Bu aşamada, genel ve özel yetki kurallarının açıklığa kavuşturulmasında yarar vardır. Bütün davalar için uygulanan yetki kuralına genel yetki kuralı denilmekte olup, genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahı mahkemesidir. Eş deyişle, her dava, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görülür (HMK md.6, HUMK.md.9/1). Bundan ayrı, bazı davalar için davalının ikametgahı mahkemesinin yanında, başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır. Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır....
Bu nedenle ileri sürülen yetki itirazı geçersizdir. Zorunlu dava arkadaşı olan borçlu ve üçüncü kişinin yetki itirazını birlikte ve geçerli olarak yapmaları gerekirken, üçüncü kişinin yetki itirazı geçersiz olduğundan borçlunun yetki itirazının üçüncü kişiye sirayet etmesi mümkün değildir. Davalı üçüncü kişi yargılamaya katılmış olup HMK'nun 60/2 cümlesinin uygulama imkanı da bulunmamaktadır....
Yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı hukuki sonuç doğurmaz. Somut uyuşmazlıkta davalı T3 vekili cevap dilekçesi ile süresinde yetki itirazında bulunmuştur. Ancak diğer davalı Halis davaya cevap dilekçesi vermemiş ve yetki itirazında bulunmamış diğer davalı Songül'e tebligat yapılamamıştır. Bu durumda zorunlu dava arkadaşı olan borçlu ve üçüncü kişinin yetki itirazını birlikte ve geçerli olarak yapmaları gerekirken sadece davalı T3 tarafından ileri sürülen yetki itirazı geçersizdir. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a/3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Ağır Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: İncelenen dosya içeriğine göre; ... Ağır Ceza Mahkemesinin yetkisizlik kararına yapılan itirazı inceleyen ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazı yerinde bularak, kaldırılmasına karar verdiği, bu nedenle kararın kanun yararına bozma yoluyla kaldırılmadığı sürece kesin nitelikte olduğu, bu itibarla ortada çözümü gereken yetki uyuşmazlığının bulunmadığı anlaşıldığından, incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 30/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: İncelenen dosya içeriğine göre; ...Ağır Ceza Mahkemesinin yetkisizlik kararına yapılan itirazı inceleyen ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazı yerinde bularak, kaldırılmasına karar verdiği, bu nedenle kararın kanun yararına bozma yoluyla kaldırılmadığı sürece kesin nitelikte olduğu, bu itibarla ortada çözümü gereken yetki uyuşmazlığının bulunmadığı anlaşıldığından, incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 282. maddesi gereğince davalı borçlu ile borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan 3.kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının da davalılarca birlikte ileri sürülmesi gerekir. İşlem yapan 3.kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının da borçlu ve 3.kişi tarafından birlikte ileri sürülmesi yasa gereğidir. Yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı hukuki sonuç doğurmaz. HMK’nun 60. maddesine göre ise zorunlu dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır Yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı hukuki sonuç doğurmaz. Ayrıca HMK'nun 19/2. maddesine göre bu yetki kesin yetki kuralı olmadığından taraflarca süresi içerisinde usulüne uygun olarak itiraz halinde mahkemece dikkate alınır....
Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir (HMK md. 19). Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde yetki ilk itirazında bulunmamışlar, ... 14. Asliye Hukuk Mahkemesince resen kesin yetki hali bulunduğundan bahisle mahkememize yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak dosya kapsamında kesin yetki mevcut değildir. Taraflar arasında geçerli yetki sözleşmesi mevcut ise de davalılar yetki ilk itirazında bulunmadıklarından ... 14....
Mahkemesince verilen yetkisizlik kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle resen yapılan yetki incelemesi ile, Mahkemenin yetkisizliğine ,yetkili mahkemenin ... 1. ... Mahkemesi olduğuna, dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak ve en geç ilk oturumda davanın esasına girilinceye kadar ileri sürülebilir. (H.U.M.K. 187/2) Kesin yetki kuralı bulunmadığı durumlarda, hakim doğrudan (resen) yetkisizlik kararı veremez. H.U.M.K’nun 187/l.maddesi gereği ilk itirazlardan olan yetki itirazı davalı tarafından ileri sürülmedikçe Mahkemece doğrudan dikkate alınarak yetkisizlik kararı verilemez. Somut olayda, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı, kesin yetki kuralı bulunmadığı ve tarafların da ilk itiraz olarak yetki itirazını ileri sürmedikleri,... 1. ......
HUMK'nun 23. maddesinde "..Mahkemenin selahiyettar olmadığını iddia eden taraf selahiyetler mahkemeyi beyana mecburdur." denilmekde olup, 1/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nun 19. maddesinin 2. fıkrasında ise "Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." denilmek suretiyle yetki itirazında bulunan davalıya yetkili olarak belirlediği mahkemeyi bildirme yükümlülüğü yüklenmiştir. Somut olayda ise, davalı tarafın sunduğu cevap dilekçesinde belirtilen kanun maddelerine uygun şekilde yetkili mahkemeyi bildirerek, usulüne uygun bir yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmış olduğundan, mahkemece yazılı biçimde yetkisizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Dairesi'nin yetkili olduğunun tespitine karar verilmesini istediği, mahkemece, taraflar tacir olup, yetki sözleşmesi geçerli olduğundan, icra dosyasının ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında bulunanın, yetkili mahkemeyi (icra dairesini); birden fazla yetkili mahkeme (icra dairesi) varsa seçtiği mahkemeyi (icra dairesini) bildirmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Somut olayda; icra takibi ... . İcra Müdürlüğü'nde başlatılmış, muteriz borçlu vekilinin icra mahkemesine verdiği dilekçede, .../... veya ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürdüğü görülmüştür. Borçlu, itiraz dilekçesinde yetkili icra dairelerini göstermekle beraber seçtiği icra dairesini bildirmediğinden HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazı dikkate alınamaz....