Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenilen kararın davalıya posta yoluyla tebliğ edildiği, karar Lahey Sözleşmesi uyarınca tebliğ edilmediğinden ortada kesinleşmiş bir kararın bulunmadığı, ayrıca tenfizi istenen kararın TTK’nın 329 ve 405/2. maddelerine aykırı olduğu, benzer nitelikteki açılan davaların reddedildiği, bu durum karşısında yabancı mahkeme kararının, mahkemeleri tarafından verilen kararlarla çeliştiğinden kamu düzenine aykırı bulunduğu, şirket hisselerinin davalıya iadesine karar verilmemesi nedeniyle mükerrer tahsilata neden olunabileceği, tüm bu durumların açıkça kamu düzenine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Yerel Mahkemesi tarafından verilen vasinin değiştirilmesine ilişkin 31.03.2003 tarihli ilamın tanınması ve tenfizi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun yabancı mahkemece verilen ilamların tanınmasına ilişkin 58. maddesi, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesinin yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğunu, tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmayacağını, ihtilâfsız kaza kararlarının tanınmasının da aynı hükme tâbi bulunduğunu, yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usulün uygulanacağını hükme bağlanmıştır. 54/b maddesi ise, yabancı mahkeme ilamının tenfizinde Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmesi şartını getirmiş, 10/1 ve 3. maddelerinde de vesâyet veya kısıtlılık kararı verilmesi veya sona erdirilmesi sebeplerinin, hakkında...
KARŞI OY Dava, Yabancı Mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. Dava, 11.11.2010 tarihinde açılmış, yerel mahkemenin 28.06.2018 gün 2017/375 E., 2018/373 K. sayılı kararı ile "dava şartı yokluğundan davanın reddine" karar verilmiştir....
Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup mümeyyiz davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....
İlk derece mahkemesince "...Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olmadığı, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti arasında mahkeme kararlarının tenfizine ilişkin olarak karşılıklık ilkesinin uygulandığı, bu yöndeki dava şartının da gerçekleştiği tespit edilmiştir. Dosyaya sunulan apostil şerhli Lefkoşa Kaza Mahkemesinde'nin 305/18 dava nolu 13/06/2018 tarihinde verilen kararının ve birleşen dosya yönünden Lefkoşa Kaza Mahkemesinde'nin 380/18 dava nolu 25/05/2018 tarihinde verilen kararının usulüne uygun şekilde kesinleştiğinin belirtildiği görülmüştür....
Buna göre yabancı mahkeme kararının tenfiz edilebilmesi için birinci şart “karşılıklılık” ilkesidir. Bu ilke yabancı mahkeme kararının tanınmasında aranmamaktadır. Yabancı mahkeme kararının Türkiye’de tenfiz edilebilmesi için kararın verildiği devletle Türkiye arasında ya ilamların tenfizine dair bir anlaşma (akdi karşılıklılık) veya o devlette Türk mahkeme kararlarının tenfizine imkân veren kanun hükmünün (hukuki karşılıklılık) ya da fiili uygulamanın (fiili karşılıklılık) bulunması gerekir....
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Tüm dosya kapsamına göre, tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının appostille şerhli kesinleşmiş asıl ile noter onaylı tercümesinin sunulduğu, tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine aykırı bir yönünün bulunmadığı, münhasıran Türk mahkemelerinin yetkisine giren bir konu olmadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edilmediği, yabancı mahkeme ilamının davalı yana usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve usulüne uygun olarak kesinleştiği, MÖHUK 54/1 maddesine aykırılık bulunmadığı, Rusya ile Türkiye arasında tenfize ilişkin fiili uygulamanın bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile; ... Bölge Arbitraj (Ticaret) Mahkemesi'nin ... tarih ve ... numaralı ve 12/12/2018 tarihinde kesinleşen kararının tenfizine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, Davanın KABULÜ İLE, ......
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenilen kararın ve dava dilekçesinin Lahey Sözleşmesi hükümleri uyarınca davalıya tebliğ edildiğini gösterir evrakın ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenilen kararın ve dava dilekçesinin Lahey Sözleşmesi hükümleri uyarınca davalıya tebliğ edildiğini gösterir evrakın ibraz edilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davacı tarafça dosyaya sunulan davaya konu Almanya Kiel Eyalet Mahkemesi kararının tercümesinden ve tebliğ evrakından, tenfizi istenilen kararın Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla 09.04.2009 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ: A.Mahkemece Verilen İlk Karar: Mahkemece 31.03.2011 tarihli ve 2009/673 E., 2011/174 K. sayılı kararı ile yabancı mahkeme kararının tebliğine ilişkin belgelerin kesin süre içinde sunulmadığı, dosya içeriğine göre kesinleşmiş bir kararın bulunup bulunmadığının tam olarak anlaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir. B....