Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli dükkân satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin terkini, olmadığı taktirde davalı şirkette ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili İDM'nin 08/02/2021 tarihli davacı vekilinin tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....

Tüketici Mahkemesi’nin 2020/347 E. sayılı dosyasının 04/08/2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 12/01/2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, Konut satım sözleşmesi ve ekleri, konut satım sözleşmesinin devir ve temlik sözleşmesi, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dükkan satım sözleşmesine dayalı tüm takyidatlardan ari tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

, davalı şirketin yine taşınmazın devir ve tescilini yapamadığını, bu defa İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parsel, B Blok, Zemin Kat, 607 Bağımsız Bölüm müvekkiline vermeyi teklif ettiklerini, taraflar arasında 17/11/2015 tarihli sözleşmenin devamı olarak 21/09/2018 tarihinde Kozapark Akkoza Yatırım Amaçlı Dükkan Satım Sözleşmesi yaptıklarını, bu daireyi müvekkiline 16/05/2019 tarihinde devir ettiğini, davalı şirketin haberi ve bilgisi olmadan bankaya şirketlerinin kredi temini için satış vaadi sözleşmesi ile müvekkili adına kayıt ve tescil edilmesi gereken taşınmazın üzerine banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı şirketin alacakları tarafından müvekkili adına tescil edilmesi gereken taşınmazın kaydına haciz şerhinin konulduğunu, dava konusu İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parselde kain B Blok, Zemin Kat, 607 No'lu bağımsız bölüm üzerinde bulunan ve davalıdan kaynaklanan tüm ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına, müvekkilinin...

Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

Bank A.Ş. lehine müvekkilin bilgisi ve onayı olmaksızın ipotek tesis edildiğini, davalıların kötüniyetli ve basiretsiz oluşundan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, 30.09.1988 tarihli ve ........ sayılı Yargıtay İBBGK Kararı gereği davasının kabulü gerektiğini iddia ederek, dava konusu dükkan nitelikli taşınmazın ....... adına kayıtlı olan tapunun iptali ile müvekkil adına tescili ve teslimine, taşınmaz üzerindeki takyidatların terkinine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir....

    Tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı T3 Koza vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf haciz ve ipoteklerin fekki konusunda her ne kadar kendilerine dava açmış iseler de taşınmazlar üzerindeki haciz ve ipotekleri kaldırması için dava edilmesi gereken tarafın müvekkili şirket olmadığını, taraflar arasında akdedilen 27/05/2014 tarihli Kozapark Akkoza Konut Satım Sözleşmesinin 22/11/2018 tarihli Yatırım Amaçlı Kozapark Akkoza Konut Satım Sözleşmesi olarak revize edilerek iş bu sözleşmeler uyarınca müvekkili şirketin müşterisinin sözleşmesel şartlarını yerine getirmesi üzerine mülkiyet devrini gerçekleştirdiğini ancak davacı tarafından satın alınan bağımsız bölüm üzerinde Akbank lehine 1.750.000.000.00 TL, Ak Finansal Kiralama A.Ş lehine 53.621.000,00 Euro değerinde ipotek tesis edildiğini ve ipoteklerin yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebiyle davacı tarafa takyidatsız tapu devrinin yapılamadığını, davacının ipoteklerin fekki hususundaki talebi açısından müvekkili...

    kararı verilmesini, ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini talep ve dava etmiştir....

    Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu