Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yapılan yargılamaya toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; ilk takip üzerine gönderilen ödeme emrine borçlunun yetki itirazında bulunduğu, yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinden önce borcun ödenmesi sebebiyle alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalı yanın itirazında haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine itiraz edilmeyerek kesinleşen asıl alacak tutarına takip tarihi 16.12.2003’ten itibaren yıllık %50 ve sonradan değişen oranlarda temerrüt faizi yürütülmek suretiyle takibin devamına, davalı yanın tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesinde girişilmiş bir ilamsız icra takibi bulunması ve bu takip sebebiyle gönderilen ödeme emrine borçlu tarafından süresi içinde itiraz edilmiş, olması gerekir. Somut olayda borçlunun yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü üzerine yetkili icra dairesinde yeniden ödeme emri çıkartıldığı, ancak henüz bu ödeme emrine itiraz vaki olmadan iş bu davanın açılmış olduğu görülmektedir....

      . - K A R A R - Davacı vekili, davalının imzaladığı taahhütname kapsamında dava dışı borçlunun müvekkilinden satın aldığı mallar nedeniyle oluşan borcuna kefil olduğunu, mal bedellerinin ödenmemesi üzerine müvekkilince aleyhlerine başlatılan takibe davalı kefilin itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesi ve mahkemenin yetkisine itiraz ederek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, taahhütname uyarınca yetkili kılınan ... veya davalının ikametgahının bulunduğu ... İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu ve yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Borçlu yetki itirazını kendisine tebliğ edilen ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirir....

        Makina Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi adına çıkartılan ödeme icra emrini içerir tebligatın 17/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin itiraz dilekçesini 24/02/2020 tarihinde icra dairesine sunmuş olduğu, davalı ... Makina Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi yönünden sunulan itirazın bir haftalık kesin süre içerisinde sunulmuş olduğu anlaşılmakla, icra takibinde yer alan ödeme emrine süresinde olarak borca ve icra dairesinin yetkisine ilişkin olarak itiraz dilekçesi sunmuş olan davalı ... Makina Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi yönünden takibe ve davaya konu alacak açısından takibe yetkili icra dairesinin Torbalı İcra Dairesi olduğu, belirtilen sebeplerle davalı ... Makina Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi aleyhinde başlatılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde ikame edildiği, iş bu davada davalı ... Makina Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi yönünden geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceği, ödeme emrinin davalı ...'...

          İcradaki yetki itirazını öncelikle incelemeyen mahkeme kararını temyiz etmeyen ve süresi içinde de dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmeyen davacı taraf bunun yerine itiraz sonucu duran takip dosyasındaki yetki itirazı hükümden düşürülmüş olmadığı halde icra dosyasının Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş ve orada yeniden ödeme emri çıkartılmasını sağlamış olup bu ödeme emrine itiraz üzerine de bu davayı açmıştır. Yeni çıkartılan ödeme emri yeni bir takip değildir. Çünkü önceki dosyadan bağımsız yeni bir takip yapılmış olmayıp aynı dosya üzerinden yeni bir ödeme emri çıkartılmıştır. İcra müdürlüğünce icradaki yetki itirazı hükümden düşürülmediği halde, usulsüz olarak dosyanın gönderildiği Bakırköy İcra Dairesi tarafından yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi usulsüz olup bu ödeme emrine itiraz edilmiş olması yeniden itirazın iptali davası açılabilmesini mümkün kılmaz....

            Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup, itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz; yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK. 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup, takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HMK. 114-(1)-h). maddeye göre hukuki yarar dava şartıdır....

              Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir. Somut olayda; çekin keşidecisi konumunda olan muteriz borçlunun adresi .../... olup, borçluya örnek 10 ödeme emrinin 05.01.2016 tarihinde Tuzla/İstanbul adresinde tebliğ edildiği ve 5 günlük yasal süresi içinde icra mahkemesine başvurduğu görülmekte ise de; diğer takip borçlularından ... Ltd.Şti’ye yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın 31.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, anılan borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi, böyle bir iddia ve ispatın da olmadığı, diğer bir ifade ile bu borçlu yönünden ... İcra Müdürlüğü'nün yetkisinin kesinleştiği ve borçlu .... Ltd.Şti’nin ... İcra Müdürlüğü'nün yetkisi kesinleştikten sonra, 07.01.2016 günü, icra mahkemesine yetki itirazında bulunduğu görülmektedir....

                Adana İcra Müdürlüğünde girişilen icra takibine hem yetki hem de esas yönünden itiraz edilmesi üzerine, Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesine itirazın iptali davası açılmış, yargılama sırasında icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz kabul edilerek icra dosyasının Tarsus İcra Müdürlüğüne gönderilmesi sağlanmış ve Tarsus İcra Müdürlüğünce borçluya yeniden ödeme emri çıkartılmıştır....

                  GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Aksaray İcra Müdürlüğünün 2023/13 Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine takip başlatıldığını, müvekkili şirkete 02/01/2023 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinde her hangi bir dayanak belgenin bulunmadığı, bu sebeple takibin ve ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, bu ödeme emrine yönelik icra müdürlüğüne aynı gün itiraz edildiğini, takibin durduğunu, sonrasında icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin talebi üzerine 06/01/2023 tarihinde ödeme emri ile dayanak belgelerin müvekkili şirket yerine vekili olarak tarafına tebliğ edildiğini, müvekkiline ayrıca tebliğ edilmediğini bu sebeple bu ödeme emrinin iptalinin gerektiğini belirterek takibin ve ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  İcra Müdürlüğünün ödeme emrine, icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz etmiş aynı zamanda itiraz süresi içinde 49.461,97 TL asıl borcu icra dosyasına yatırmıştır. Yetki itirazının kabulü ile dosya ... İcra Müdürlüğüne gönderilmiş, ... İcra Müdürlüğünce yeniden ödeme emri gönderilmiştir. Mahkemece yetkili İcra Müdürlüğünün ödeme emri tebliğinden önce borcun ödendiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı icra dosyasında işlemiş faizle birlikte 51.268,98 TL'nin ödenmesi talebinde bulunmuştur. İcra takibinden sonra, itirazın iptali davası açılmadan önce yapılan ödemeler yönünden davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Ne var ki, davacı icra takibinde işlemiş faiz yönünden de talepte bulunmuş olmakla mahkemece bu yönler dikkate alınarak alacak miktarı ve yapılan ödemeler değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu