Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, taraflar tacir olmadığından yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, yerleşim yerinin bulunduğu yer olan Kütahya İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu olduğunu, yetki itirazı kabul görmez ise senetteki imzaya itiraz ettiğini ileri sürerek yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili Kütahya İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, yetkisiz icra müdürlüğünce yapılan tüm işlemlerin ve takibin iptaline, aksi kanaatte imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve iptaline, asıl alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve yine alacağın % 10'u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, borçlu tacir olduğundan yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu, diğer borçlu ... Ltd....

    Somut olayda, davacı yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmiş, yetki itirazı değerlendirilmeden dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İİK'nun 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Bu nedenle borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. O halde mahkemece, öncelikle borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazı yönünden de davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Tüm bu nedenlerle eksik inceleme sonucu verilen karara yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK'nun 353/1- a(6) maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir....

    Takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı ileri sürülmüş ise de, İİK'nın 50/1 maddesi atfıyla uygulanacak olan HMK'nın 19/2 maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi bildirmemesi halinde yetki itirazı dikkate alınmayacağından ve davacı tarafça yetkili icra dairesi bildirilmediğinden, mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, buna ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir. HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2022 NUMARASI : 2021/816 ESAS 2022/185 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, dayanak çekteki keşide yerinin Tekirdağ olduğunu, müvekkilinin Finike'de ikamet ettiğini, Finike adliyesinin yetkili olduğunu, ancak Kumluca icra müdürlüğünde takip başlatıldığını, yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    nin, gerçek ve Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirdiği adresi, "Yıldız Mahallesi, Ahmet Piriştina Bulvarı, No:15/3, Buca/İzmir" olduğundan ve bu borçluya 24/04/2021 tarihinde tebligat yapıldığından, davaya konu takipte yetki bakımından herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, yetki konusundaki bu hususun bizzat kanun tarafından alacaklıya tanınmış bir hak niteliğinde olduğunu, yetki itirazı hakkı bulunmayan davacının açtığı mesnetsiz davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve yetki itirazının reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı yetki itirazı, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. İzmir 17....

    de yapılması gerektiğini belirterek borca, imzaya ve yetkiye itiraz ettiği, mahkemece; 19.02.2015 tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK'nin 150/1. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, akabinde üç aylık süre içinde yenilenmediğinden bahisle HMK'nin 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.İİK'nin 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir....

      İİK'nun 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Bu nedenle, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazı yönünden de davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK. nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, icra mahkemesince bu maddeye göre imzanın borçluya ait olup olmadığı yukarıda açıklandığı şekildeki yöntemle incelenerek, sonucuna göre imzaya itirazın reddine ya da kabulüne karar verilir. Önemli olan imzanın borçluya aidiyeti hususu olup, senet üzerindeki yazıların borçlunun eli ürünü olmasının, imzaya itiraz açısından hiçbir önemi yoktur. Bir diğer anlatımla icra mahkemesinde değerlendirilecek olan husus yalnızca imza olup, senet üzerinde yer alan yazıların aidiyeti ancak genel mahkemede tartışma konusu yapılabilir....

        Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK. nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, icra mahkemesince bu maddeye göre imzanın borçluya ait olup olmadığı yukarıda açıklandığı şekildeki yöntemle incelenerek, sonucuna göre imzaya itirazın reddine ya da kabulüne karar verilir. Önemli olan imzanın borçluya aidiyeti hususu olup, senet üzerindeki yazıların borçlunun eli ürünü olmasının, imzaya itiraz açısından hiçbir önemi yoktur. Bir diğer anlatımla icra mahkemesinde değerlendirilecek olan husus yalnızca imza olup, senet üzerinde yer alan yazıların aidiyeti ancak genel mahkemede tartışma konusu yapılabilir....

        Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya itirazda bulunduğu, mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, yetki itirazı niteliğinde olup, yukarıda anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir....

        UYAP Entegrasyonu