Ancak borca itirazın inceleme usulüne ilişkin İİK 169/a maddesinde böyle bir düzenleme olmadığından HMK.nun 150. maddesinin uygulanması söz konusudur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150/1. maddesinde de; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlular vekilinin icra mahkemesine yaptığı teminat iddiasına yönelik başvurusu, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi aynı Kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır....
İİK 269/2 maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62.madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak ret etmez ise akdi kabul etmiş sayılır. İcra İflas Kanununun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise, itiraz sebeplerini açıkça bildirmek ve ödeme konusundaki itirazını noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur. Somut olayda, davacı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesinde, kira ilişkisine, kira sözleşmesinin düzenlenmesine ve kira miktarına itiraz etmemiş, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir....
İcra Dairesi'nden gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafça süresi içerisinde itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşıldı. HMK'nun 17'nci maddesine göre "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekmektedir....
Davalı iş sahibi ise icra dairesine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde, takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığnı, yetkili icra dairesini İlçesinin bağlı olduğ İcra Daireleri olduğunu, takibe konu 2006,2007 ve 2008 yıllarına ait faturalardaki alacakların zamanaşımına uğradığını ileri sürerek yetkiye ve borca itiraz etmiştir. İtirazın iptâli davalarında, Yargıtay'ın istikrar kazanmış uygulamalarına göre, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmişse, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun yada olmasın öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir. Oysa mahkemece, icra dairesinin yetkisine yapılan bu itirazla ilgili olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir. Sorun, icra takibind İcra Müdürlüğü'nün yetkili olup olmadığında toplanmaktadır....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2020/81 ESAS, 2021/880 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı banka tarafından müvekkili aleyhinde İstanbul 28....
Bu durumda mahkemece, davalı tarafın takibe itiraz dilekçesinde " takibe, ödeme emrine ve borca en geniş manada itiraz ediyoruz" ifadesi, takibin dayanağı olan cari hesap sözleşmesinin varlığını inkâr anlamına gelmekte ise de, dava sırasında meşruhatlı ihtar tebliğine rağmen 29.09.2010 tarihli sözleşmenin varlığına itiraz edilmemiş olduğu ve 07.07.2011 olan takip tarihinden önceki tarihli bu sözleşmenin takip tarihinden önce de bu şekilde benimsenmiş olduğu gözetildiğinde, takip tarihinde yürürlükte bulunan HUMK'nın 10 (818 sayılı BK'nın 73.) madde hükümleri uyarınca alacaklı şirketin merkezinin bulunduğu yerin İstanbul İcra Dairelerinin yetki alanı içerisinde olması halinde bu yer icra dairesi yetkili olduğu gibi, merkezi başka bir yerde olsa da, yetki şartı nedeniyle İstanbul İcra Dairesi yine yetkilidir....
Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 18- (1): "Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz." (2): "Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır." şeklinde düzenleme mevcuttur. Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından------------ Uyarınca yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine dayalı icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından borca itiraz ile takibin durduğu, davacı tarafından davalı itirazının iptali istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, davalı tarafından HMK 6....
Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 18- (1): "Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz." (2): "Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır." şeklinde düzenleme mevcuttur. Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından------------ Uyarınca yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine dayalı icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından borca itiraz ile takibin durduğu, davacı tarafından davalı itirazının iptali istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, davalı tarafından HMK 6....
Yetki itirazında borçlunun sadece itirazı yeterli değildir; borçlu, yetki itirazında bulunurken, doğru bir biçimde yetkili mahkemeyi de göstermelidir. Yetkili mahkemenin gösterilmemesi veya yanlış gösterilmesinin yaptırımı, yetki itirazının geçersizliğidir. Somut olayda, yetkili icra dairelerinin takip tarihinde borçlunun ikametgahı esas alınarak İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğu anlaşılsa da dava dilekçesinde yetkili İcra Müdürlüğünün Yalova olarak yanlış bildirildiği, bu hali ile takip tarihine göre yetki itirazının kabul edilemeyeceği değerlendirildiğinden yetkiye yönelik itirazın reddine dair mahkeme kararı isabetli olmuştur. Davacı vekilinin borca itiraza ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde; 6102 Sayılı TTK'nun 776/1. maddesinin (b) bendinde bono veya emre yazılı senedin kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermesi gerektiği, 777. maddesinde de bu unsuru içermeyen bir senedin bono sayılmayacağı hükme bağlanmıştır....