"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçluların örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurularında; imzaya itirazı ile birlikte ... İcra Müdürlüğü'nün yetkisine de itiraz ettikleri, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz....
İİK 169 a maddesi uyarınca belirlenen duruşma günü taraflar hazır olmasa da yetki itirazı hususunda gereken kararın verileceğinin yer aldığı, ancak imzaya ve borca itirazın tarafların takibine bağlı dava olduğu, tarafların mazeretsiz olarak hazır bulunmadığı duruşmada taraflarca takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi yerine imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Bu nedenle istinaf talebi yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile, İSTANBUL ANADOLU 20....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine bono alacağından bahisle kambiyo senedine özgü icra takibine gidildiği, davacı takip borçlusunun Bakırköy İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu iddiasıyla yetki itirazında bulunduğu, ayrıca takibe konu bonodaki keşideci imzasına ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve davanın reddine karar verildiği, ilk itiraz niteliğinde olan yetki itirazı ile ilgili değerlendirme yapılmadan davacı tarafın esasa yönelik imzaya itirazı ile ilgili inceleme yapılarak davanın reddine karar verildiği, davacının yetki itirazı ile ilgili herhangi bir hüküm verilmediği görülmüştür....
Oysa borçlu yargılama sırasında 17/05/2016 havale tarihli ek beyanını içerir dilekçesinde, yetki itirazında bulunmuş ve mahkemece bu husus değerlendirilerek yetkisizlik kararı verildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece yetki itirazının yasal süresi içerisinde ileri sürülmemesi bakımından reddine karar verilerek imzaya ve borca itirazların esasının incelenmesi gerekirken yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın icra mahkemesine yaptığı başvuruda, yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itirazını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, bu mahkeme kararının temyizi üzerine Dairemiz 2016/21370 E. - 2017/12892 K. sayılı ilamıyla hükmün yetki itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken, verilmediği gerekçesiyle bozularak ilk derece mahkemesine gönderildiği görülmüştür. Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda ilk önce yetki itirazı incelenerek sonra esas hakkında hüküm kurulmuş, yetki itirazının reddi ile imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmiş, verilen bu kararın da temyiz edildiği anlaşılmıştır. İİK’nin 168/5. maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....
Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda da yetki itirazında bulunulmuş ise de hangi icra dairesinin yetkili olduğu belirtilmediğinden geçerli bir yetki itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yetki itirazının geçersiz olması nedeniyle yetki itirazının reddi ile imzaya itirazların incelenmesi gerekirken yetki itirazın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle; istinaf kanun yoluna başvuran davalı takip alacaklısı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.a-3. maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; çekin keşide yeri olan mersin icra dairelerinin yetkili olduğunu, imzanın davacıya ait olduğunu, beyan etmiş, davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; çekin keşide yeri mersin olduğu için icra dairesinin yetkili olduğu, aldırılan raporda imzanın davacı eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtildiği gerekçeleriyle yetki itirazının ve imzaya itirazın reddine, şartları oluşmadığı için tazminat talebinin reddine, asıl alacağın yüzde onu oranında para cezasının davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetkili icra dairesinin davacının ikametgahı olan Erdemli İcra Daireleri olduğunu, çekteki imzanın davacı borçluya ait olmadığını, imzanın taklit edilerek atıldığını beyan etmiş, kararın kaldırılmasına, yetki itirazı ile imzaya itirazın kabulüne ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Dairemizin kaldırma kararından sonra mahkemece yapılan yargılama neticesinde; takibe konu konu bononun incelenmesinde; 15/03/2018 tanzim ve 11/06/2019 vade tarihli olduğu, düzenleme yerinin İstanbul olarak yazılı olduğu, ihtilaf halinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu, lehtarın davalı/alacaklı olduğu, keşidecisinin davacı/borçlu olduğu, öncelikle yetki itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; bonoda tanzim yeri olarak "istanbul" yazılı olduğu görülmekle yerinde olmayan yetki itirazının reddi gerektiği, davacı borçlu tarafın imzaya itirazı incelendiğinde, bu yönde davacıya ait kurumlardan toplanan samimi imza örnekleri ve davacının huzurda atılmış imza ve yazı örnekleri ile birlikte, imzanın davacının el ürünü olup olmadığının tesbit ve değerlendirilmesinin yapılması için dosya kül halinde bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu davacının imzaya ilişkin itirazının yerinde olmadığı, yetki ve imza itirazı dışında davacı tarafın...
İcra Müdürlüğünce dosyanın Karapınar İcra Müdürlüğüne gönderildiği, Karapınar İcra Müdürlüğünce 2019/1011 Esasa kaydı yapıldıktan sonra, ödeme emri düzenlenerek davacı borçluya tebliğ edilmesi nedeniyle iş bu imzaya itiraz davası açılmış ise de, henüz Konya 2. İcra Müdürlüğünde başlatılan takibe yönelik borçlunun yetki itirazı üzerine verilmiş yetkisizlik kararı kesinleşmeden icra dosyası Karapınar İcra Dairesine gönderildiğinden, bu icra dairesince yapılan takip işlemleri yok hükmünde olup, bu hususun re'sen gözetilerek ilk derece mahkemesince davacının imzaya itirazı incelenmeksizin bu icra dairesince yapılan takip işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, davacının imzaya itirazının esastan incelenerek kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur....