Sözleşmenin konusunun ticari iş olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir. Somut olayda; davalı alacaklı şirket lehine, davacı T3 tarafından düzenlenmiş takip dayanağı senetlerde, Bursa Mahkemelerinin yetkisinin kararlaştırıldığı, alacaklı tarafından yetki sözleşmesine istinaden icra takibine Bursa 8. İcra Dairesinde başlandığı, alacaklının istinaf dilekçesinde borçlu tarafın tacir olduğunu, yetki anlaşmasının geçerli olduğunu iddia ettiği anlaşılmaktadır....
İİK.nun 4.maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde, İİK.nun 79 ve 360. maddeleri yetki ile ilgili istisnaları düzenler. İİK.nun 79. maddesi gereğince haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. Anılan husus, kesin yetki kuralı olup mahkemece re'sen uygulanmalıdır....
Davacı/borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ şikayetinin yanında davacı/borçlu vekilinin icra müdürlüğüne sunmuş olduğu 30/11/2021 tarihli borca, yetkiye ve ferilerine ilişkin itiraz konusunda icra dairesinde verilen talebin reddine dair 06/12/2021 tarihli müdürlük işleminin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına ve yetki itirazında bulunduğu görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının yetki itirazının kabulüne, Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine dair karar verilmiştir....
Mahkemece yerinde olarak duruşma açılmış ise de, takip talebinde ve dolayısıyla ödeme emrinde alacaklı vekili olarak Av. ... gösterilmesine rağmen, duruşma gününü içeren davetiyenin ve itiraz/şikayet dilekçesinin alacaklı vekili yerine, alacaklı asile tebliğe gönderildiği ve yargılamanın alacaklı ile alacaklı vekilinin yokluğunda sonuçlandırıldığı görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince, vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, itiraz/şikayet dilekçesinin ve duruşma gününü bildirir davetiyenin, alacaklı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilip, bu suretle taraf teşkili sağlandıktan sonra, işin esasının incelenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, bononun kambiyo senedi vasfına yönelik şikayet ve borca itiraz niteliğinde olup, kambiyo senedi vasfına yönelik şikayet yerinde olmadığına göre, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve borca itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir....
Mahkemece yerinde olarak duruşma açılmış ise de, takip talebinde ve dolayısıyla ödeme emrinde alacaklı vekili olarak Av. ... gösterilmesine rağmen, duruşma gününü içeren davetiyenin ve itiraz/şikayet dilekçesinin alacaklı vekili yerine, alacaklı asile tebliğe gönderildiği ve yargılamanın alacaklı ile alacaklı vekilinin yokluğunda sonuçlandırıldığı görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun .... ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin .... maddeleri gereğince, vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, itiraz/şikayet dilekçesinin ve duruşma gününü bildirir davetiyenin, alacaklı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilip, bu suretle taraf teşkili sağlandıktan sonra, işin esasının incelenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
tebliğ edildiğini, şikayet olunan bankanın takip dosyasında 13.06.2013 tarihinde borçluya tebligat yapıldığını ve takibin 23.06.2013 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin icra takibi daha önce kesinleştiği için sıra cetvelinin müvekkilinin takip dosyasında yapılması gerektiğini ileri sürerek, işlemin kaldırılmasını veya düzeltilmesini talep ve şikayet etmiştir. Birleşen dosyada şikayetçi vekili, şikayet olunan bankanın haczinin kesinleşme tarihinin müvekkilinin takip dosyasındaki kesinleşme tarihinden sonra olduğundan müvekkili alacağının ilk sırada olması gerekirken sıra cetvelinde şikayet olunanın ilk sıraya alındığını, sıra cetvelinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, işlemin kaldırılmasını veya düzeltilmesini, müvekkili alacağının ilk sıraya alınarak gelen paradan dosyalarına ödeme yapılmasını, aksi halde garameten paylaşım yapılmasını talep ve şikayet etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesince, yargılamaya konu olayda kıymet takdir işleminin Erdemli İcra Müdürlüğü’nün 2020/9 Talimat sayılı dosyasından yapılması karşısında bu işleme yönelik şikayet ve itirazları inceleme yetkisinin Erdemli İcra Hukuk Mahkemeleri’ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Erdemli İcra Hukuk Mahkemesince ise, davanın İİK 128/a. maddesi uyarınca kıymet takdir işlemine şikayet olup, kıymet takdirine itiraz davasına konu taşınmaza haczi koyan icra iüdürlüğünün İstanbul 10. İcra Müdürlüğü olduğu, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/6270 Esas sayılı dosyasından Erdemli İcra Müdürlüğü’ne talimat yazılarak taşınmazın kıymet takdirinin yaptırıldığı, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin esas icra müdürlüğüne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Ödeme emriyle birlikte takip dayanağı senet suretinin eklenmediğine ilişkin şikayet İİK'nun 16. Maddesi kapsamında olup, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülebilir. Somut olayda, borçluya ödeme emri 15/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 7 günlük yasal şikayet süresi 22/10/2019 salı günü dolmaktadır. İlk derece mahkemesince söz konusu şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra 23/10/2019 tarihinde yapılmış olması sebebiyle istemin süreden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek istemin reddedilmesi isabetli değil ise de, hüküm sonucu itibariyle doğrudur. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca takip dayanağı senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin şikayet ve 168/5. Maddesi uyarıca da her türlü borca ve yetkiye itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılabilir....
Buna göre, şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin herbirinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Davacı dava dilekçesinde, yetki itirazı dışında takibe konu bonunun kefalet sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, ayrıca takipte istenen faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği halde İlk Derece Mahkemesince sadece yetki itirazı hakkında inceleme yapılarak yetki itirazının reddine karar verildiği sair talep edilen hususlar hakkında inceleme yapılmaması usul ve yasaya aykırıdır....