"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 9 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluların, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, yetki itirazı ile birlikte, alacaklı şirket yetkilisi ... tarafından takip dayanağı bonolara ilişkin olarak ibraname verildiğini ve alacaklıya herhangi bir borcun bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz ettikleri, mahkemece, bonolardaki yetki şartının geçerli olduğu ve borca itirazın İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen usule uygun olarak ispat edilemediği gerekçesi ile itirazın...
Sisteminin 2022/... dosyası üzerinden yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Daireleri olduğu belirtilerek davalı borçlu aleyhine icra takibine girişmiş olduğu, ödeme emrinin 15.02.2022 Tarihinde davalı borçluya tebliğ edilmiş olduğu, davalı borçlu vekili tarafından 17.02.2022 tarihinde sunulan borca ve yetkiye itiraz dilekçesi ile hem borca, faize, ferilerine itiraz edilmiş olduğu hem de yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesinin olduğu, takibin yetkisiz icra dairesinde açılmış olduğu belirtilmek sureti ile yetkiye itiraz edilmiş olduğu, işbu itiraz üzerine alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul etmesi üzerine dosyanın açılışta seçilen adliyesi olan Bakırköy Abonelik Sözleşmeleri icra dairesinin 2022/... esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığı, alacaklı vekilinin talebine müteakip yetki itirazında yetkili olduğu beyan edilen İstanbul Abonelik Sözleşmeleri icra Dairesine dosyanın 18.05.2022 tarihli tensip tutanağı ile gönderilmesi üzerine 2022/......
Gerekçe ve Sonuç Alacaklı 24.02.2017 başlangıç tarihli iki adet mercedes kamyon kira sözleşmesinden doğan alacakları için ilamsız takip başlattığı, borçlunun yetkiye itiraz ettiğ, TBK'nın 89/1 maddesine göre para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, alacaklının adresi "..." olduğundan ... İcra Müdürlükleri yetkili kabul edildiği, borçlunun sözleşmeye itiraz etmediği, İİK 63.maddesine göre itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, itiraz sebeplerini değiştiremeyeceği ve genişletemeyeceği, sözleşmeye ve imzasına cevap dilekçesi ile yapılan itirazın bu nedenle dikkate alınmadığı, borcun olmadığına dair bir belge de ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile yetkiye ve borca itirazın kaldırılmasına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının borçludan alınarak alacaklıya verilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, ayrıca borç ilişkisine, faize, ferilerine de itiraz ettiklerini beyanla yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili ... İcra Dairelerine gönderilmesine, yine borca, ferilerine ve faize itiraz doğrultusunda takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Dosya üzeri karar verildiğinden cevap dilekçesi sunulmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra takibinde çek hesabının bulunduğu yer ve hesap sahibinin bulunduğu yer ve keşide yerinin ..., borçlunun adresinin de ... olduğu ve ödeme emrinin bu adreste tebliğ edildiği, bu itibarla, anılan hükümler uyarınca İstanbul ... İcra Dairesinin takibe yetkili olmaması nedeniyle yetki itirazının kabulü ile, davacı borçlu yönünden İstanbul ... İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine; talep halinde dosyanın yetkili icra dairesi olan ......
İlk derece mahkemesince de öncelikle davacının yetki itirazı incelenip, kabul edilerek takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verildiğinden, davacının diğer itiraz ve şikayetleri hakkında bir karar verilmemesi yerindedir. Alacaklının süresinde gönderme talebinde bulunması halinde yetkili icra dairesince borçlu hakkında yeniden ödeme emri düzenlenip tebliği gerekeceğinden yeniden borca ve senet vasfına yönelik itiraz ve şikayet hakkı doğacağı tabidir. Açıklanan nedenlerle; istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatı gözetilerek yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK'nun 116/1-a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. İlk itirazların bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağı hususu ise, aynı yasanın 117/3. maddesinde düzenlenmiş olup, mahkemenin takip edeceği süreç anılan Yasanın 164. maddelerinde açıklanmıştır. Somut olayda ise, davalı icra dosyasında takibe konu borca ve fer'ilerine itiraz etmiş olup, icra dairesinin yetkisine yönelik bir itirazda bulunmamasıyla icra dairesinin yetkisi kesinleşmiştir. Davalı süresinde sunmadığı davaya cevap dilekçesinde ise Mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda Mahkemece öncelikle davalının yetki itirazı değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
nun 19/2. maddesine göre; “Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” Somut olayda borçlu vekili, itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisiz olduğunu belirtmekle yetinip, yetkili icra dairesini göstermediğinden usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. O halde, mahkemece; borçlunun yetki itirazının geçerli olmadığı dikkate alınarak alacaklının, borca itirazın kaldırılması talebinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu husus gözardı edilerek sonuca gidilmesi ve yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın yetkiye itiraz ettiği, aynı zamanda davacı gerçek kişilerin bonodaki imzalarının borçlu şirketleri temsilen atıldığı iddiasıyla borca itiraz ettikleri, takibe konu bono fotokopisinin incelenmesinde alacaklı tarafın lehtar borçlu tarafın ise keşideci şirket ve avalist olarak imzalarının bulunduğu, takibe konu bonoda İstanbul mahkemelerinin yetkili kılındığı, HMK 17.md kapsamında yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesinin avalistleri de bağladığı, İİK 169/a maddesi kapsamında davacı gerçek kişilerin borca itirazla ilgili herhangi bir delil sunmadıkları, takip dayanağı bono üzerinde şirket kaşeleri dışına atılan imzaların davacıları sorumlu kıldığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ettiklerini, yetkili icra müdürlüğünün Bor İcra Müdürlüğü olduğunu, ayraca imzaya, borca itiraz ettiklerini davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen İcra Hukuk Mahkemesi'nden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır....