Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, müvekkillerinin yerleşim yerinin ... olduğunu belirterek, yetkisizlik nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haiz kararının çek ve ... sözleşmesi ile alacak bildirim formu ve faturaya dayalı olarak verildiğini, çekin keşide yeri .... ve muhatap bankanın da ... olması nedeniyle çeke göre mahkemenin yetkili olmadığı, ancak .... sözleşmesindeki yetki şartının bu sözleşmenin tarafı olan .... İnş. Ltd. Şti'ni bağlayacağı, sözleşmeye kefil olan ve aynı zamanda çekte ciranta konumunda bulunan ... bakımından ise HMK'nun 17. maddesi uyarınca yetki sözleşmesinin tacir sıfatının bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesiyle itiraz eden borçlu ... bakımından yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına, diğer borçlular yönünden yetki itirazının sözleşmedeki yetki şartı nedeniyle reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir....

    İTİRAZ: İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu Pars...Ltd. Şti vekili, ihtiyati haciz başvurusunun yetkisiz mahkemede yapıldığını, yetkili mahkemelerin Çumra mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle itirazın kabulüne, ihtiyati haczin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin ihtiyati haciz talep eden üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 15/04/2019 tarihli ek kararı ile; İhtiyati haciz talebinin genel yetki kuralına göre borçlulardan ihtiyati hacze itiraz eden lehtarın ikametgahı adresinde talep edilmiş olması, keşideci borçlunun yetki itirazında bulunmamış olması ve ihtiyati haciz talep edenin ciranta olup, yetki sözleşmesinin tarafı olmaması gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir. Karara karşı aleyhine ihtiyati haciz talep edilen borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

      Tüketici Mahkemesi ise; yetkinin kesin olmadığı gibi, davalının cevap süresi içinde yetki itirazında bulunmadığı, süresinde yapılmayan yetki itirazına dayanılarak verilen yetkisizlik kararının usulüne uygun olmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 19/2. Maddesinde" Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından, davacı ile ile davalı arasında bulunan abonelik sözleşmesine istinaden, davacının, hizmet bedelinin ödenmemesi nedeniyle tahsili için, ... 24.İcra Müdürlüğünün 2011/ 7282 esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatması ve davalının süresinde borca itiraz etmesi üzerine, ......

        Bünyan Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'nce ise, davanın Kayseri Mahkemelerinde açılmasına rağmen yetki itirazı bulunmadan yetkisizlik kararı verildiği, davada kesin yetki durumunun söz konusu olmadığı, yetkisiz mahkemede davanın açılması durumunda yetki itirazında bulunulmadığı taktirde yetkisiz mahkemenin yetkili hale geleceği, davanın niteliği gereği yetkinin kamu düzenini ilgilendirmediği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 70. maddesinin üçüncü fıkrasında "Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir." şeklinde tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür....

          Bünyan Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'nce ise, davanın Kayseri Mahkemelerinde açılmasına rağmen yetki itirazı bulunmadan yetkisizlik kararı verildiği, davada kesin yetki durumunun söz konusu olmadığı, yetkisiz mahkemede davanın açılması durumunda yetki itirazında bulunulmadığı taktirde yetkisiz mahkemenin yetkili hale geleceği, davanın niteliği gereği yetkinin kamu düzenini ilgilendirmediği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 70. maddesinin üçüncü fıkrasında "Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir." şeklinde tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür....

            Borçlu hem icra dairesinin, hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön incelenmeksizin sadece mahkemenin yetkisine yönelik itiraz incelenip yazılı gerekçe ile dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Tüketici Mahkemesince, 6502 sayılı Kanunun 70/3. maddesine göre " taraflar, Tüketici Hakem Heyetinin kararlarına karşı, Tüketici Hakem Heyetinin bulunduğu yerdeki Tüketici Mahkemesine itiraz edebilirler. Aynı Kanunun 73/5. maddesine göre " Tüketici davaları tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki Tüketici Mahkemesinde de açılabilir " ... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanı, ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yargı çevresi ile aynı olup, bu kapsamda hem tüketicinin yerleşim yeri, hem kararına itiraz olunan Tüketici Sorunları Hakem Heyeti, ... Tüketici Mahkemeleri yetki alanı/yargı çevresinde kalmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 3. Tüketici Mahkemesi ise ... Genel Kurulunun 19/03/2014 tarihli ve 129 sayılı kararı ile ... Tüketici Mahkemelerinin yargı alanının ... Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresiyle aynı olduğu dolayısıyla ... ilçesinin ... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir....

                Borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğine göre, mahkemece, borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelenmelidir. (HGK 20.03.2002 tarih, 13/241-208 sayılı kararı) Zira; itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde geçerli bir takibin yapılmış olması şartına bağlıdır. Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır....

                  İhtiyati haciz isteyen vekili; İtiraz eden vekilinin beyanlarını kabul etmediklerini, İİK'nın 265. maddesinde itiraz sebeplerinin tek tek sayıldığını, borçlunun imzaya itirazı hususunun bu maddede sayılmadığını savunarak itirazın reddini istemiştir....

                    Bu nedenle öncelikle itirazın iptali davasında özel bir yetki şartı kuralı getirilip getirilmediği üzerinde durulması gerekmektedir. Hukukumuzda borçtan kurtulma davası (İİK. m. 69/II, ) menfi tespit ve istirdat davaları (İİK. m. 72/VIII ve İİK. m. 89/III) için özel yetki hükümleri kabul edilmiş, bu davaların icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği düzenlenmiş olmasına karşın, itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle itirazın iptâli davalarında HMK'nun yetkiye ilişkin düzenlemelerinin uygulanması gerekmektedir. Usul yasasında da bu davalar bakımından kesin bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK'nun 116/1-a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu