Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu ihtilaf davacı tarafın tenfizini talep ettiği yabancı mahkeme kararının tenfizi koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 60-63. maddeleri arasında yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi düzenlenmiştir....

      KANITLAR VE GEREKÇE / Dava; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 50 ve izleyen maddelerine dayalı olarak açılmış yabancı mahkeme kararının tenfizi davasıdır....

        Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararına konu uyuşmazlık ticari nitelikte ise de, dava tarihi itibariyle 6762 sayılı TTK'nın 5. maddesinde, asliye hukuk mahkemesi ve asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi değil, iş bölümü ilişkisi olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararına konu talebin sözleşmeden kaynaklanan maddi tazminat istemine dayandığı ve iki tarafın arzularına tabi olmayan işlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, iş bölümü itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerektiği ve davalının iş bölümü ilk itirazında bulunmadığı gözetilip işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

          Mahkemece,davacının terditli olarak tenfiz talep etmek suretiyle hükmün iptalini isteyemeyeceği, tenfizi istenen kararın öncelikle kesinleşmesinin gerektiği ve yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek davanını reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, aleyhine yabancı mahkemece verilen ve Türkiye’de tenfiz edilmek suretiyle kesinleşen kararın yine aynı yabancı mahkeme tarafından iptaline karar verildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bir davada maddi vakıaları bildirmek taraflara, hukuki tavsif ve uygulanacak yasa madderini bulup uygulamak hakime aittir. İddianın ileri sürülüş şekline göre dava bir yargılamanın iadesi davası olmayıp,kesinleşen ve tastik edilmiş Türkçe tercümesi dosyada bulunan yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkindir. Anılan mahkeme kararının kamu düzenine aykırı herhangi bir yönü de bulunmamaktadır....

            Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Yabancı bir mahkeme ilamının tenfizine karar verilebilmesi için yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak kesinleşmiş olması gerekmektedir. Somut olayda, tenfizi istenen yabancı mahkeme ilamınının diplomatik yolla usulünce tebliğ edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, dosyada mevcut yabancı mahkeme ilamında kararın 20.03.2013 tarihinde kesinleştiğine dair şerh bulunmasına karşın kararın davalıya diplomatik yolla 29.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece diplomatik yolla tebliğden sonraki tarihli kesinleşme şerhli karar veya mahkemesince onaylı kesinleşme belgesi sunması için davacı vekiline usulünce süre verilerek ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir....

              Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu kararda davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, kendisinin açtığı boşanma davasının derdest olduğunu, yabancı mahkeme kararının kamu düzenine aykırı olduğunu, ilgili mahkemeden adli yardım talep ettiği halde dinlenilmeden ve yokluğunda karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olması sebebi ile bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 5718 sayılı Kanun'un 50 nci, 52 nci, 54 üncü ve 58 ... maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi, 371 nci maddesi. 3....

                Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) nolu bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup Dairemiz bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, bozma ilamında yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olmadığının kabul edilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Her ne kadar tenfizi istenen kararda, kararın davalıya 13.02.2007 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiş ve karara kesinleşme şerhi verilmişse de kararın ne şekilde tebliğ edildiği belirtilmemiştir....

                  Yabancı hakem heyeti kararlarının tanınması ve tenfizi istemleri 5718 sayılı MÖHUK’un 60 vd. maddelerinde düzenlenmiş olmakla birlikte, Anayasa’mızın 90.maddesi hükmü doğrultusunda bu konuda öncelikle, ülkemizin de tarafı olduğu 10.06.1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkındaki New York Sözleşmesi hükümlerinin de uygulanması gerekmektedir....

                    , sadece bu kararın yetkili mahkeme tarafından verilip verilmediği, kesinleşip kesinleşmediği hususlarının araştırılarak tenfize karar verilmesi gerektiği, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının verildiği ülke açısından kendi usul kurallarına göre verildiği ve usulüne uygun olarak kesinleştirildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ......

                      UYAP Entegrasyonu