Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan deliller sonucu yetkili mahkemenin davalının ikametgahı yeri olan Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde mahkemece İ.İ.K.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemenin ilk önce icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemek suretiyle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığına kanaat getirmesi halinde işin esasına girmesi, icra dairesinin yetkili olmadığının belirlenmesi durumunda ise esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması sebebiyle itirazın iptali davasının reddine karar vermesi gerekir....

      Maddesinde düzenlenmiş olup hakim tarafından davanın her aşamasında resen nazara alınacağı dikkate alınarak dosya üzerinden karar verildiği, yetki yönünden duran icra takibine karşı davacı alacaklı tarafın iki seçeneğinin olduğu, ya icra mahkemesinde yetki itirazını kaldırtacak ya da dosyayı yetkili olan icra dairesine göndertip orada yeni ödeme emri düzenlenmesini talep edip takibe devam edebileceği, davacı vekilince yetki itirazı kaldırılmadan veya yetkili icra müdürlüğünde icra takibi yapılmadan itirazın iptali davası açıldığı, bu durumda ortada geçerli ve yetkili icra müdürlüğünde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından dava şartı koşulları oluşmayan icra takibine itirazın iptali davasının reddine karar verildiği görülmüştür....

      Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı alacaklı tarafından alacağının tahsili için Boyabat İcra Müdürlüğü'nün 202013/937 esas sayılı takip dosyası ile giriştiği icra takibine karşı borçlu davalının, hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmesi üzerine icra takibi durmuştur. Alacaklı davacı tarafından itirazın iptali ve takibin devamı için Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava sonucunda işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, İcra İflas Kanununun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, davacı alacaklı, para alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlatmıştır. Davalı borçlu tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz edilmesi karşısında genel mahkemede itirazın iptali davası açmıştır. Davalı tarafından mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır....

        İcra Müdürlüğünün 2012/5891 E. sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafça yöneltilen itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin ... Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı, davalının 09/04/2013 tarihli cevap dilekçe ile süresinde; ikametgahının ...'da olduğundan ... Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle, yetki itirazında bulunduğu, davalının ikametgahının ... ilçesinde olduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak ... Anadolu 15. İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmeyecektir. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır. Bu durumda; uyuşmazlığın ... 2....

          Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, Zonguldak mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak yetki itirazında bulunmuş ve ayrıca esastan da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: Dava, sendika üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İtirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi dava şartıdır. İcra takibinde yetki kurallarının düzenlendiği 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbi olunur.”...

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2020 NUMARASI : 2019/827 ESAS- 2020/152 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2019/24577 E. sayılı dosyasında kambiyo takibi başlatıldığını, takip dayanağı senedin daha önce Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2018/9197 E. sayılı takibine konu edildiğini, takibe yapmış olduğu yetki itirazı üzerine Antalya 6....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2022 NUMARASI : 2021/684 ESAS 2022/164 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/53374 Esas sayılı dosyasında Kayseri 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/792 D.iş sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden takibe başladıklarını, borçlu tarafından takibe karşı Kayseri 4 İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/863 Esas sayılı dosyasında yetki itirazı, takibin taliki veya iptaline ilişkin davanın ikame edildiğini, ayrıca ödeme emrine de itirazda bulunulduğunu, borçlu tarafından gerçekleştirilen şikayet ve itiraz işlemlerine rağmen takibin kesinleştiğini ve haciz işlemleri uygulanarak paylaştırılma...

            Yerel Mahkemece, bozma kararının aksine ilk kararda mahkemenin yetkisiz olduğunun ileri sürülmediği ve mahkemenin yetkisinin de kararda tartışılmadığı, davanın icra takibine yapılan itirazın iptali davası olması ve yapılan icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinden yetkili icra dairesinde icra takibi yapılıp yapılmadığı veya yetkisizlik itirazının ortadan kaldırılıp kaldırılmadığına bakıldığı, davacı alacaklının yetki itirazı kaldırılmadan veya yetkili icra dairesinde icra takibi yapmadan itirazın iptâli davası açtığının anlaşıldığı, bu durumda ortada geçerli ve yetkili yer icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin bulunmadığı, koşulları oluşmayan icra takibine itirazın iptâli davasının reddi gerektiği belirtilerek direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, dolayısıyla yerel mahkemece yetkili İstanbul icra müdürlüğünde itirazın iptaline konu takip bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair kurulan kararın hatalı bulunduğu, Ayrıca, sözleşmeden...

              UYAP Entegrasyonu