Anılan Kanun'un 377. maddesi ise yukarıda anılan sebeplere dayanan yargılamanın iadesi süresini yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı tarihten itibaren üç ay ve her halde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıl olarak düzenlemiştir. Mahkemenin gerekçeli kararında da açıklandığı üzere yargılamanın iadesi talebine dayanak mahkeme ilamı 26.03.2007 tarihinde kesinleşmiş olup, 6100 sayılı HMK'nın 377/1-c-son maddesine belirtilen süre, yargılamanın iadesi talebinin mahkemeye sunulduğu tarih itibariyle henüz dolmamıştır. Hal böyle iken; mahkemenin yargılamanın iadesi talebinin süre geçtikten sonra yapıldığına ilişkin kararı doğru görülmemiş, yargılamanın iadesini talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan taraf lehine bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Dairemizin 27.03.2017 tarihli iade kararında, yeni bir dava niteliği taşıyan yargılamanın iadesi davasına konu kesinleşmiş mahkeme kararının "aile konutu şerhinin kaldırılması" yerine "velayet" olarak gösterilmesi maddi hataya dayalı olup, davanın istinaf yoluna tabi olduğuna dair karar verilmesinin etkili bulunmadığı gibi, daha önce Yargıtay incelemesinden geçen kararın yargılamanın iadesi davasında verilen karar değil yargılamanın iadesine konu aile konutu şerhinin kaldırılması davasında verilen karar olduğu anlaşılmakla Dairemizin 27.03.2017 tarihli kararının gereği yerine getirmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine ikinci kez İADESİNE, oybirilğiyle karar verildi. 22.05.2017(Pzt.)...
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, yargılamanın iadesi istemine ilişkin olduğu, davacının yargılamanın iadesi sebebi olarak gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği hususunu ileri sürdüğü, HMK'nın 375. maddesinde sıralanan sebepler arasında bu durumun yargılamanın iadesi sebebi olarak gösterilmediği, ayrıca gerekçeli kararın yargılamanın iadesini isteyen davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olması halinde kararın kesinleşmemiş olacağı, HMK'nın 374. maddesine göre yargılamanın iadesi kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebileceğinden yargılamanın iadesinin talep edilemeyeceği, gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğu iddiasını ileri süren davacının izlemesi gereken yolun kararı temyiz etmek olduğu, yargılamanın iadesi talebinin ön şartının yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....
İdare Mahkemesinin 2017/52 Esas sayılı dosyasında verilen hükmün 6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan yargılamanın iadesi sebebini oluşturduğunu ileri sürmüştür. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılamanın iadesi sebeplerinin 6100 sayılı Kanun'un 375 ve 376 ıncı maddelerinde sınırlı olarak sayıldığı, bu maddeler dışına çıkılarak yargılamanın iadesinin talep edilemeyeceği ve davacı tarafça ileri sürülen hususun yargılanmanın iadesini gerektirmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine kararı verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde yargılamanın iadesi davasının davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Yargılamanın iadesi davasının davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir. C. Gerekçe 1....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.07.2022 tarihli ve 1997/516 Esas 2016/3 Karar sayılı karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılamanın iadesi istenilen davanın son esas ve karar numarası üzerinden 20/07/2022 tarihli ek kararla yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiş, ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili tarafından bu davaya ilişkin olarak yargılamanın iadesi talebinde bulunulmuş, olup, ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi tarafından talebin reddine karar verilmiştir. 7036 sayılı Yasanın 8. maddesinde temyiz edilmeyen kararlar başlığı altında 4857 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca açılan fesih bildirimine itiraz davalarında verilen kararların kesin olduğu belirtilmiştir. Mahkemenin yargılamanın iadesi davası sonucunda verdiği karar temyiz edilebilir. Ancak aleyhine yargılamanın iadesi yoluna başvurulan karar kanundan dolayı kesin ise yargılamanın iadesi üzerine verilen karar da asıl karar gibi kesindir; yani temyiz edilemez (KURU, Baki Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt: V, ..., 2001, s. 5263)....
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Balta, Asliye Hukuk Mahkemesinin 197/63-1998/53 sayılı dava dosyası ile 4 parça taşınmazın ... ... mirasçıları adına hisseleri oranında tesciline karar verildiğini, ancak bu kararda 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1988/859-907 sayılı veraset ilamının esas alınması gerekirken yanlışlıkla ... ’a ait 1991/27-91 sayılı veraset ilamının esas alındığını, yargılamanın iadesi ile önceki kararın kaldırılarak doğru olan 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1988/859-907 sayılı veraset ilamı esas alınarak hüküm kurulmasını talep etmiştir. Mahkemece H.Y.U.Y‘nın 445 ve devamı maddelerinde sayılı yargılamanın iadesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Maddesine göre; Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir. HMK'nın "Yargılamanın iadesi sebepleri" başlıklı 375....
Bilahare davalı vekilince yargılamanın iadesi talebinde bulunulmuş ve yerel mahkemece yargılamanın iadesi talebi reddedilmiş olup, ilgili red kararına karşı yargılamanın iadesi talep eden davalı vekilince temyiz başvurusunda bulunulmuş, temyiz talebi Dairemizce kabul edilerek bozma yapılmış, Dairemiz bozmasına karşı davacılar vekilince yapılan karar düzeltme talebi reddedilmiş olup, yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde: “ … yargılamanın iadesine konu mahkememizin 2011/28 Esas 2011/22 Karar sayılı 15/02/2011 tarihli kararından daha önce konusu, sebebi ve tarafları aynı olan Beykoz 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararları ile feragat doğrultusunda kararlar verildiği … ” gerekçesiyle yargılamanın iadesine yönelik talebin kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı, davacılar vekilince temyiz talebinde bulunulmuştur. Yargılamanın iadesine konu yerel mahkeme kararında davanın kabulü, davalı vekilinin kabulü ile iddia edilen hakkın kabulü üzerine verilmiştir....
Yargılamanın yenilenmesini isteyen (asıl davanın davacısı) ... vekili Avukat ... tarafından davalı ... aleyhine 06/04/2018 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; şartları oluşmadığından yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair verilen 08/11/2018 günlü karara karşı yargılamanın yenilenmesini isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 14/11/2019 günlü Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi kararının Yargıtayca incelenmesi yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/03/2017 tarih ve 2016/410 esas, 2017/103 karar sayılı hükmüne yönelik yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Davacının yargılamanın iadesi istemine konu ettiği Ankara 3....