DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine bono alacağında dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı şirket vekilinin yetkiye ve imzaya itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince 01/06/2018 tarihinde 2018/72 Esas, 2018/26 Karar sayılı kararı ile yetki itirazının kabulüne, dosyanın yetkili Antalya İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, bu karara karşı davalı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerin Dairemizce 25/12/2018 Tarih, 2018/2175- 3132 E-K kararı ile davacı tarafın yetki itirazı yerinde olmadığından, sair itirazları incelenerek kararı verilmesi için kararın kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince davacı tarafın imzaya itirazı üzerine mahkemece inceleme yapıldığı, 07/03/2019 tarihli duruşmaya taraflar gelmediğinden bahisle aynı tarihte dosyanın HMK 150/1 maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının davacı-borçlu hakkında 01/07/2016 tanzim, 01/08/2016 vade tarihli senetten kaynaklanan 560.000,00 TL asıl alacak ve fer'iler de dahil olmak üzere toplam 609.962,74 TL alacağa ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 no'lu ödeme emrinin davacı borçluya 02/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 04/10/2021 tarihinde yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf, yetki imza ve takibe itiraz etmiş olup, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilerek diğer itirazlar konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacı tarafça istinaf dilekçesinde yetki itirazları kabul edilmesine rağmen imza ve diğer itirazlarının incelenmediğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir....
Saffet Usta tarafından 24.01.2019 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğunu ve bu itiraz dilekçesi ile imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz edildiğini, davalı Şirketin imzaya itirazı üzerine bu davayı açarak itirazın geçici kaldırılmasını talep etmek zorunda kaldıklarını, davalı Şirket vekili tarafından sunulan ikinci itiraz dilekçesinin kötü niyetli olduğunu, ikinci itiraz dilekçesinin UYAP'ta kayıtlı olmadığını, takibe konu protokolün avukatlar huzurunda imzalandığını, borçlu vekilinin protokolde kendi imzası da bulunmasına rağmen imzaya itiraz etmesinin etik olmadığını, davalının borcun ödendiğine dair belge de sunmadığını, protokolün Avukatlık Kanunu'nun 35/a maddesi gereğince düzenlenmiş belge olduğunu, protokolün imzalandığı tarih itibariyle borcun muaccel hale geldiğini beyanla borçlunun imzaya itirazının geçici olarak kaldırılmasına, takibin devamına, davalının tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nın 169/a-1 maddesi, "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Bu hükme göre, başvurunun niteliği de gözetilerek mutlaka duruşma açılmalı ve yetki itirazı duruşmalı olarak incelenmelidir. Bu bağlamda, daha özel bir kanun olan İİK'daki usul hükümlerinin, daha genel bir kanun olan HMK hükümleri ile değiştirildiği söylenemez....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takip dosyasında 2 borçlu bulunduğunu, diğer borçlu yönünden takibin kesinleştiğini, bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmesini, ayrıca takip konusu 4 adet çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Dosyada bulunan tüm bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; Somut olayda, davacı vekilinin yetki itirazı yanında, imzaya yönelik olarak da itirazda bulunduğu anlaşıldığından öncelikle yetki itirazı yönünden değerlendirme yapmak gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibinde keşideci ve avalistlerin sair şikayetinin yanısıra imzaya itirazda bulundukları, mahkemece, İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin borçlular yönünden iptaline karar verildiği görülmüştür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi......
ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...
İcra Müdürlüğü'nün 2021/8050 Esas sayılı takip dosyasının davacı yönünden tefrik edilerek yetkili Gökçebey Zonguldak İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, Yetki itirazı kabul edildiğinden, davacı tarafın imzaya itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, " karar verildiği görülmüştür....
DAVA KONUSU : İMZA VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 7. İcra müdürlüğünün 2020/11807 E sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında Bakırköy 7....
A.Ş. arasında akdedilmiş olup davalı bakımından bağlayıcı olmadığı, bu nedenle takibe dayanak sözleşmedeki yetki şartının davalı yönünden geçersiz olduğu, takibe dayanak borç para borcu olup para borcu da götürülecek borç olduğundan ve alacaklının ikametgahı olan Ankara'da ödeneceğinden davalının yetki itirazı yerinde olmayıp reddine karar verildiği, davacı borçlu tarafından süresi içerisinde borcunun bulunmadığı belirtilerek takibe itiraz edildiği, her ne kadar davalı tarafça imzaya itiraz edilmemişse de takibe dayanak sözleşmede davalının imzası bulunmadığından imzaya itiraz edilmemesinin borcun ikrar edildiği anlamına gelmeyeceği, genel haciz yolu ile takipte davalı borçlunun itirazı halinde davacı alacaklının İİK'nun 68/a maddesinde düzenlenen belgeler ile takip yapması halinde ancak itirazın kaldırılmasına karar verilebileceğinden davacının alacağının imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarı içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde...