Davacının yetki itirazı kabul edildiğinden borca ve imzaya itiraz taleplerinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "A)2020/211 Esas numaralı dava yönünden davacının yetki itirazının KABULÜNE, İstanbul Anadolu 18. İcra Dairesi'nin 2020/5408 Esas sayılı takip dosyasındaki ödeme emrinin davacı/borçlu yönünden yetkisizlik sebebiyle iptaline, B)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde takip dosyasının davacı/borçlu yönünden tefriki ile yetkili Erzurum İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, 2- A)Birleşen 2020/212 Esas numaralı dava yönünden davacının yetki itirazının KABULÜNE, İstanbul Anadolu 18....
CEVAP Borçlu, yetkiye itiraz ettiklerini, şirketlerinin merkezinin İstanbul olduğunu, yüklenici olduğu iddia edilen yerin ise Manisa/...’da bulunduğunu, birden fazla yetkili mahkeme olduğunu bu nedenle "Manisa/..." mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, ilamsız takip ekinde kendilerine kira sözleşmesi ve başkaca evrak tebliğ edilmediğini, kira sözleşmesine ve sözleşmedeki imzaya itiraz ettiklerini, alacaklının dayandığı sözleşme tarihi ile takipte belirtilen sözleşme tarihlerinin uyuşmadığını, var olmayan sözleşmeye dayanılarak takip başlatıldığını, inkar tazminatı talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek öncelikle yetki ve görev itirazları değerlendirilerek haksız davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi'nce; tek bir yetkili icra müdürlüğü göstermeyen ve birden fazla yetkili icra müdürlüğü bildirerek geçersiz biçimde yetki itirazında bulunmuş olan (hem İstanbul hem Didim İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirten ve fakat bunlardan bir tanesini seçmemiş olan) davacı borçlunun yetki itirazı dikkate alınmayarak/reddedilerek, davanın esasına girilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; " Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir....
Davalı vekili, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının iddiaya konu sözleşmedeki imzaya yönelik itirazı üzerine imza incelemesi yaptırılmış alınan rapora göre sözleşmedeki imzanın davalı şirket temsilcisine ait olmadığı anlaşılmıştır. Öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmiş ve söz konusu sözleşmenin davalıyı yükümlülük altına sokmadığı, borcu doğuracak ticari ilişkinin varlığı davalı yanca kabul edilmediğinden, B.K.nun 73.maddesinin uygulanamayacağı gerekçeleriyle yetki itirazı yerinde görülmüş ve yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....
Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Erdek İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz etmiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Erdek İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Erdek İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK) TARİHİ : 20/01/2020 NUMARASI : 2019/32 ESAS 2020/1 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi....
Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Sarayköy İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz etmiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; icra dosyasında davacıya ödeme emri tebliğ edilmediği, davacının takibi haricen öğrenerek yetkiye imzaya ve borca itiraz ettiği, dava sırasında davalı vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesi ile davanın reddini talep etmesi nedeniyle takibi sürdürme iradesinin bulunduğu, buna göre davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davacı tarafın yetki itirazı bulunmasına rağmen bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, istinafa gelenin niteliğine göre bu hususta aleyhe bozma yapılamayacağından bu konu eleştiri yapılmakla yetinilmiştir....
Takip dayanağı bono üzerinde düzenleme yerinin Bakırköy olduğunun yazılı olduğu ve yukarıda yazılı yetki kurallarına ilk derece mahkemesi kararında da değinildiği halde takipte Bakırköy İcra Dairesi yetkili olmasına karşın, yetki itirazının reddi gerekirken, gerekçe ve varılan sonuç bakımından çelişki oluşturacak şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan davacının yetki itirazın tıpkı imzaya ve borca itiraz gibi İİK'nın 169/a-1. ve 170/2. Maddeleri gereğince duruşmalı olarak incelenmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile davanın karara bağlanması da doğru değildir. Yine, yetki itirazının kabulü üzerine yasada ödeme emrinin iptaline karar verileceği yönünde bir düzenleme bulunmadığı halde, Mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verilmesi de isabetsizdir. O halde, takip yetkili Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından, davacının yetki itirazı yerinde olmadığından, diğer itiraz ve şikayetlerinin incelenmesi için ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmalıdır....