Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Alacaklı, borçlunun “yetki itirazı”nı kabul ederse, “takip dosyasının borçlunun yetki itirazında bildirdiği icra dairesine gönderilmesini” altı aylık itirazın kaldırılmasını isteme süresi içinde ister. Somut olayda, icra takibi İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünde başlatılmış, muteriz borçlu icra dairesine süresi içinde verdiği itiraz dilekçesi ile sair borca itirazının yanında takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını ileri sürerek itirazda bulunmuş, ancak seçilen icra dairesinin bildirilmediği görülmüştür....
İlk derece mahkemesi tarafından ; "...Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2021/26272 esas sayılı dosyası incelendiğinde alacaklısının Ay T3 ....Tic.Ltd.Şirketi, borçlusunun T1 olduğu, 58.679,23 TL toplam alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı, borçlu adresinin ve çekin düzenleme yerinin Diyarbakır olduğu, davalı vekilinin de yetki itirazını kabul ettiği anlaşılmakla yetki itirazının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Yetki itirazı kabul edildiğinden sair itirazları irdelenmemiştir." şeklindeki gerekçe ile "1- Yetki itirazının KABULÜNE, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2021/26272 esas sayılı takip dosyası ile yapılan takipte Batı İcra Müdürlüğünün YETKİSİZLİĞİNE, 2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde icra dosyasının yetkili Diyarbakır Nöbetçi İcra Dairesine gönderilmesine," karar verilmiştir....
Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı ile" ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ile ilgili talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.14.12.2015(Pzt.)...
Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, yetkiye ilişkin Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı ile" ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesiyle ilgili talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.15.04.2015 (Çrş.)...
Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı" ile ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.04.2015 (Salı)...
Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, veya kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı ile" ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ile ilgili talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.02.2016 (Çrş)...
Borçlunun itirazınının kaldırılması için takipte İİK'nın 68. maddesinde belirtilen belgelerin bulunması gerekli olup, yetki itirazının HMK'nın 10 ve TBK'nın 89. maddesi kapsamına göre değerlendirilebilmesi için var olduğu ileri sürülen sözleşmenin ibrazı zorunludur. İcra dosyası incelendiğinde, alacaklı takipte sözleşmeye dayanmış ise de sözleşme örneğini takip dosyasına sunmamış, yargılama sırasında da Mahkemeye ibraz etmemiştir. Borçlunun itiraz dilekçesinde, takipte örneğine yer verilmeyen sözleşmeyi kabul ya da bu anlama gelebilecek bir beyanı da bulunmamaktadır. O halde davacı tarafça gerek takipte gerekse davada, taraflar arasındaki sözleşme sunulmadığına, borçlunun sözleşmeyi kabul beyanı bulunmadığına göre olayda TBK'nın 89.maddesinin uygulanması imkanı bulunmamaktadır....
Açıklanan sebeplerle yetki itirazının kaldırılması talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur'' şeklinde açıklanan gerekçe ile davanın kabulü ile, davalı borçlunun Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2018/10981 Esas sayılı dosyaya yapmış olduğu yetki itirazının kaldırılmasına, Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğunun tespitine, takibin devamına karar verilmiştir....
Bu durumda Mahkemece, davacının yetki itirazının reddi ile borca itirazları hakkında karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, davacının borca itirazları da incelenerek karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/37983 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından icra dairesinin yetkili olmadığı gerekçesiyle icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğini, borçlunun yetki itirazının kabul edilemeyeceğini, sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemelerinin de yetkili olduğunu, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davalının haksız yetki itirazının kaldırılması gerektiğini belirterek, borçlunun itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde açılmadığını, ilamsız takiplerde borçlunun ikametinin bulunduğu yerdeki icra müdürlüğünün yetkili olduğunu ve takibin yetkili Bakırköy İcra Müdürlüğünde açılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....