takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığını beyanla yetkiye itiraz istemi ile mahkememizce yetkiye ve borca itiraz davası açmış olduğu anlaşılmakla mahkememizce öncelikle davacının yetki itirazı değerlendirilmiş olup davacının yetki itirazı ile yetkili iki icra dairesini göstermiş olması nedeniyle yetki itirazının geçerli olmadığı görülmekle yetki itirazının reddi ile davacının kısmi ödemeye ilişkin banka dekontları celp edilmiş olup dekontların yapılan incelemesinde davacı tarafından gönderilen havalelerde ödemenin takip konusu senede ilişkin olduğuna...
Mahkeme, taraflar arasındaki sözleşmede yetki şartına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, sözleşmenin ifa yerinin "Kartal" ve TBK 89. Madde kapsamında davacı ikametgahı "Ataşehir" ve davalı ikametgahının yine "Kartal" olduğu, HMK 10 ve TBK 89. Madde kapsamında yetkili icra Müdürlüğünün T1 Müdürlükleri olduğu, davacı tarafından HMK 10 ve TBK 89. Maddeye göre icra müdürlüğü seçilmeyip takibin İstanbul MTS ile yapıldığı, bu halde seçim hakkının davalı tarafa geçtiği ve davalı tarafından HMK 6. Madde kapsamında yetki itirazında bulunulduğu, HMK 6....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar...
DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZIN KALDIRILMASI KARAR : DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2020/3957 E.sayılı dosyasında davalı-borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığını, borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğunu, borçlu tarafından dosya borcuna mahsuben 23.293,00 TL ödeme yapıldığını, bu miktar düşüldükten sonra icra tahsil harcı, faiz ücreti vekalet ve masraflar dahil olmak üzere toplamda 6.755,00 TL bakiye borcu bulunduğunu beyanla, bu miktar üzerinden itirazın kaldırılarak takibin devamına, davalının inkar tazminatı mahkum edilmesini istemiştir. Davalı-borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; 06/07/2020 tarihinde saat 13:15'te 18.293,00 TL, 06/07/2021 saat 14:00'da 5.00,00 TL olmak üzere alacaklıya toplam 23.293,00 TL gönderilerek borcun tamamının ödendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 09/12/2021 gün, 2021/314E. 2021/764 K....
Dosya kapsamına gore, Kemer/Antalya İcra Mahkemesince suç tarihi 22/08/2005 olarak kabul edilip, sanığın icra emrinin tebliğine rağmen mal beyanında bulunmadığından bahisle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, sanık vekili tarafından borca ve takibe itiraz edilmesi üzerine, alacaklı vekili tarafından açılan itirazin iptali davasının kabulü sonucunda itirazin iptaline karar verilmesini müteakip, sanık vekili tarafindan süresi içerisinde icra müdürlüğüne mal beyanında bulunulduğu anlaşılmakla, 1- Mahkemenin kabulü doğrultusunda suç tarihinin 22/08/2005 olduğu kabul edilirse, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesinde yer alan "Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikayet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer." şeklindeki düzenleme karşısında, suçun işlendiği 22/08/2005 tarihi ile şikayet dilekçesinin verildiği 20/02/2007 tarihi arasında anılan madde de belirtilen sürelerin gerçekleşmiş bulunduğu...
İcra Müdürlüğü'nün ...E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafça yapılan takibe haksız ve kötüniyetli itiraz neticesi takibin durdurulduğunu, davalı tarafın verdiği itiraz dilekçesinde, hiçbir borcu olmadığını ve imzaya itiraz ettiklerini taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu ve davalı tarafın borca ve imzaya itiraz etmesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, davalının borç ilişkisine ve imzaya ait herhangi bir itiraz söz konusu ise, bunu faturayı teslim aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde bildirmesi gerektiğini, davalı tarafından yapılan yetki itirazında, açıkça hangi icra dairesinin yetkili olduğunu belirtmemesi nedeniyle yapılan itirazın göz önüne alınmaması ve reddinin gerektiğini, açıkladığı nedenlerle davalı tarafın İzmir ........