Yargılama aşamasında, mahkemece davalı bankaya, banka tarafından konulan blokenin ikinci bir yazıya kadar tedbiren kaldırılmasına ilişkin 7.2.2008 tarihli yazı üzerine banka tarafından mahkeme kararı doğrultusunda maaşa konulan blokenin kaldırıldığı bildirilmiştir. Mahkemece, bu yazı gerekçe gösterilerek davanın konusuz kaldığı kabul edilmiştir. Ancak davacının maaşına konulan blokenin mahkemenin yazısı üzerine tedbiren kaldırıldığı açık olduğuna göre, uyuşmazlığın çözümlendiğinin kabulüne olanak yoktur. Bu nedenle, taraflar arasındaki sözleşme istenmeli, taraf delilleri toplanmalı ve davacı iddiası konusunda gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 19.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
kaldırılması için yapılan başvurunun da sonuçsuz kaldığını, anılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin hesabına konulan blokenin kaldırılmasına ve blokenin kaldırılması için gönderilen ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren davalının müvekkilinin parasını işletmesinden sebepsiz bir şekilde zenginleşerek elde ettiği kar oranına avans faizi uygulanması suretiyle müvekkilinin zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2021 NUMARASI : 2020/413 ESAS 2021/155 KARAR DAVA KONUSU : Banka hesabına konulan blokenin kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki banka hesabına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Somut olayda ise uyuşmazlık banka hesabına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkin olup, konusu bir miktar para alacağının ödenmesi olmayıp,blokenin haksız konulduğunun tesbiti ile kaldırılması talebine ilişkindir.Blokenin kaldırılması talebinin yanında faiz ve tazminat talepleri bir arada ileri sürüldüğünden, bu nitelikteki davaların bir bütün olarak ve işin esasına girilerek çözüme kavuşturulması gerekmektedir. O halde ilk derece mahkemesince davacının asıl talebi olan hesaptaki blokenin kaldırılması talebinin 6102 sayılı TTK 5/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı dikkate alınarak işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile HMK'nin 353/(1).a-4 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü 2006/12856 sayılı dosyası üzerinden yazılan müzekkere üzerine hesaplara konulan blokenin kaldırılmasına gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne, ... 'nun ... sertifika nolu bireysel emeklilik hesaplarına konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Dava; emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve tahsil edilen tutarların iadesi istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İzmir ... Tüketici Mahkemesi'nin ... Esas ... Karar sayılı dosyasında 15.12.2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin 13.02.2023 tarihli, Esas No : ... Karar No : ... sayılı kararı ile "Dosyada mevcut bilirkişi raporunda belirtildiği üzere kesinti konusu krediler ticari kredi olduğu gibi esasen uyuşmazlık mevduat hesabına konulan blokenin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemine ilişkin olduğundan bankacılık işleminden kaynaklanmaktadır." gerekçesiyle istinaf başvurusunun incelenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin 01.03.2023 tarihli, Dosya No : ... Karar No : ... sayılı kararı ile "......
MUHALEFET ŞERHİ Dava, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkin olup Bölge Adliye Mahkemesince, davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili, davacının müvekkili bankadan tarımsal kredi sözleşmesi kapsamında kullandığı kredinin borcunu ödememesi üzerine kredi sözleşmesi uyarınca her türlü hak ve alacağı ile bu anlamda n almakta olduğu maaşı üzerine bloke konulduğunu, davacının konulan blokenin kaldırılması amacıyl yaptığı haczedilemezlik şikeyetinin reddine karar verildiğini, açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, emekli maaşını davalı bankadan aldığını, davalıdan kullandığı bireysel krediyi geri ödeyemediği için maaşına bloke konulduğunu ileri sürerek maaşına konulan blokenin kaldırılmasını ve el konulan emekli maaşlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
Somut olayda; mahkemece 5510 sayılı Yasa’nın 93. maddesinin yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden itibaren davacının yaşlılık aylığına Kuruma olan prim borçlarının tahsili için haciz konulabileceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Yapılacak iş;davanın kısmen kabulü ile, davacının yaşlılık aylığına konulan haczin 5510 sayılı Yasa’nın 93. maddesinin yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihine kadar durdurulmasına, bu tarihe kadar yapılan haciz kesintilerinin davacıya iadesine,01.10.2008 tarihinden sonra haciz işleminin kaldığı yerden devamına karar vermekten ibarettir. Mahkemece açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....