Davalı borçlu icra takibinde dayanılan kira sözleşmesi altındaki imzaya açıkça itiraz etmemiştir. Davalı kira sözleşmesi altındaki imzaya karşı çıkmadığı ve kiracılığı kabul ettiğine göre kira ilişkisinin varlığı kesinleşmiştir. İtiraz dilekçesi ile imzaya itiraz hakkının saklı tutulması imzaya itiraz edildiği anlamına gelmeyeceği gibi, imzaya itiraz hakkının saklı tutulduğuna dair ibarenin itiraz dilekçesine sonradan eklendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda takipte dayanılan 20.01.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken mahkemece, davacının dayandığı kira sözleşmesinin taraflar arasında ihtilaflı olduğu, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.'...
İlk derece mahkemesi tarafından; “…Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın 18/10/2021 tarihli raporunda; inceleme konusu yapılan senetteki imzalarda uygunluk ve benzerlik saptandığından söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel Nuri Çöpçü'nün eli ürünü olduğu görüş ve kanaati ile rapor düzenlenmiştir. Davacının imzaya itiraz sonucunda yapılan incelemede senetteki imzaların davacıya ait çıkması üzerine davacının davasını ispat edemediği ve başkaca bir delil sunmadığı…” gerekçesi ile "Davanın REDDİNE" karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; akrabaları ile husumetten kaynaklı senedin sahte olarak düzenlediğini, senetteki iki imzanın bile farklı olduğunu, senedin ödeme yeri unsurunun eksik olduğunu, borcu bulunmadığını, yetkili mahkemenin Sinop Mahkemesi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte imzaya itiraza ilişkindir....
İcra Dairesi'nin 2021/3057 E sayılı dosyasından çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, davacı borçlunun İskenderun ilçesinde ikamet etmesi sebebiyle yetkili icra dairesinin İskenderun İcra Dairesi olduğunu, Adana İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu, takibe konu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, çek nedeniyle davalıya karşı bir borcun bulunmadığını beyan etmiş, öncelikle yetki itirazının kabulüne, aksi durumda imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; genel yetkili icra dairesinin davacı borçlunun bulunduğu yer olan İskenderun İcra Dairesi olduğu, borçlunun seçimlik hakkını bu yerden yana kullandığı gerekçesiyle, yetki itirazının kabulüne, yetki itirazı kabul edildiğinden borca ve imzaya itirazlar yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2019/879 ESAS-2021/47 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye - İmzaya - Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilinin tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin dayanağı senetteki yazı ve imzaların tarafına ait olmadığını, davalıya borcunun bulunmadığını, Ankara İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu belirterek ödeme emrine, yetkiye, borca ve ferilerine ve imzaya itirazının kabulüne, Ankara İcra Dairelerinin yetkili icra dairesi olduğunun tespitine karar verilmesini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının imzaya ve ticari ilişkiye itiraz etmediğini, dosya alacağına yönelik bir kısım ödeme de yaptığını, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, çekin müvekkiline kargo yoluyla gönderildiğini, diğer çeklerle karşılaştırma yapıldığında imzanın benzer olduğunun görüleceğini savunarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir....
İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, takip dayanağı bonolar üzerindeki imzaların da davacı gerçek kişi ile davacı şirket yetkilisine ait olmadığını beyanla, faiz oranı ve işlemiş faize itirazlarının kabulüne, yetki ve imzaya itirazlarının kabulü ile davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar tacir olup, aralarında yetki sözleşmesi ile özel yetkili mahkemenin tayin etme yetkisine haiz olduğunu, TTK 776. maddeye göre bonoya bağlı borçların senette yazılı ödeme yerinde de ödenebileceğini, buna göre bono alacaklısının borçlunun yerleşim yerinde veya kambiyo senedinde yazılı yerde de icra takibinde bulunabileceğini, imzaya itiraz eden borçlunun taraflarının alacaklı olduğu İstanbul 22....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/523 ESAS, 2022/847 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI, İMZAYA İTİRAZ KARAR : İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/523 Esas, 2022/847 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2022/9018 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine geçildiğini, müvekkilinin ticaret sicilde kayıtlı adresinin Odabaşı Mah., ......
İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi, keşideci şirket ve lehtar banka arasında düzenlenen yetki sözleşmesi geçerli olduğundan ve kambiyo vasıflarına sahip senetteki yetki sözleşmesi uyarınca icra müdürlüğü yetkili olduğundan yetki itirazının reddine ilişkin karar yerinde olduğu gibi takibe konu bononun sonradan doldurulduğu iddia edilmiş ise de senetteki imzaya itirazda bulunulmadığı, senedin aralarındaki anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının yargılamayı gerektirmesi bu hususta yasal delil ibraz edilememesi nedeni ile davanın reddine ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
bilinmediğini, süresi içerisinde mahkemeye başvurarak imzaya, borca ve tüm fer'ilerine ve yetkiye ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, çeklerde bulunan imzaların ilgili şirketlerin imzaya yetkili temsilcileri tarafından atılmadığını, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini icra takibine dayanak yapılan çekteki keşide yerinin Ankara, yetkili bankanın ve borçlunun ikametinin de yine Ankara olduğunu, bu itibarla Kocaeli İcra Daireleri'nin yetkili olmadığını, Ankara İcra Daireleri'nin yetkili bulunduğundan yetkiye itiraz ettiklerini dosyanın yetkili Ankara İcra Dairesi'ne gönderilmesini talep ettiklerini, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2021/113282 esas sayılı icra takibinin öncelikle teminatsız, olmaz ise uygun bulunacak teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, alacaklı davalının asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesini...
No:3/1 Zeytinburnu/İstanbul olduğunu, bu sebeple Bakırköy İcra Dairelerinin yetki sınırı içerisinde kaldığını, yerel mahkemece hatalı ve hukuka aykırı karar verildiğini, müvekkilinin ticari şirket olduğunu ve davacı borçlunun adi ticaret işletmesinin olup olmadığı ve gerçek kişi tacir olup olmadığının araştırılmadığını yerel mahkemece eksik inceleme yapıldığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve imzaya itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından yetki itirazının kabulüne karar verildiği davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....