Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 19/2. maddesinde "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." denmiştir. Bu yasal düzenlemeler ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin bir çok kararları karşısında, yetki itirazında bulunan borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini de bildirmesi gerekmekte olup, aksi halde yetki itirazı geçerli sayılmaz. Davacı vekilinin icra dosyasına yaptığı borca itiraz dilekçesi incelendiğinde, sadece yetki itirazında bulunduğunu belirttiği ancak yetkili icra dairesini bildirmediği görülmüştür. Bu bağlamda davacı/borçlu yanca yapılan yetki itirazı geçersizdir....

Bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HMK'nun 7. maddesi hükmü uygulanmaz. Somut olayda, ikametgah adresi ....olan ve yetki itirazında bulunmayan diğer takip borçlusu Yakup Kodaman'a ödeme emri 10.02.2015 tarihinde ....adresinde tebliğ edilmiştir. Adı geçen borçlu yetki itirazında bulunmadığından ....İcra Dairelerinin yetkisi kesinleşmiş olup, muteriz borçlu, diğer borçlu yönünden takip kesinleştikten sonra 18.02.2015 tarihinde yetki itirazında bulunmuştur. O halde mahkemece yetki itirazının reddi ile borçlunun imzaya itirazının esası incelenmesi gerekirken yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2023 NUMARASI : 2022/630 2023/92 DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, lehdara hiç bir zaman bono vermemesi ve davaya konu bonodaki imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmaması nedeni ile icra takibi ve dayanağı ihtiyati haciz kararı usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, müvekkili bu işlemler ile resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık eylemlerine maruz kaldığı nedenlerle, yetki itirazlarının dikkate alınarak yetkisiz İcra Müdürlüğü’nde açılan takibin iptalini, mahkeme yetki konusunda aksi kanaatteyse takibe dayanak senetteki imzanın müvekkile ait olmaması sebebi ile imzaya itirazlarının cihetinde davalarının kabulü ile takibin müvekkili yönünden durdurulmasına ve iptaline,dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren İstanbul 20 İcra Müdürlüğü’nün 2022/15649E. sayılı icra takibinin açıklamaları doğrultusunda öncelikle teminatsız, olmaz ise uygun bulunacak teminat mukabilinde...

    Somut olayda, icra takibi mahkemece tensiple durdurulduğundan mahkemece imzaya itirazı reddedilen borçlu ... yönünden alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, kötüniyet bulunmaması nedeniyle bu yöndeki alacaklı isteminin reddi isabetsiz olduğu gibi, mahkemece borçlulardan ...'in imzaya itirazı kabul edildiğine göre İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, iptali yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir. 2) Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değilse de, İcra takibi, dayanak bononun lehdarı tarafından keşideciler hakkında yapılmaktadır. Lehdar bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklı, imzaya itirazı kabul edilen keşideciye karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir....

      Somut olayda, icra takibi mahkemece tensiple durdurulduğundan mahkemece imzaya itirazı reddedilen borçlu ... yönünden alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, kötüniyet bulunmaması nedeniyle bu yöndeki alacaklı isteminin reddi isabetsiz olduğu gibi, mahkemece borçlulardan ...'in imzaya itirazı kabul edildiğine göre İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, iptali yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir. 2) Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değilse de, İcra takibi, dayanak bononun lehdarı tarafından keşideciler hakkında yapılmaktadır. Lehdar bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklı, imzaya itirazı kabul edilen keşideciye karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir....

        ESAS YÖNÜNDEN: Borçlunun imza itirazı ile birlikte alacağın esasına da itiraz etmiş olması halinde, icra mahkemesinin önce imzaya itirazı incelemesi gerekir. İcra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar verir ise, artık borca itirazın incelenmesine gerek kalmaz. Buna karşılık icra mahkemesi, imzaya itirazın reddine karar verir ise o zaman borca itirazı incelemeye başlar. Davacı vekili tarafından takibe konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve borcu bulunmadığını süresi içerisinde ileri sürmüş, Mahkememizce şikayetçinin bildirdiği yerlerden imza örnekleri toplanmış ve imza incelemesi yaptırılmıştır....

        Mahkemece istemin incelenmesi sırasında takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş, inceleme sonunda usulsüz tebligat şikayeti kabul edilip, imzaya itirazın reddine hükmedilmiştir. İmzaya itirazın reddi kararı borçlular tarafından temyiz edilmiş, istemin reddine karar verilmesi sebebiyle alacaklı tarafından haciz talebinde bulunulmuş ve icra müdürlüğünce talep kabul edilmiştir. Borçlular tarafından, imzaya itiraz incelemesi sırasında icra mahkemesince verilen takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin tedbir kararının HMK'nun 397/2. maddesi uyarınca aksi karar verilmediğinden karar kesinleşinceye kadar devam edeceği belirtilerek hacizlerin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulmuş, mahkemece istemin reddine karar verilmiştir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2021 NUMARASI : 2021/417 ESAS, 2021/504 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, ayrıca müvekkilinin adres itibariyle yetkili icra müdürlüğünün Diyarbakır İcra Müdürlükleri olduğunu söyleyerek yetkiye ve imzaya yönelik itirazın kabulünü istemiştir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/87 ESAS 2022/21 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü'nün 2020/12343 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin adresinin Başakşehir'de bulunduğunu, borçlu görünen diğer iki kişinin adresinin Küçükçekmece'de olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Küçükçekmece İcra Müdürlükleri olduğunu, asıl itiraz konusunun imzaya itiraza ilişkin olduğunu, senetteki imzaların müvekkiline ait olmadığını, beyanla yetki itirazının kabulünü, borca ve imzaya itirazımızın kabulünü takibin iptaline karar verilmesini, davalının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini istemiştir....

          Davacı dava dilekçesinde; imzaya itirazının yanısıra icra dairesinin yetkisine, borca, senedin sonradan doldurulduğu iddiasına, kambiyo vasfının bulunmadığına yönelik itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüş olup, Mahkemece davacının yalnızca imzaya itirazı incelenmek suretiyle diğer itiraz ve şikayetleri incelenmeksizin, karar verildiği anlaşılmıştır. O halde Mahkemece, davacının imzaya itirazı ile birlikte dava dilekçesinde bildirdiği sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının HMK'nın 353/1- a-6. bendi uyarınca kaldırılmasına, davacının imzaya itirazı ile birlikte sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu