"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki boşanma ve karşı boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadının çalışmayla sağladığı gelirin yeterli olmadığı ve bu nedenle yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesinde yasaya aykırı bir durum bulunmadığının ve ayrıca ortak çocuk 2003 doğumlu ... için hükmedilen 100 TL. nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar tedbir nafakası (TMK. md. 169) bu tarihten sonra da iştirak nafakası (TMK. md. 182/2) niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava, TMK. madde 197 uyarınca bağımsız olarak açılan tedbir nafakası ile TMK madde 199 uyarınca davalı eşin malvarlığı ile ilgili tasarruf yetkisinin sınırlandırılması istemlerine ilişkin olup, hüküm davacı vekili tarafından her iki isteme yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı kadın vekilinin; kadının reddedilen tedbir nafakası talebine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. O halde, mahkemece; Türk Medeni Kanunu'nun 185/3 ve 186/3 maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına karar verilmesi gerekirken, kadının tedbir nafakası talebinin reddine hükmedilmesi hatalı olmuştur....
Gerekçede tedbir nafakası olarak değerlendirme yapılmasına rağmen hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde "karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak aynen devamına" ve "yardım nafakası olarak aynen devamına" ibarelerinin kullanılması doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk ..... için 300 TL tedbir nafakası ve müşterek çocuk ... için 375 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; somut olayda davacı ... tarafından talep edilen nafakanın, ergin olmasına rağmen eğitimine devam ediyor olması nedeniyle ana ve babanın eğitimi sona erinceye kadar bakmakla yükümlü olduklarından bahisle TMK 328/2 maddesi gereğince yardım nafakası olmasına rağmen mahkemece tedbir nafakası şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, lehine hükmedilen tazminatların miktarları ve tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Boşanma ve ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, (eşlerin barınması, geçimi, eşlerin mallarının yönetimi ve çocukların bakım ve korunması) geçici önlemleri re'sen alır (TMK md.169). Tedbir nafakasının miktarı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenir. Dava açılmakla, davalı kadın ayrı yaşamaya hak kazandığı ve tedbir nafakasına da ihtiyacı bulunduğu halde, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmemiş olması doğru olmamıştır. Fakat, bu yanlışlığın giderilmesi de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca karar tedbir nafakası yönünden düzeltilerek, yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175)....
Mahkemece, davacı babanın oğluna velayeten talep ettiği nafakanın; yardım nafakası olduğu nitelemesi yapılarak, uyuşmazlığın buna göre çözülmesi gerekmektedir. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu, ortak çocuğun giderleri, mirasçılıkta da aynı sırada yer alan davacı babanın da nafakaya katılma yükümlülüğü değerlendirilerek ve hakkaniyet ilkesi(TMK 4. maddesi)de gözetilerek uygun bir yardım nafakası takdir etmekten ibarettir. Mahkemece, anılan yasal düzenlemeler ve ilkeler, gözardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir....