Anılan yasal düzenlemelerden kesin yetki düzenlemesinin sözkonusu olmadığı anlaşılmaktadır. HMK'nın 19. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesinde ileri sürülmelidir, davalı, süresi içinde ve usûlüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir. Somut olayda; davalının yetki itirazı bulunmadığı halde ... Tüketici Mahkemesince re'sen yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.10.2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Somut olayda; takibin İstanbul İcra Dairesi'nde başlatıldığı, borçlunun icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde ikamet adresinin Amasya olduğu açıklamasıyla yetki itirazında bulunduğu, ancak yetkili icra dairesini açıkça belirtmediği anlaşıldığından, usulüne uygun ve geçerli bir yetki itirazı söz konusu değildir. Bu durumda yetki itirazı dikkate alınmayacağından ve takibin durması sunucunu da doğurmayacağından alacaklının yetki itirazının kaldırılmasını talep etmesi fuzuli bir başvurudur. Mahkemece bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle reddedilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yetki itirazının kaldırılması talebinin, borçlunun geçerli bir yetki itirazı olmadığından reddine, davacının sair istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
HMK'nun 17. maddesinde düzenlenen yetki kuralı kesin olmadığından dava şartları arasında sayılmamıştır. (HMK md. 114). Bu itibarla mahkemece re'sen gözetilemez. Çünkü, aynı kanunun 19/2. maddesi hükmüne göre; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." HMK'nun 19/4 maddesinde ise; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davalının yetki itirazı bulunmamaktadır. Mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler gözetilmeksizin somut olayda davalının yetki itirazı bulunmadığı ve kesin yetki durumu da söz konusu olmadığı halde re'sen yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Özel Dairece davalının ileri sürülen yetki itirazının bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerekliliğinden bahsedilerek karar bozulmuş ise de; yerel mahkemece davalının yetki itirazı 17.12.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında “…Süresi içerisinde yapılmış yetki itirazı olduğu görülmekle ön sorun olarak incelenmesine geçildi,…” şeklinde ön sorun olarak ele alınmış, hazır bulunan taraf vekilleri dinlenmiş, bu yöne ilişkin deliller değerlendirilerek “…Davanın davacı yerleşim yeri olan Isparta Aile Mahkemesinde açıldığı TMK 168 maddesi uyarınca mahkememizin yetkili bulunduğu sonucuna varılmakla yetki itirazının reddine karar verildi,…” şeklinde yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Bu hâliyle mahkemece yetki itirazının ön sorun olarak usule uygun şekilde incelendiği anlaşılmaktadır. 18....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından hükmün tamamı ve yetki itirazının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkek usulünce yetki ilk itirazında bulunmuş, mahkemece tarafların yetki itirazına yönelik delilleri sorulup toplanmadan yetki itirazının reddine karar verilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) öngörmüştür. Ön sorunun incelenme yöntemi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalının yetki itirazı ise mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır....
Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davalının yerleşim yeri olarak bildirdiği adrese göre Sincan Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu, davalı vekilince yetkili mahkeme olarak Sincan Asliye Ticaret Mahkemesi bildirilmediği, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu usûlünce yapılmış bir yetki itirazından söz edilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir....
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar dayalı tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 19/2. maddesinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü düzenlenmiştir. HMK'da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer....
Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nı "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir. Somut olayda, davacının, vekâlet ücretinin davalıdan tahsili istemiyle dava açtığı, davada kesin ve özel yetki kuralı ve davalı tarafından yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığı, ancak İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesince re'sen yetkisizlik mahiyetinde karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, davanın, yetki itirazında bulunulmaması nedeniyle, yetkili hale gelen İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/04/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Maddesinde "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından, davacının satın aldığı telofonun kılavuzda belirtilen özellikleri taşımadığı belirterek, telofon bedeli olarak ödediği ücretin iadesi için dava açtığı, davalının herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı gibi, kararında tensiben verildiği anlaşılmaktadır. Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir. Bu durumda, davalının yetki itirazı bulunmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'...
İcra Dairelerinde yapılması gerektiği yönünde yetki itirazında bulundukları, mahkemece, yetki itirazının kabulü ile takipte ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın yetkili ... İcra Dairesine gönderilmesine, icra müdürlüğünün yetkisizliğine karar verilmiş olduğundan sair itirazlara ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK.nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz....