Sivil Hukuk Dairesinde davalılar aleyhine açılan davanın kabul edildiğini, söz konusu mahkeme kararının 03.12.2013 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek Federal Almanya Cumhuriyeti Memmingen Asliye Hukuk Mahkemesi 2. Sivil Hukuk Dairesinin 24.09.2007 tarih ve 2 O 903/06 sayılı ilamının tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yabancı mahkeme ilamının tenfizi için açılan davanın daha önce reddedildiğini, kesin hüküm bulunduğunu, yabancı mahkeme kararının aslı ve onaylı tercümesinin ve yabancı mahkemede açılan davada dava dilekçesinin müvekkiline adli yoldan tebliğ edildiğine dair bir evrakın bulunmadığını, bu durumda yabancı mahkeme ilamının tenfiz koşullarının bulunmadığını, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
yabancı mahkeme ilamlarının tenfizi konusunda ikili bir anlaşmanın mevcut olup olmadığının sorulduğu, cevabi yazıda davaya konu devletler arasında yabancı mahkeme ilamları konusunda ikili bir anlaşmanın mevcut olmadığı, ancak Fransa Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti çocuklara karşı nafaka hükümlülüğü konusundaki Lahey sözleşmesine her iki devletin de taraf olduğunun belirtildiği, davaya konu tanınması ve tenfizi istenen kararın nafakaya ilişkin olmadığı, alacak davasına ilişkin olduğu, Fransa Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında davaya konu kararların tenfizine ilişkin kararların tanıma ve tenfizi konusunda karşılıklık esası olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenilen kararın posta yoluyla tebliğ edildiği, Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun biçimde tebliğ edilmemiş olan söz konusu kararın kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece tenfizi istenilen kararın davalıya Lahey Sözleşmesi uyarınca tebliğ edilmediği, dolayısıyla ortada kesinleşmiş bir kararın bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararında, kararın 22.04.2010 tarihinde davalıya tebliğ edildiği yazılı olup kararın ne şekilde tebliğ edildiğine ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır....
MAHKEME KARARI Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile verilen kesin sürede yabancı mahkeme kararının davalılara tebliğine ilişkin evrakların ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen sürede mahkemece istenilen evrakların ibrazının mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 50 nci ve 54 üncü maddeleri 3. Değerlendirme Mahkemece davacıya verilen kesin sürede yabancı mahkeme kararının davalılara tebliğine ilişkin evraklarının ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı tarafın kesin hüküm teşkil ettiği dava dosyasında, davanın taraflarının aynı olduğu ancak davacı taleplerinin farklı olduğu, her iki dosyanın yargılama usullerinin farklı olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesi'ndeki davanın TTK 329. ve 405. maddeleri gerekçe gösterilerek esasla ilgili inceleme yapılmadan usulden reddedildiği, davanın yazılı yargılama usulüne tabii eda davası niteliğinde alacak istemine ilişkin olduğu, mahkememizdeki davanın kesinleşmiş yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi ile ilgili basit yargılama usulüne tabi tespit davası niteliğinde olduğu, her iki dosyadaki taleplerin ve yargılama usullerinin farklı olduğu, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının işbu dava dosyası yönünden kesin hüküm niteliğinde olmadığı, tenfizi istenen mahkeme kararının taraflara usulune uygun tebliğ edilerek kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmiştir....
a izafeten davalı gösterildiğini, hakem kararının tenfiz edilmesi gerektiğini, hakem kararının MÖHUK m. 62 uyarınca hiçbir ret sebebini içeremediğini, bu sebeple hakem kararının tenfizi taleplerinin mevcut olduğunu belirterek ... nezdinde verilen ... nolu 25.11.2020 tarihli hakem kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış ancak davalı davaya cevap vermemiştir. Dava; yabancı hakem kararının tenfizine ilişkindir. Davacı tarafından sunulan ... ... dava nolu, 25.11.2020 tarihli yabancı hakem kararı tercümesi ve ekleri incelenmiş ve bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi Doç. Dr. ... Mahkememize sunduğu 16/08/2021 tarihli raporunda; Milletlerarası Özel Hukuk Kanunu m. 1 gereğince uluslararası antlaşmalar öncelikli olarak uygulanacağından dolayı dava konusu yabancı hakem kararının tenfizinde Türkiye'nin taraf olduğu “Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında ......
CEVAP: Davalı vekili; davacının MÖHUK'un 52.maddesi gereği tenfizi istenen yabancı mahkeme kararı aslının, tasdikli tercümesi ve ilamın kesinleştiğini gösterir ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı ile onanmış tercüme aslının eksiksiz bir şekilde ibraz etmesi gerektiğini, yabancı mahkemeye sunulan dava dilekçesinin, yabancı mahkeme kararının ve masraflara ilişkin kararın davalı müvekkiline Lahey Sözleşmesi uyarınca tebliğ edilip edilmediğinin, kararın kesinleşip kesinleşmediğinin mahkemece re'sen araştırılması gerektiğini, müvekkiline Lahey Sözleşmesi'ne uygun bir şekilde tebligat yapılmaması halinde yabancı mahkeme kararının MÖHUK 54/c ve ç uyarınca ayrıca 50. madde gereği tenfiz edilemeyeceğini, ayrıca davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davaya ve tenfize konu yabancı mahkeme kararlarının tabi olduğu hukuk bakımından zamanaşımına uğradığını, delil olarak sunulan Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi kararının somut olayla hiçbir ilgisi olmadığı...
Davanın açılması, tebligatların yapılması, delillerin toplanıp değerlendirilmesi hükmün verilmesi ve kesinleştirilmesi hakimin kanunununa tabidir. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını, yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir....
Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. Dava konusu tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının tercümesinde kararın davalı Y. Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ne 13/02/2007 tarihinde tebliğ edilip kararın kesinleştiği yazılıdır. Yargılama sırasında mahkemece davacı tarafa kesin süre verilerek dava konusu yabancı mahkeme kararının tebliğine dair belgeleri ibrazı istenmiştir....
Dava konusu tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının tercümesinde kararın davalı Y.. Ş..'ne 01/12/2006 tarihinde tebliğ edilip kararın kesinleştiği yazılıdır. Yargılama sırasında mahkemece davacı tarafa kesin süre verilerek dava konusu yabancı mahkeme kararının tebliğine dair belgeleri ibrazı istenmiştir. Davacı vekilince 27/03/2014 tarihli celsede ilgili tebligat evraklarının Cumhuriyet Başsavcılığından sorulması talep edilmiş, mahkemece davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde herhangi bir belge sunulmaması ve beyanda bulunulmaması nedeniyle iş bu talebin reddine, sonuçta da davacı tarafça tenfiz için gerekli şartların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 221. maddesi uyarınca “Mahkeme, üçüncü kişi veya kurumun elinde bulunan bir belgenin taraflarca ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu olduğuna karar verirse, bu belgenin ibrazını emreder....