Somut olayda ise, davacı borçlular vekilinin icra mahkemesinde yetki itirazında bulunurken, takip konusu çekin keşide yerinin ... olduğunu, müvekilleri borçluların ikametgahlarının ... adliyesi dahilinde olduğundan, dosyanın yetkili icra daireleri olan ... veya ... İcra Dairelerine gönderilmesini talep ettiğini belirterek, yetki itirazında bulunmuş, ancak; birden fazla olarak belirttiği yetkili icra dairelerinden hangisini seçtiğini belirtmemiştir. Davacı borçlular, yetki itirazında, HMK'nın 19/2. maddesinde yazılı "birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir" hükmünü yerine getirmemiştir. Bu nedenle, davacı borçluların yetki itirazı geçersizdir. O halde, mahkemece yetki itirazının reddi ile borçluların borca itirazlarının esasının incelenmesi gerekirken, yetki itirazının kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir....
Bu yetki kuralları kesin olmadığından, HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nı "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir....
İcra Müdürlüğünün 2016/3507 Esas sayılı dosyası ile başlattıkları takipte yetki ve borca itirazı üzerine duran takipte para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri ifa yeri olduğu, beyanıyla davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikametgah adresinin Bursa olması nedeniyle Bursa İcra müdürlüklerinin ve Bursa Asliye Ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin icra dosyası alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla öncelikle davanın yetki yönünden reddini ,esastan reddini , kötü niyetli olarak açılan işbu dava sonunda %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir. MAHKEMECE ; HMK'nın yetki hükümleri, ilamsız icradaki yetki hakkındada kıyasen uygulanır. Buna göre ilamsız icrada genel yetkili İcra Dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir....
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava, --- Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.Davacı tarafça---sözleşmesine dayanarak davalılar hakkında tahsilde tekerrür olmamak şartıyla --- tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, borcun dayanağı çekin keşidecisinin davalı --- tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birden fazla takip yapılabileceği, davalı --- tarihinde borca ve--yetkisine itiraz ettiği, davalı --- tarihli borca ve ---yetkisine itiraz ettiği, davacı vekili tarafından yetki itirazın kabulü üzerine dosyanın ---Esasına kaydedildiği,----ödeme emrinin tebliğ edildiği ve davalı --- tarihinde borca itiraz edildiği,--- çıkarılan ödeme emri tebligatın ise iade olduğu, akabinde davacı tarafça itirazın iptali davasının açıldığı, Davalı --- yönünden yönünden dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından başlatılan icra takibinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, davacının yerleşim yerinin--- davalıların yerleşim yerinin --- bulunmadığı...
İlk derece mahkemesi tarafından; davacı tarafça davalı taraf aleyhine genel kredi sözleşmesine dayanılarak genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, örnek 7 ödeme emri tebliği üzerine davalı tarafın süresinde yetkiye ve borca itirazı nedeniyle takibin durduğu, cari hesap alacağına dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçluların yetki itirazı ile birlikte borç miktarına kısmen itiraz etmiş olup alacaklı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi inkar etmediklerinden olaya uygulanması gereken BK.'...
Dairemezin önceki kararında belirtildiği üzere, takip dayanağı bonolarda bulunan yetki şartı HMK'nın 17. maddesine göre geçerli olduğundan ve düzenleyen lehine aval veren kişi bakımından TTK'nın 702. maddesi hükmüne göre yetki şartı bağlayıcı olduğundan davacının yetki itirazı yerinde olmayıp, Mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi isabetlidir....
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E.,2002/208 K. ). Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır.(Üstündağ, S: İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6....
Alacaklı takibe borçlulardan birinin ikametgahı icra dairesinde takibe girişmiş, borçlu da takibe itiraz etmemiş ise; diğeri yönünden icra takibi kesinleşecektir. Ne var ki bu kuralın uygulanabilmesi için borçlulardan en az birinin doğru ikamet adresinde takibin yapılması gereklidir. Aksi halde yetki konusunda tercih hakkını doğru kullanmayan alacaklının bu hakkının karşı tarafa geçeceği ve onun yetki itirazının göz önünde bulundurulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2008/12- 543 Esas, 2008/522 Karar) Tüm dosya kapsamının incelenmesinden; davacı alacaklı tarafından T8 T6 aleyhine İstanbul 20. İcra Dairesi'nin 2021/24710 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, borçlulardan T8 tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, borçlu Bora Mert'in yetki itirazının bulunmadığı, takibe, borca, faize, tüm ferilerine itiraz edildiği görülmüştür....
İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçenin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, Ümraniye İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek İstanbul İcra Dairesinin yetkisine, imzaya ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda Mahkemece öncelikle borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itiraz nedenleri değerlendirilmesi gerekirken, yetki itirazı konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin yargılamanın sürdürülerek, sonuçlandırılması ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Dairesi’nin yetkisine ve borca itiraz edilmiştir. İlâmsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanununun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanunun 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı İcra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, Mahkemenin yapılan yargılama sonunda icra dairesinin yetkili olmaması nedeniyle İcra İflas Kanununun 50/2’nci maddesi hükmü kapsamında icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığından sadece itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetki itirazının kabulüne, icra takibinde ......